Piyasanınçok altındaki bir fiyata araç sahibi olmak isteyenler icra ihalelerini takip ediyor. İcradan 2. el araç almak isteyenlerin merak ettiği bir çok konuda açıklamalarda bulunan ’icraburada.com’ sahibi Caner Çakı; ’’Piyasa değerinin altında nasıl araba alırım?’’, Bu makalemizde, kızlık zarının bozulduğu nasıl anlaşılır sorusu başta olmak üzere bir çok benzer konuya cevaplar vermeye çalıştık. Sonuç olarak ise, evde bayanların tek başlarına bekaet kontrolü yapamayacaklarını ve mutlaka uzman doktora muayene olmaları gerektiğine kanaat getirdik. KanalizasyonTıkanıklığı Nasıl Açılır. Tuvalet Gideri Sürekli Tıkanıyorsa Ne Yapmalı. Su Basan Eve Ne Yapılır. Su Kaçağı Neden Olur ve Su Kaçağı Nasıl Bulunur. Kanalizasyon Geri Basıyor Ne Yapmalı. Lağım Faresi İle Mücadelede En Etkili Yöntem Nedir. Lağım Faresi İle Mücadele Nasıl Olmalı Kesin Çözümü Nedir Bir adam bir kızı nasıl yerine koyacağını merak ederse, bu tek bir şovenizm değildir. Sadece bir kişi, bencil doğası nedeniyle diğerini anlayamaz ve ideallerini ona dayatır. İnsanlar ne kadar uzun süre birlikte kalırlarsa, birbirleriyle o kadar çok öğrenirler, doğal olarak, zamanla, birisinin ana (lider) ve birisinin - köle Erkek bir cin, insandan bir kadına girdiği zaman, isterse ona değişik suretlerde görünebilir, aklına sahip olup onu yönetebilir ve onunla evlenebilir. Bu cin, o kadını sahiplenmiştir ve karısı olarak kabul eder. Bu durumu kadından ve cinden başka kimse bilemez. Onunla cinsel ilişkiye girebilir. cash. Dişi bir insanın,bir kızın yani bir bağyanın, ortalık malı olup olmadığını anlamamıza yarayacak olan son derece değerli bir kılavuzdur bir bakıma. nasıl anlaşılır. nedir? ne değildir? bir kaç başlık, bir kaç bakınız ile siz değerli uuserlarımızın bilgilendirilmesi, o değerli temiz yüreklerinizin kaşar ablalarca kirletilmemesi için şarttır bu. aslında biz erkekleri kullanıyorlar bu motorlar ya neyse. konumuz bu değil. buyursunlar;-mini etek giyen kız; yer ve zaman önemlidir. misal çeşme gibi bir yerde, plaja giderken giyilen mini ile ocak ayında istiklal caddesinde gecenin 12sinde mini etekle dolaşmak arasında dağlar kadar fark var. biri gel bana tecavüz et davetiyesi niteliğindedir. tabiki string giyen kız; araştırmak lazım. açıkçası atıp tutan biri olmadığım için yorum ve oral yapip bakire olan kiz; efendim bu hatun seks ilahı olmuş. daha ne olsun?-sadece oral yapan kız; kısmi şekilde kendi teslim etmiş elleten ama vermeyen kız; bir nevi kabullenebileceğiniz kız türü. henüz sıfır kilometre. lakin size ulaşmadan önce bir parçası değişitirilmiş elletmeyen vermeyen kız; büyük ihtimalle ilk çıktığısınız. veya film izleyen kız; orospudur. hala bu konuda iddialıyım. ruhu orospudur var mı diye soran kız; belki azcık elletecek kızdır. vites değiştirirken yanlışlıkla eliniz sürçüp bir yanlara kayar. sonrası girdiğimde memeleri sıvazlıyordu; alamet değildir bu. oradan uzaklaşın. ve özel mesajdan bana oral hem vajinal hem anal yapan kız bu ile düpedüz. düz yani!