1 ayet: (Bu,) İndirdiğimiz ve (hükümlerini) farz kıldığımız bir sûredir. İçinde, umulur ki öğüt alıp düşünürsünüz diye apaçık ayetler indirdik. 2. ayet: Zina eden kadın ve zina eden erkeğin her birine yüzer değnek (celde) vurun. Eğer Allah'a ve ahiret gününe iman ediyorsanız, onlara Allah'ın dini (ni uygulama
NûrSuresi 21. Ayet - Ey iman edenler! Şeytanın adımlarına uymayın. Kim de şeytanın adımlarına uyarsa şüphesiz ki o, fuhşiyatı ve münkeri emreder. Şayet üzerinizde Allah’ın lütfu ve rahmeti olmasaydı içinizden hiç kimse ebediyen arınamazdı. Fakat Allah, dilediğini temizleyip arındırır.
NurSuresi Türkçe Meali
Şeytânınhatvelerini ta’kîb itmeyiniz, o kendi hatvelerini ta’kîb idene a’mâl-i kabîha emr ider. Allâh’ın nihâyetsiz lütuf ve merhameti olmıya idi hiç biriniz hiç bir vakit ma’sûm olmaz idiniz lâkin Allâh istediğini masûn bırakır, her şeyi işidir ve görir. Ey İnananlar! Şeytana ayak uydurmayın.
İhlasSuresi 2. ve 3. Ayet meali, Diyanet Vakfı Meali, Konuya referans Zümer Suresi 23. Ayet. Ayrıca birbirini açıklayan ayetler örneği olarak bk. Muddesir Suresi 27. 28. ve 29. ayetler 27 Furkan Suresi 33. Ayet “Onların sana getirdikleri hiçbir örnek yoktur ki, sana gerçeği ve en güzel açıklamayı (tefsir) getirmiş
cash. ❬ Önceki Sonraki ❭ قَالَ نُوحٌ رَّبِّ إِنَّهُمْ عَصَوْنِى وَٱتَّبَعُوا۟ مَن لَّمْ يَزِدْهُ مَالُهُۥ وَوَلَدُهُۥٓ إِلَّا خَسَارًا Kâle nûhun rabbi innehum asavnî vettebeû men lem yezidhu mâluhu ve veleduhû illâ hasârâhasâran. Nûh, dedi ki “Rabbim! Gerçekten onlar bana karşı geldiler, malı ve çocuğu ancak kendi hüsranını artıran kimselere uydular.” Diyanet İşleri Başkanlığı Nûh, dedi ki “Rabbim! Gerçekten onlar bana karşı geldiler, malı ve çocuğu ancak kendi hüsranını artıran kimselere uydular.” Diyanet Vakfı Öğütlerinin fayda vermemesi üzerine Nuh Rabbim! dedi, doğrusu bunlar bana karşı geldiler de, malı ve çocuğu kendi ziyanını arttırmaktan başka işe yaramayan kimseye uydular. Elmalılı Hamdi Yazır Sadeleştirilmiş Nuh dedi ki Ey Rabbim! biliyorsun onlar, bana isyan ettiler, malı ve çocuğu kendisine hasardan başka birşey arttırmayan kimsenin ardınca gittiler. Elmalılı Hamdi Yazır Nûh dedi ki Ey Rabbim! Onlar bana isyan ettiler; malı ve çocuğu hüsrandan başka bir şeyini artırmayan kimsenin ardına düştüler.» Ali Fikri Yavuz Nûh şöyle dedi “- Rabbim! onlar, kendilerine emrettiğim şeylerde bana isyan ettiler. Malı ve çocuğu kendisine hüsrandan başka bir şey artırmıyan kimselere uydular; Elmalılı Hamdi Yazır Orijinal Nuh dedi ki Yarab! Ma´lûmun onlar bana ısyan ettiler ve malı ve veledi kendisine hasardan başka bir şey arttırmıyan kimsenin ardınca gittiler. Fizilal-il Kuran Nuh dedi ki Rabbim doğrusu bunlar bana isyan ettiler. Ve malı, çocuğu kendisine sadece zarar getiren kimseye uydular.» Hasan Basri Çantay Nuuh dedi Ey Rabbim, hakıykat onlar bana isyan etdiler. Mal lar ı ve evlâd lar ı kendilerinin hüsran ın dan başkasını artırmayan kimselere uydular», İbni Kesir Nuh dedi ki Rabbım doğrusu bunlar, bana isyan ettiler. Malı ve çocuğu kendisine sadece zarar getiren kimseye uydular. Ömer Nasuhi Bilmen 21-22 Nûh dedi ki Yarabbi! Şüphe yok ki onlar bana isyan ettiler ve malı ve evlâdı kendisine hüsrândan başka bir şey arttırmayan kimseye tâbi oldular. Ve pek büyük bir hile ile hile eder oldular.» Tefhim-ul Kuran Nuh Rabbim, gerçekten onlar bana isyan ettiler; mal ve çocukları kendisine ziyandan başka bir şeyi arttırmayan kimselere uydular.»
❬ Önceki Sonraki ❭ ۞ يَٰٓأَيُّهَا ٱلَّذِينَ ءَامَنُوا۟ لَا تَتَّبِعُوا۟ خُطُوَٰتِ ٱلشَّيْطَٰنِ ۚ وَمَن يَتَّبِعْ خُطُوَٰتِ ٱلشَّيْطَٰنِ فَإِنَّهُۥ يَأْمُرُ بِٱلْفَحْشَآءِ وَٱلْمُنكَرِ ۚ وَلَوْلَا فَضْلُ ٱللَّهِ عَلَيْكُمْ وَرَحْمَتُهُۥ مَا زَكَىٰ مِنكُم مِّنْ أَحَدٍ أَبَدًا وَلَٰكِنَّ ٱللَّهَ يُزَكِّى مَن يَشَآءُ ۗ وَٱللَّهُ سَمِيعٌ عَلِيمٌ Yâ eyyuhellezîne âmenû lâ tettebiû hutuvâtiş şeytânşeytâni, ve men yettebi’ hutuvâtiş şeytâni fe innehu ye’muru bil fahşâi vel munkermunkeri ve lev lâ fadlullâhi aleykum ve rahmetuhu mâ zekâ minkum min ehadin ebeden ve lâkinnallâhe yuzekkî men yeşâu, vallâhu semî’un alîmalîmun. Ey iman edenler! Şeytanın adımlarına uymayın. Kim şeytanın adımlarına uyarsa, bilsin ki o hayâsızlığı ve kötülüğü emreder. Eğer Allah’ın size lütfu ve merhameti olmasaydı, sizden hiçbiriniz asla temize çıkamazdı. Fakat Allah, dilediği kimseyi tertemiz kılar. Allah, hakkıyla işitendir, hakkıyla bilendir. Diyanet İşleri Başkanlığı Ey iman edenler! Şeytanın adımlarına uymayın. Kim şeytanın adımlarına uyarsa, bilsin ki o hayâsızlığı ve kötülüğü emreder. Eğer Allah’ın size lütfu ve merhameti olmasaydı, sizden hiçbiriniz asla temize çıkamazdı. Fakat Allah, dilediği kimseyi tertemiz kılar. Allah, hakkıyla işitendir, hakkıyla bilendir. Diyanet Vakfı Ey iman edenler! Şeytanın adımlarını takip etmeyin. Kim şeytanın adımlarını takip ederse, muhakkak ki o, edepsizliği yüzkızartıcı suçları ve kötülüğü emreder. Eğer üstünüzde Allah´ın lütuf ve merhameti olmasaydı, içinizden hiçbir kimse asla temize çıkamazdı. Fakat Allah dilediğini arındırır. Allah işitir ve bilir. Elmalılı Hamdi Yazır Sadeleştirilmiş Ey iman edenler, şeytanın adımlarına uymayın! Her kim şeytanın adımlarına uyarsa, şunu bilsin ki o, çirkin ve kötü şeyler emreder. Allah´ın size karşı lütfu ve rahmeti olmasaydı, içinizden hiçbiri asla temize çıkamazdı; fakat Allah, dilediğini temize çıkarır. Allah, herşeyi işiten, herşeyi bilendir. Elmalılı Hamdi Yazır Ey iman edenler! Şeytanın adımlarını takip etmeyin. Kim şeytanın adımlarını takip ederse, şunu bilsin ki o, edepsizlikleri ve kötülüğü emreder. Eğer üstünüzde Allah´ın lütuf ve merhameti olmasaydı, içinizden hiçbir kimse temize çıkmazdı. Fakat Allah, dilediğini arındırır. Allah işitir ve bilir. Ali Fikri Yavuz Ey iman edenler! Şeytanın izi ardınca gitmeyin. Kim