-anal seks sonrası oral seks yapabilen kız ile sıçmalı porno seviyorum diyen kız arasında pek fark böyle mi? tabiki hayır. içlerinde namusunu koruyanları da var. namus iki bacak arasında değildir diyen bir kaç oğlan olacaktır illa ki. sormak lazım kendilerine hallaç pamuğu kıvamındaki biri hatuna nikah basar mı? buna da evet diyecektir. maksat kıllık olsun. fazla uzatmadan sizinle evlenmek istemesi bunlardan biridir. çok kolay bahane bulabilmesi..keşke o yollardan hiç geçmeseydim, nasıl yol olduğunu görmeseydim, bilmeseydim. birden fazladır. mesela dışarıdan pizza söylüyorsa sevmemiştir. mesajınıza cevap vermez. ararsınız görüşelim der ve görüşmez. telefonlara çıkmaz. sormak en akıllıca olanıdır. basit bir yöntemdir kesin cevap alma garantilidir. kıskançlık belirtileri göstermiyorsa sevmiyordur. en geniş insan evladı bile severken kıskanıyor. kıskanmak kaybetme korkusuyla bağlantılıdır bir yerde. hem tip hem de karakter olarak sevdiği, beğendiği insan modelini öğrenmek. hah işte o tipin yanından bile geçmiyorsan beğenmiyordur, sevmiyordur. ama "bir arkadaş olarak" eser miktarda seviyordur belki günahını almayak. arkadaşım demesi ! bana dedikçe sanki bıçaklanıyorum ulan ! sevdiğini anlamaktan daha kolay olduğu kesindir. ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri takip etmek için giriş yapmalısın. Kız Çocuklarına Tesettürü Nasıl Sevdirebiliriz? Ümmü Seyyaf’tanEsasen adaletsizlik yapmak istemezdim. Sıradaki konumuz çocuklarda mahremiyet üzerine idi anket sonuçlarına göre. Ama Sultan Hanım’ın özel isteği üzerine bu konuyu öne almak istedim. Uzun zamandır istiyordu Sultan Hanım ama ben zaten bilgisayar başına hiç oturamadığım için diğer yazıları bile yazıp, anketteki konuları bi nihayete erdiremedim. Bu nedenle affınıza sığınarak kız çocuklarında tesettür konusunda yazmak istedim. Bundan sonra inşaAllah çocukların mahrem yerlerini sakınması/koruması ve edep konularına kadınlara söyle Gözlerini harama çevirmekten kaçındırsınlar ve ırzlarını korusunlar; süslerini açığa vurmasınlar, ancak kendiliğinden görüneni hariç. Baş örtülerini, yakalarının üstünü kapatacak şekilde koysunlar. Süslerini, kendi kocalarından ya da babalarından ya da oğullarından ya da kocalarının oğullarından ya da kendi kardeşlerinden ya da kardeşlerinin oğullarından ya da kız kardeşlerinin oğullarından ya da kendi kadınlarından ya da sağ ellerinin altında bulunanlardan ya da kadına ihtiyacı olmayan arzusuz veya iktidarsız hizmetçilerden ya da kadınların henüz mahrem yerlerini tanımayan çocuklardan başkasına göstermesinler. Gizledikleri süsleri bilinsin diye ayaklarını yere vurmasınlar. Hep birlikte Allah’a tevbe edin ey mü’minler, umulur ki felah bulursunuz.’Nur,31Ey Peygamber, eşlerine, kızlarına ve mü’minlerin kadınlarına dış elbiselerinden cilbablarından üstlerine giymelerini söyle; onların özgür ve iffetli tanınması ve eziyet görmemeleri için en uygun olan budur. Allah, çok bağışlayandır, çok esirgeyendir.Ahzab,59İslami bir şuur verebilmek en büyük davamız/derdimiz. Namaz konusu bunların en başında geliyor dedik ve bu nedenle bir önceki yazımızda çocuklarımızı namaza nasıl alıştırabiliriz üzerine yazdık. Kız çocuğu olan annelerin bu konuda