şeytanın izine uyarsa, bilsin ki, o, kötülüğü ve meşrû olmıyanı emreder. Eğer üzerinizde Allah’ın fazlı ve rahmeti olmasaydı, içinizden hiç biri ebediyyen günah kirinden temize çıkamazdı. Fakat Allah, dilediğini temize çıkarır. Allah Semî’dir=her şeyi işitir, Alîm’dir= her şeyi bilir. Elmalılı Hamdi Yazır Orijinal Ey o bütün iyman edenler Şeytanın adımlarına uymayın, her kim Şeytan adımlarına uyarsa şübhe yok ki o çirkin ve merdud şeyler emreder, eğer üzerinizde Allahın fadl-ü rahmeti olmasa idi içinizden hiç biri ebedâ temize çıkamazdı ve lâkin Allah, dilediğini temize çıkarır ve Allah, semi´dir alîmdir Fizilal-il Kuran Ey mü´minler, sakın şeytanın izinden gitmeyiniz. Kim şeytanın izinden giderse bilsin ki, o edepsizliği, ahlâksızlığı ve çirkin davranışları emreder. Eğer Allah´ın size yönelik lütfu ve merhameti olmasaydı hiçbiriniz asla kötülüklerden arınamazdı. Ama Allah dilediği kimseleri kötülüklerden arındırır. Allah her şeyi işitir, her şeyi bilir. Hasan Basri Çantay Ey îman edenler, şeytanın adımları ardınca gitmeyin. Kim şeytanın adımlarına uyarsa şübhesiz ki o, kötülüğü ve gayr-i meşruu emreder. Eğer üzerinizde Allahın fazl-u rahmeti olmasaydı içinizden hiçbiri niz ebedî temize çıkmazdı. Ancak Allahdır ki kimi dilerse temize çıkarır. Allah hakkıyle işiden, her şey´i kemâliyle bilendir. İbni Kesir Ey iman edenler; şeytanın adımlarına uymayın. Kim, şeytanın adımlarına uyarsa; bilsin ki o, hayasızlığı ve kötülüğü emreder. Şayet Allah´ın sizin üzerinizde lutuf ve rahmeti bulunmasaydı; hiç biriniz ebediyyen temize çıkamazdı. Ancak Allah, dilediğini temize çıkarır ve Allah Semi´ dir, Alim´dir. Ömer Nasuhi Bilmen Ey imân etmiş olanlar! Şeytanın adımlarına uymayın ve her kim şeytanın adımlarına uyarsa elbette ki o, çirkin ve inkar edilmiş şeyler ile emreder. Ve eğer üstünüzde Allah´ın fazlı ve merhameti olmasa idi sizden hiçbir kimse ebedîyyen temize çıkamazdı, velâkin Allah dilediğini temize çıkarır ve Allah bihakkın işiticidir, bilicidir. Tefhim-ul Kuran Ey iman edenler, şeytanın adımlarına uymayın, kim şeytanın adımlarına uyarsa, bilsin ki gerçekten o, çirkin utanmazlıkları ve kötülüğü emreder. Eğer Allah´ın üzerinizde fazlı ve rahmeti olmasaydı, sizden hiç biri ebedi olarak temize çıkamazdı. Ancak Allah, dilediğini temize çıkarır. Allah, işitendir, bilendir.
Cenâb-ı Hak buyuruyor “Andolsun ki, Rasûlullah, sizin için, Allah'a ve ahiret gününe kavuşmayı umanlar ve Allah'ı çok zikredenler için güzel bir örnektir.” Ahzâb Suresi , 21. Ayet Meali Tefsiri; İnsanlar dünyada amaçlarına ulaşabilmek için uygun örnek ve rehberler edinirler, bunların yollarını izleyerek, tavsiyelerine uyarak hareket edip istediklerini elde etmeye çalışırlar. Allah’a iman edip O’nun rızâsını isteyen, âhirette lutfedeceği emsalsiz nimetlere mazhar olmayı uman ve daima Allah sevgisiyle yaşamak isteyen insanlar için eşi bulunmaz örnek, O’nun sevgili kulu, elçisi, rahmeti, şahidi, müjdecisi, davetçisi, ışığı olan Muhammed Mustafa’dır. Onun örnekliği yalnızca Hendek Savaşı’ndaki davranışlarında değil müminlerin bütün hayatlarında geçerlidir. İlgili kaynaklarda onun yaptıklarını yapmanın, izinden gitmenin hükmü üzerinde durulmuş, ortaya üç görüş çıkmıştır 1. Onu örnek almak farzdır, aksine bir delil bulunmadıkça her yaptığı yapılmalıdır. 2. Onun örnekliği, aksine bir delil bulunmadıkça müstehaptır tavsiye edilmiştir. 3. Dinî konularda birincisi, dünya işlerinde ikincisi doğrudur Kurtubî, XIV, 154. Bize göre Hz. Peygamber’in bütün yaptıkları ve söyledikleri tek bir hüküm çerçevesi içine alınamaz. Başta Kur’an olmak üzere diğer delil ve karîneler de göz önüne alınarak her fiili ve sözü ayrı ayrı değerlendirilir, bağlayıcı olup olmadığı tayin edilir. Genellikle tefsir ve fıkıh âlimleri de böyle yapmışlardır. Hendek Savaşı’nda müminler, Hz. Peygamber’i örnek almışlar, ona itaat ederek dünyada önemli bir zafer kazanmışlar, âhirette ise büyük bir ödülü hak etmişlerdir. “Münafıkları da dilerse cezalandırsın, dilerse bağışlasın” cümlesi, söze bakıldığında münafıkların da affedilebileceğini ifade etmektedir. Ancak Kur’an âyetleri bir bütün olarak göz önüne alındığında cümleyi, “Tövbe ettikleri takdirde bağışlasın” şeklinde anlamak gerekecektir.
Meal Ayet Arapça يَٓا اَيُّهَا الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا لَا تَتَّبِعُوا خُطُوَاتِ الشَّيْطَانِۜ وَمَنْ يَتَّبِعْ خُطُوَاتِ الشَّيْطَانِ فَاِنَّهُ يَأْمُرُ بِالْفَحْشَٓاءِ وَالْمُنْكَرِۜ وَلَوْلَا فَضْلُ اللّٰهِ عَلَيْكُمْ وَرَحْمَتُهُ مَا زَكٰى مِنْكُمْ مِنْ اَحَدٍ اَبَدًاۙ وَلٰكِنَّ اللّٰهَ يُزَكّ۪ي مَنْ يَشَٓاءُۜ وَاللّٰهُ سَم۪يعٌ عَل۪يمٌ Türkçe Okunuşu * Yâ eyyuhâ-lleżîne âmenû lâ tettebi’û ḣutuvâti-şşeytânic vemen yettebi’ ḣutuvâti-şşeytâni fe-innehu ye/muru bilfahşâ-i velmunkeric velevlâ fadluAllâhi aleykum verahmetuhu mâ zekâ minkum min ehadin ebeden velâkinnaAllâhe yuzekkî men yeşâ/uk vaAllâhu semî’un alîmun 1. Ömer Çelik Meali Ey iman edenler! Şeytanın adımlarına uymayın. Kim şeytanın adımlarına uyarsa, bilin ki o, ısrarla hayâsızlığı, çirkin ve kötü işleri yapmayı emreder. Eğer üzerinizde Allah’ın lutfu ve merhameti olmasaydı, sizden hiç kimse ebediyen temize çıkamazdı. Ancak Allah dilediği kullarını temize çıkarır. Allah her şeyi hakkiyle işiten, hakkiyle bilendir. 2. Diyanet Vakfı Meali Ey iman edenler! Şeytanın adımlarını takip etmeyin. Kim şeytanın adımlarını takip ederse, muhakkak ki o, edepsizliği yüzkızartıcı suçları ve kötülüğü emreder. Eğer üstünüzde Allah'ın lütuf ve merhameti olmasaydı, içinizden hiçbir kimse asla temize çıkamazdı. Fakat Allah dilediğini arındırır. Allah işitir ve bilir. 3. Diyanet İşleri Eski Meali Ey İnananlar! Şeytana ayak uydurmayın. Kim şeytanın ardına takılırsa, bilsin ki, o, hayasızlığı ve fenalığı emreder. Allah'ın size lütuf ve merhameti bulunmasaydı, hiçbiriniz ebediyen temize çıkamazdı. Fakat Allah dilediğini temize çıkarır. Allah işitir ve bilir. 