derdi bi kat daha fazla tabi. Tesettür de İslam’ın olmazsa olmazlarındadır çünkü. Bir kızınkadın bayan her ne derseniz tesettür ayetlerinin muhatabı olarak hareket etmesi, Müslüman olduğunu iddia ediyorsa bu emre riayet etmesi gerekir. Bazen siz de görürsünüz, kendisi gayet tesettürü yerinde teyzelerin yanlarında kendileri ile aynı giyimde olmayan kızları dolaşıyor. Malesef ki teyze ya o bilinci çocuğuna verme gibi bir gayrette olmamış ki bu tür durumlar genelde şöyle olur. Teyze gençliğinde farklı düşünüyor ve giyiniyordur, yaş ilerledikçe daha dikkat etmeye nedenle de kızına örtünme gibi bir şeyden bahsetmemiş, onu bu konuda teşvik etmemiştir ya da vermeye çalışmış ama kız çocuğu onu alma gibi bir gayret içinde olmamış. Rabbim her iki durumdan da bizi beri kılsın. Biz bu nedenle kız çocuğumuza nasıl olur da nefret ettirmeden, sevdirerek, kendi isteği ile tesettüre bürünmesini telkin edebiliriz diye düşünmekteyiz. Elbette kalpler Allah’ın elindedir, bize düşen elimizden geleni yapmaktır. Bu konuda taşın altına elimizi sokmamız lazım, taşı yerinden kaldırabilir miyiz ya da altında ezilir mi elimiz orası Allah’ın bileceği iş. Olumlu sonuçlar alamadığımızda elbette çok üzülürüz anneler olarak ama en azından Allah katında sorumlu olmayacağımız şekilde davranmış oluruz. Yine de Allahu Teala böyle imtihan etmesin.. gelelim neler yapabilirize…Her şeyde olduğu gibi bu konuda da iki anahtar kelimemiz var. Birincisi çocuk anneyi rol model alacağı için, anne kendisi bu konuda dikkatli olmalı. Tesettür konusunu esasen biraz açmak lazım daha iyi anlatabilmek için ama dini vaaza dönüşsün istemiyorum yazı. Dış kıyafetini ve başörtüsünü, ayete riayet edecek şekilde mi uyguluyor? Dışarı çıkarken kendine büyük bir ihtimam gösteriyor mu aman hatlarım belli olmasın, sakın dikkat çekmeyeyim, parfüm kokuyu bırak, dış elbiselerimi yumuşatıcı ile bile yıkamayayım vs..? Kendini haram nazarlardan korumak için azami gayret sarf ediyor ve bunu belirgin bir biçimde yapıyor mu? Dışarıda tesettürlü ama pencereye, balkona çıkarken aynı titizliği gösteriyor mu? Dışarıda erkeklere karşı setr-i avret yapıyor ama eve gelen misafirlere aynı dikkatle yaklaşıyor mu? Çocuk bütün bunları gözlemleyeceği ve anneyi örnek alacağı için, anne her an yanında kayıt alan bir kamera var gibi hareket etmeli esasen bütün bunları zaten bizi 24 saat gören/gözeten bir Zat’ın olduğunu bilerek yaptığında her şey yerine oturmuş, çocuk gereken mesajı almış olacak. Yani bunu çocuk için değil, Allah öyle emrettiği için yapmak lazım zaten. Genelde bu tür durumlarda, kız çocukları kendileri de örtünmek ister. Anneyi model alacağı için, bir gün dışarı giderken “anne ben de senin gibi yapmak istiyorum” derse hiç şaşırmayın.