4. Diyanet İşleri Yeni Meali Ey iman edenler! Şeytanın adımlarına uymayın. Kim şeytanın adımlarına uyarsa, bilsin ki o hayâsızlığı ve kötülüğü emreder. Eğer Allah’ın size lütfu ve merhameti olmasaydı, sizden hiçbiriniz asla temize çıkamazdı. Fakat Allah, dilediği kimseyi tertemiz kılar. Allah, hakkıyla işitendir, hakkıyla bilendir. 5. Elmalılı Hamdi Yazır Meali Ey iman edenler! Şeytanın adımlarını takip etmeyin. Kim şeytanın adımlarını takip ederse, şunu bilsin ki o, edepsizlikleri ve kötülüğü emreder. Eğer üstünüzde Allah'ın lütuf ve merhameti olmasaydı, içinizden hiçbir kimse temize çıkmazdı. Fakat Allah, dilediğini arındırır. Allah işitir ve bilir. 6. Elmalılı Meali Orjinal Meali Ey o bütün iyman edenler Şeytanın adımlarına uymayın, her kim Şeytan adımlarına uyarsa şübhe yok ki o çirkin ve merdud şeyler emreder, eğer üzerinizde Allahın fadl-ü rahmeti olmasa idi içinizden hiç biri ebedâ temize çıkamazdı ve lâkin Allah, dilediğini temize çıkarır ve Allah, semi'dir alîmdir 7. Hasan Basri Çantay Meali Ey îman edenler, şeytanın adımları ardınca gitmeyin. Kim şeytanın adımlarına uyarsa şübhesiz ki o, kötülüğü ve gayr-i meşruu emreder. Eğer üzerinizde Allahın fazl-u rahmeti olmasaydı içinizden hiçbiri niz ebedî temize çıkmazdı. Ancak Allahdır ki kimi dilerse temize çıkarır. Allah hakkıyle işiden, her şey'i kemâliyle bilendir. 8. Hayrat Neşriyat Meali Ey îmân edenler! Şeytanın adımlarına uymayın! Kim şeytanın adımlarına tâbi' olursa, artık şübhesiz ki o, çirkin işleri ve kötülüğü emreder! Eğer üzerinizde Allah'ın ihsânı ve rahmeti olmasaydı, içinizden hiçbir kimse ebedî olarak temize çıkamazdı. Fakat Allah, dilediğini temize çıkarır. Çünki Allah, Semî' hakkıyla işitendir, Alîm herşeyi bilendir. 9. Ali Fikri Yavuz Meali Ey iman edenler! Şeytanın izi ardınca gitmeyin. Kim şeytanın izine uyarsa, bilsin ki, o, kötülüğü ve meşrû olmıyanı emreder. Eğer üzerinizde Allah'ın fazlı ve rahmeti olmasaydı, içinizden hiç biri ebediyyen günah kirinden temize çıkamazdı. Fakat Allah, dilediğini temize çıkarır. Allah Semî'dir=her şeyi işitir, Alîm'dir= her şeyi bilir. 10. Ömer Nasuhi Bilmen Meali Ey imân etmiş olanlar! Şeytanın adımlarına uymayın ve her kim şeytanın adımlarına uyarsa elbette ki o, çirkin ve inkar edilmiş şeyler ile emreder. Ve eğer üstünüzde Allah'ın fazlı ve merhameti olmasa idi sizden hiçbir kimse ebedîyyen temize çıkamazdı, velâkin Allah dilediğini temize çıkarır ve Allah bihakkın işiticidir, bilicidir. 11. Ümit Şimşek Meali Ey iman edenler, Şeytanın adımlarını izlemeyin. Kim Şeytanın adımlarını izlerse, hiç kuşkusuz o fuhşiyata teşvik etmektedir. Eğer üzerinizde Allah'ın lütuf ve rahmeti olmasaydı, ebediyen hiçbiriniz temize çıkamazdınız. Fakat Allah dilediğini temize çıkarır. Çünkü Allah herşeyi işiten, herşeyi bilendir. 12. Yusuf Ali English Meali O ye who believe! follow not Satan´s footsteps if any will follow the footsteps of Satan, he will but command what is shameful and wrong and were it not for the grace and mercy of Allah on you, not one of you would ever have been pure but Allah doth purify whom He pleases and Allah is One Who hears and knows all things. Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin anlaşılması mümkün değildir. Mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Nûr Sûresi 21. ayetinin tefsiri için tıklayınız * Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir.