İkincisi de her şey küçüklükten başlayacağı için henüz bebek dediğimiz zamanda bile bu konudaki eğitim ve telkine başlanmalı. Oyuncak bebekler aldığınızda, bebeklerine elbise dikerken tesettüre dikkat edin mesela. Bebeklere başörtü, bone vs dikin, birlikte giydirin. Siz ayna karşısında başörtünüzü düzeltirken ona telkinde bulunun “Benim güzel kızım da büyüyünce anne gibi yapacak değil mi kızım” vs gibi ona güzel hitaplarda bulunun, daha küçükken sadece telkinde bulunabilirsiniz henüz anlamayacağı için, ancak bilinçaltına hitap edebilirsiniz. Biraz daha büyüdüğünde ise, başörtünün güzelliğinden, gereklerinden vs bahsedebilirsiniz. Onun anlayabileceği kelimeleri ve üslubu seçerek biraz büyümeye başladığında, ona küçük süslü bone tarzında başörtüler alın. Esasen çok şirin görünse de, bir cemaate atfedildiği için, belki bu tarz giydirmek istemezsiniz. Siz de bu durumda pazarlarda satılan mini eşarp tarzı, saçın bi kısmını açık bırakan şekilli şeylerden alınadını bilemedim, uzun bir tamlama oldu ama . Bunu kendisi seçsin ve birkaç çeşit alın, dışarı çıkarken de onu özendirin. Yakınlarınıza başörtüsü için hazırlık aşamasında olduğunuzu bildirin ki onlar da gördüklerinde takdir etsinler. Çirkin gözüktüğünü düşünebilir, karşı çıkabilir. Bu durumda siz ve yakınlarınızdan gelen güzel sözlerle, akşam eve gelen babasının getirdiği güzel bir hediye ile içi ısınabilir bu fikre. Zamanla başörtüye geçiş yapmanız gerekir ama kendi seçmesine yine özen gösterin. İstediği şekil ve renkte başörtü taksınhenüz büluğa ermeden başlamanız lazım yalnız bu çalışmalara. Uzun süre renkli, şekilli eşarplardan vazgeçmeyebilir çünkü. Bu durumlarda da telkine devam etmeniz lazım. “Kızım görüyorsun ki ben öyle renkli, şekilli eşarplar takmıyorum. Büyüdüğünde sen de benim gibi takacaksın inşaAllah. Şimdi sen çocuk olduğun için istediğin gibi takabilirsin” vs gibi yine onu soğutmadan hazırlayın. Bu arada sadece başörtüsünü anlatıyoruz ama esas mesele tesettür tabi. Dikkat çekmeyen, hatları belli etmeyen bir kıyafet şekli olması lazım. Küçük yaşlardan elbiseye alıştırmak gerekir. Elbise geçişlerini de başörtüde olduğu gibi yumuşak yapmak lazım. Çocuklarımızı parklara çıkardığımız için elbiseyle rahat edemezler zaten. elbise yaşının biraz daha ilerilere kayması gerektiği kanaatindeyim. Önce pantolon etek tarzı kıyafetlerle başlayabilirsiniz. Onlar hem bolluk olması nedeniyle çocuk için tesettür anlamında uygun, hem eteğe elbiseye geçişi kolaylaştırır, hem de çocuk rahat hareket edebilir. Bol eşofman tarzı da giydirebilirsiniz özellikle parklara götürürken…Tabi biz yine olayı en baştan aldık, küçüklüklerinden itibaren o tertemiz zihinlerine Allah’ın emrini nasıl yerleştirebiliriz diye dertlendik. Çocuğu daha büyük olup bu sıkıntıyı yaşayanlar varsa, acizane tavsiyem “Müjdeleyin, nefret ettirmeyin” hadisine uyunuz ve çocuğunuzu zaten istemezken iyice soğutmayınız. Güzellikle anlatmaya çalışın, yorulmadan usanmadan. Kendi seçsin modeli tarzı, karşılığında çok sevineceği bir hediye ile teşvik etmeye çalışınama bunu daha da kızdırarak yapmayın. Mesela şunun gibi “Anne bana telefon alacaktın” “sen önce başörtünü bi tak, kılık kıyafetine dikkat et, sonra alırım” gibi yaklaşımlardan uzak durmaya çalışın. yazıyı tekrar okuduğumda bir konunun yanlış anlaşılmasından endişe ettim. Büluğa ermemişler için geçerlidir başörtüsünü istediği şekil model renkte seçmek. Alıştırma süreci için söylüyorum.