Nur Suresi Meali - Bu, bizim indirip farz kıldığımız ve içinde birçok kesin hüküm bildirdiğimiz ve düşünüp öğüt alasınız diye ayrıntılarıyla açıkladığımız bir suredir. Zina eden kadın ve erkekten her birine yüz değnek vurun. Eğer Allah’a ve ahiret gününe iman ediyorsanız, onlara duyacağınız acıma hissi sizi Allah’ın dininin hükümlerini uygulamadan alıkoymasın. Ve müminlerden bir grup da onlara verilen cezaya şahit olsun. Zinakâr erkek ancak zinakâr bir kadın veya müşrik bir kadınla evlenebilir. Zinakâr bir kadın da ancak zinakâr bir erkek veya müşrik bir erkekle evlenebilir. Bu tür bir evlilik müminlere haram kılınmıştır. İffetli kadınlara zina iftirasında bulunup da bunu dört şahitle ispat edemeyenlere seksen değnek vurun ve onların şahitliğini asla kabul etmeyin, çünkü onlar yoldan çıkmış fasıklardır. Ancak bundan sonra, tövbe ederek kendilerini düzeltenler hariçtir. Şüphe yok ki Allah, çok bağışlayan ve çok merhamet edendir. Kocalar eşlerine zina isnadında bulunur da kendilerinden başka şahit getiremezlerse eşlerden her birinin doğru söylediğine dair Allah’a dört defa yemin etmeleri gerekir. Beşinci de koca “Eğer yalan söylüyorsam Allah’ın laneti benim üzerime olsun” demelidir. Kadın da kocasının yalan söylediğine dair dört defa Allah’a yemin ederse cezadan kurtulmuş olur. Beşinci de kadın “Eğer kocam doğru söylüyorsa Allah’ın gazabı benim üzerime olsun” demelidir. Eğer Allah’ın size bu şekilde lütfu ve merhameti olmasaydı haliniz nice olurdu. Fakat Allah tövbeleri çokça kabul eden ve her şeyi yerli yerince yapandır. Gerçek şu ki o iftirayı tasarlayanlar içinizden bir gruptur. Fakat bunu kendiniz için şer olarak görmeyin. Aksine o, sizin için hayırlı olmuştur. Onlardan her biri için kazandığı günah oranında cezası vardır. Bu işin elebaşılığını yapan kimse var ya işte onu korkunç bir azap beklemektedir. Oysa siz bu iftirayı işittiğiniz zaman, mümin erkek ve mümin kadınlar olarak birbiriniz hakkında hüsnü zanda bulunup “Bu, apaçık bir iftiradır” demeniz gerekmez miydi? Hem bu iftirayı atanların da dört şahit getirmeleri gerekmez miydi? Mademki onlar, bu şahitleri getiremediler, o halde onlar, Allah nezdinde yalancıdırlar. Eğer Allah’ın size dünyada ve ahirette lütfu ve rahmeti olmasaydı, bu dedikoduya kapılıp gitmenizden dolayı korkunç bir azaba çarptırılırdınız. Çünkü siz, bu iftirayı dilinize dolamış ve işin aslını bilmediğiniz halde ileri geri konuşuyor ve bunu basit bir mevzu sanıyordunuz. Oysa bu Allah katında öyle büyük bir vebal ki. Evet bu iftirayı duyar duymaz “Böyle şeyler konuşmak bize yakışmaz. Hâşâ! Bu büyük bir iftiradır.” demeniz gerekmez miydi? Mademki müminsiniz bir daha böyle bir şeye bulaşmamanız için Allah size öğüt veriyor. Ve Allah size, hükümlerini açıklıyor. Allah, her şeyi bilen ve doğru hüküm verendir. İman edenler arasında çirkinliklerin yayılmasından hoşlananlara, dünyada da ahirette de acıklı bir azap vardır. Allah herkesin niyet ve düşüncesini bilir, ama siz bilmezsiniz. Ya Allah’ın üzerinizde lütfu ve rahmeti olmasaydı ve size şefkat ve merhametiyle muamele etmeseydi haliniz nice olurdu? Ey iman edenler şeytanın adımlarını izlemeyin. Kim şeytanın adımlarını izlerse, iyi bilsin ki o sadece çirkin ve kötü şeyleri emreder. Eğer Allah’ın size lütfu ve merhameti olmasaydı, hiçbiriniz ebediyen günahından arınamazdı. Fakat Allah, hak edeni arındırır. Zira Allah, işiten ve herkesin niyetini bilendir. İçinizden maddi imkâna sahip olan iyiliksever kimseler, akrabaya, düşkünlere, Allah yolunda yurtlarını terk edenlere yardım etmeme konusunda yemin etmesinler. Allah’ın sizi bağışlaması hoşunuza gitmez mi? Öyleyse onlar da bağışlayıp hoş görsünler. Zira Allah eşsiz bir bağışlayıcı ve sonsuz rahmet kaynağıdır. Hiçbir şeyden habersiz masum iffetiyle yaşayan mümin kadınlara iftira atanlar dünyada ve ahirette lanetlenmişlerdir ve onlara korkunç bir azap vardır. O gün, onların dilleri, elleri ve ayakları yapıp ettiklerinden dolayı aleyhlerinde şahitlik edecekler. O gün, Allah onlara hak ettikleri cezayı tastamam verecek ve onlar da Allah’ın ne kadar hak olduğunu apaçık öğrenecekler. Kötü kadınlar, kötü erkeklere, kötü erkeklerde kötü kadınlara yaraşır. İyi kadınlar iyi erkeklere, iyi erkekler de iyi kadınlara layıktır. İşte o tertemiz kişiler onların attıkları iftiralardan uzaktırlar. Onlar için bağışlanma ve bol nimet vardır. – Ey iman edenler! Kendinize ait olmayan evlere sahibinden izin almadan ve hane halkına selam vermeden girmeyin. Eğer düşünecek olursanız böyle yapmanız sizin yararınıza bir davranıştır. Eğer orada kimseyi bulamazsanız, size izin verilene kadar oraya girmeyin. Şayet size geri dönün denilirse, hemen geri dönün. Böyle yapmanız sizin için nezih bir davranıştır. Allah sizin hangi niyetle davrandığınızı bilir. İçinde size ait eşya bulunan ve kimsenin oturmadığı evlere girmenizde sizin için bir sakınca yoktur. Allah, açığa vurduğunuzu da, gizlediğinizi de bilir. Mümin erkeklere söyle, gözlerini haramdan sakınsınlar iffet ve namuslarını korusunlar. İşte bu onlar için en nezih olandır. Şüphesiz ki Allah onların yaptıklarından haberdardır. Mümin hanımlara da söyle, onlar da bakışlarını haramdan sakınsınlar, iffet ve namuslarını korusunlar. Zorunlu olarak görünenlerin dışında ziynet yerlerini göstermesinler, başörtülerini de göğüs ve gerdanlarının üstüne sarkıtsınlar, cazibe ve güzelliklerini kimseye göstermesinler. Yalnız kocaları, babaları, kayın babaları, öz oğulları, üvey oğulları, erkek kardeşleri, erkek kardeşlerinin oğulları, kız kardeşlerinin oğulları, mümin kadınlar, malik olduklarınız, kadına ihtiyaç duymayan erkek hizmetçiler veya kadınlara istekleri gelişmemiş küçük çocuklar bunun dışındadır. Bir de yürürken ziynetlerini teşhir etmek için ayaklarını yere sert vurmasınlar. Ey müminler yapmış olduğunuz hatalardan tövbe edin ki kurtuluşa erebilesiniz. İçinizden bekârları, esirlerinizden durumu iyi olanları evlendirin. Şayet onlar fakir iseler, bilsinler ki Allah, onları lütuf ve keremi ile zenginleştirir. Allah’ın lütuf ve ikramı geniştir, kimin hangi durumda olduğunu bilir. Evlenmek için maddi imkân bulamayanlar, Allah, lütfundan kendilerini zenginleştirinceye kadar iffet ve namuslarını korusunlar. Bedelini ödeyerek özgür kalmak için sizinle sözleşme yapmak isteyen himayenizde bulunanlarda eğer bu kabiliyeti görüyorsanız onlarla sözleşme yapın ve Allah’ın size sunduğu imkânlardan onlara da verin. Eğer iffetli kalmak istiyorlarsa onların üzerinden dünyalık kazanmak için evlendirmeye zorlayarak size karşı gelmelerini sağlamayın. Kim onları zorlamadan vazgeçerse Allah bunlara af ve mağfireti ile muamele edecektir. Doğrusu size apaçık ayetler/hükümler, sizden önce gelip geçenler ile ilgili nice örnekler ve sakınıp korunmak isteyenler için de öğütler indirmişizdir. Allah göklerin ve yerin nurunun kaynağıdır. O’nun nurunun sembolü duvardaki bir oyuk ve içinde bir lamba, lamba da billur bir fanus içinde; fanus ise sanki