Çocuk siz ne kadar anlatsanız da, dışarıda gördükçe özenecek ve belki hangisi doğru acaba, sokakta o kadar kişi var ama diye düşünerek bocalayacak. Bu durumda da güzelce anlatacaksınız. Diğer insanların yanlış yaptığını, Allah’ın emrine aykırı davrandığını, herkes bir yanlışın peşinden gidiyor diye bizim de mi yanlışı tercih edeceğimizi, bunun saçma olacağını vs anlatın. Özendiği kıyafetleri alın ve bunları giymenin yerinin ev olduğunu, evde istediği gibi giyinebileceğini anlatın. sizin de dışarıda tesettürlü olmanıza rağmen evde nasıl rahat ve istediğiniz renk/şekilde giyindiğinizi söyleyin. tabi evde erkek çocuğu olanlar için yine bir sınır olmalı. Canı istiyor diye evde mini etekle gezemez mesela. Ya da dapdar kıyafetlerle. Kız çocuğun fıtratında bir beğenilme arzusu vardır. Bu nedenle güzel bir kıyafet giydiğinde önce eşiniz çok yakıştığını söylesin. Daha fazla kişiye göstermek isteyecek, arkadaş gruplarınızı toplayın, onların yanında giysin göstersin ve bu duygusunu tatmin etsineviçi kıyafetler için söylüyorum. Dışarı-içeri algısını doğru oluşturmak gerekir. Bu da yine mahremiyet eğitimdeki konularla bağlantılı tabi. Haram olan ve olmayanı, mahrem-namahremi ayırt etmek de son olarak şu var “E ne yapayım, mecbur alıyorum, millette görüyor özeniyor. İstedi mecbur aldık, ben de istemiyorum böyle giyisin ama….” geçiniz…Bu cümleleri samimi bulmuyorum. Çocuğunun iyiliğini düşünen, onun Allah’ın emirlerine uygun bir hayat sürmesini isteyen annelerin cümleleri olamaz sigara istese alacak mısınız? Dışarıda görüp özendi ne yapayım mı diyeceksiniz? Siz almazsanız, nereden bulup giyecek? Eğer bu kadar durumdan muzdaripseniz, ona göre davranmalı değil misiniz?Ortalıkta dolaşan, her gün üçüncü sayfa haberi olarak karşımıza çıkan olaylara bir bakın. Siz “daha küçük” diye düşünerek masum yavruların kılık kıyafetine dikkat etmediğinizde, dışarıdaki kahrolasıların ekmeğine yağ sürüyorsunuz. Tabi mahremiyet konusu, bir sonraki konu olduğu için yazıyı burada nihayetlendiriyorum inşaAllah… Sanırım, bir yazı dizisinin sonuna geldik Çocuk ve İslami Eğitim adına, söylemek istediğim her şeyi, değinmek istediğim her konuyu yazdım Allah’ın izniyle. zamandan ve kitap değil de bir blog olmasından sebep bazı konuları biraz daha yüzeysel işleyip, her istediğimizi kelimesi kelimesine aktaramasam da… Allah’tan bu çalışmamı hayırlara vesile kılmasını sevdirmekten bahsederken elbette önce tesettür nasıl olmalı ki çocuğumuza onu öğretelimi sorgulamak gerekir. Lakin benim blogum ve alanım bu olmadığı için bu konuda sizi Kuran ve Hadis okumaya yönlendirebilirim ancak. Bana tesettür ile ilgili kendiniz için-ve çocuğunuza doğru tesettürü öğretebilmek için- okumak istediğiniz kitapları sorarsanız şu an hemen aklıma gelen üç kitap ismi verebilirim 1 “Hicab- Mevdudi” 2 “Niçin Örtünmeliyiz-İsmail Mukaddem” 3 “Nasıl Örtünmeliyiz?