inci gibi parlayan bir yıldız, yakıtı da doğuda ve batıda bulunmayan bereketli bir zeytin ağacından, o yağ neredeyse ateş değmeden ışık verecek. Nur üstüne nur. Allah bu nuru tercih edeni o nura ulaştırır. Ve Allah gerçekleri anlatmak için insanlara böyle örnekler veriyor. Çünkü Allah her şeyi bütün boyutlarıyla bilendir. Bu nur İçerisinde Allah’ın yüceltilmesine, O’nun adının anılmasına ve sabah akşam şanının yüceliğinin dillendirilmesine izin verdiği evlerde/mescitlerde parıldamaktadır. Öyle yiğitler var ki ne ticaret ne alışveriş onları Allah’ın zikrinden/Kuran’dan, namazı kılmaktan, zekâtı vermekten alıkoyamaz, Zira onlar gözlerin ve kalplerin korkudan ters yüz olacağı bir günden korkarlar. Allah da onları yaptıklarının en güzeli ile mükâfatlandıracak, onlara katından fazla fazla verecektir. Allah, gereği gibi davrananlara sınırsız mükâfat bahşeder. Gerçekleri örtbas eden kâfirlerin ise yaptıkları iyi işler çöldeki serap gibidir, susuzluktan yanmış kimse onu su sanır fakat oraya vardığında hiçbir şey bulamaz, yanında sadece Allah’ı bulur. O da onun hesabını eksiksiz görür, zira Allah hesabı çok hızlı görendir. Veya onların amelleri okyanusun derinliklerindeki yoğun karanlıklara benzer, onu kat kat dalgalar kaplamış üstüne ise kara bulutlar çökmüş tam bir zifiri karanlık ki insan elini uzatsa neredeyse kendi elini dahi göremeyecek, nitekim Kim Allah’ın nuru Kuran’dan aydınlanmamışsa onun karanlıktan kurtulup aydınlığa kavuşması mümkün değildir. Göklerde ve yerde bulunan varlıkların ve sıra sıra uçan kuşların Allah’ın yüce kudretini dillendirdiğini görmüyor musun? Doğrusu bunların hepsi O’na nasıl yakaracaklarını ve O’nun koyduğu yasaya göre hareket etmeyi bilmektedirler. Allah da onların davranışlarını çok iyi bilmektedir. Zira göklerin ve yerin hükümranlığı Allah’a aittir ve nihayetinde dönüş de Allah’adır. Ve yine Allah’ın bulutları sevk edip sonra da birleştirerek yoğunlaştırdığını ve üst üste yığarak kümeler haline getirdiğini görmüyor musun? Derken bir de bakıyorsun o bulutların arasından yağmur yağıyor. Ayrıca dağlar gibi bulutlardan dolu yağdırıyor ve dilediğini onunla cezalandırıyor, dilediğini de ondan koruyor. Bulutların şimşeğinden çıkan parıltı ise neredeyse gözleri görmez ediyor. Allah, gece ve gündüzü birbiri ardınca döndürüp durmaktadır. Şüphesiz ki bunda basiret sahipleri için alınacak bir ibret vardır. Allah, bütün canlıları sudan yarattı. Canlılardan bir kısmı karnı üzerinde sürünür. Bir kısmı iki ayağı üstünde yürür. Bir kısmı da dört ayağı üzerinde yürür zira Allah dilediği şekilde yaratır, şüphe yok ki Allah her şey için bir ölçü koyandır. Andolsun ki biz hakikati apaçık ortaya koyan ayetler indirmişizdir. Zira Allah, dileyen kimseyi bu ayetlerle dosdoğru yola yöneltir. Kimileri “Allah’a ve mesajlarını tebliğ eden elçisine inanıp itaat ettik” diyorlar; sonra da bunlardan bir grup sözlerinden dönüyorlar İşte bunlar mümin değiller. Nitekim bu kimseler aralarında Allah’ın kitabına göre hüküm verilmesi için elçinin huzuruna çağrıldıklarında onlardan bir grup hemen yüz çevirirler. Ama eğer kendileri haklı olacak olursa elçinin huzuruna teslim olmuş bir eda ile koşa koşa gelirler. Yoksa onların kalplerinde bir hastalık mı var yoksa senin elçiliğinden şüphe mi ediyorlar ya da Allah’ın ve mesajlarını tebliğ eden elçisinin onlara haksızlık edeceğinden mi korkuyorlar? Hayır, aslında onlar kendileri yanlışta ısrar edip zalimlik yapıyorlar!
nur suresi 21 ayet meali