-İsmail Mukaddem”. Tabi yukarıdaki ayetlerin tefsirlerini de okumak lazım ama günümüz hoca geçinenlerden değil, alimlerimizden okumak gerekir. Seyyid Kutub, Mevdudi, Kurtubi gibi tefsirlerden…Seyyaf ve Hümeyra’nın annesi Saplantılı ve takıntılı aşk ne demektir? Saplantılı ve takıntılı aşk nasıl anlaşılır? Aşkıyla başa çıkamayıp mutsuz olanlar ne yapmalı? Takıntılı Aşk Nedir? Aşk insanın içini kıpır kıpır eden bir duygu olsa da, bu bir takıntıya dönüştüğünde kaygılar, korkular, endişelerle insanın hayatını zindana dönüştürür. Aşkın tarifi yaşayan kişiye göre değişir. Ama hepsinin ortak bir yanı vardır. Hayat bir anda güzelleşir, değişir, başkalaşır. Aşkla birlikte aşık olanda değişimler olur. Ancak aşk her zaman mutlu yaşanmaz. Bazı aşklarda mutluluk, hoşa giden heyecanlardan çok korku, kaygı, endişe, mutsuzluk hakimdir. Kişiyi ürküten, korkutan davranışlar hakimdir tabloya. Aşık ne yapabileceğini çevresine ve kendine sık sık sorar. Bu noktada aşkın uyumsuz olanı ile karşılaşırız. Aşk İnsanda Nasıl Etki Eder? Aşık olan kişinin içi kıpır kıpırdır. Birden bire bir enerji yoğunluğu hisseder. Aşık olduğu kişiyi düşündüğünde yüzünde bir gülümseme mevcuttur. Duygular ön planda olduğu için kolaylıkla duygusal tepkiler verir. Aşk ve Ayrılık Acısı Nasıl Geçer? Sevdiği kişiyle ilgili konulara aşırı yoğunlaşırken, hayatın diğer alanlarında dikkat zayıflamıştır. Sevdiği kişi nelere ilgi duyuyordur, ne yapıyordur, onu nasıl mutlu eder bu gibi sorular zihnini sürekli meşgul eder. Sürekli çevresiyle onun hakkında konuşmak ister. Paylaşabildiği kişilerle birlikte olduğunda da konuyu mutlaka açar. Bunun yanında önceden tepki gösterdiği davranışlara reaksiyon göstermez olur. Sorunlar gözüne görünmez. Maç seyretmeyi sevmiyorsa aşık olduğu kişi seviyor diye seyredebilir. Ya da korku filmi sevmese de aşık olduğu kişiyle seyretmek mutluluk verir kişiye. İş ve arkadaşlarına harcadığı zamanı sevdiğine ayırır. “Bir ilişkim olduğunda çevremdeki arkadaşlarımı ihmal etmeyeceğim” dese de tüm zamanını sevdiğiyle geçirmek ister ve zamanını ona ayırır. Sert ve katı bilinen kişiler aşık olduğu kişilerin yanında tamamen farklı bir kişi olur. Anlayışlı, yumuşak ve sevgi doludur. Sevdiğinden bahsederken kullandığı yumuşak kelimeler çevresindekileri şaşırtır. Saplantılı ve Takıntılı Aşk Nedir? Takıntılı aşkta kişi aşık olduğu kişiyle ilgili düşüncelerle meşguldür. Ancak bu aşkta kişi mutluluk yerine kaygı yaşar. Karşısındakine güven duyma, ayrılık ile ilgili kaygılar sürekli zihnini meşgul eder. Bu kaygılarından kurtulmak için de kendini rahatlatacak eylemlerde bulunur. Örneğin aşık olduğu kişinin başkası ile birlikte olabileceği kaygısı ile sürekli onu arar, nerede olduğunu kontrol eder. Bu kontroller bir süre kendisini rahatlatsa da bir süre sonra tekrar başlar. Diğer bir örnek de kendisinin gerçekten sevilip sevilmediğini anlamak için “bana aşık mısın” diye sorar. Ondan istediklerini yapıp yapmadığını kontrol eder. Ancak bunlar bir süre kişinin kendini iyi hissetmesine neden olur. Düşündükleri bir süre sonra mantıklı gelmese de kendisini rahatsız eden düşünceler zihnini meşgul etmeye devam eder. Aşk ve Takıntı Arasındaki Benzerlikler Takıntı kişinin zihnine istenmeyen şekilde geliveren, tekrarlayan, kişiye sıkıntı veren ve kişiyi rahatsız etse de zihinden uzaklaştırılamayan düşüncelerdir. Bu düşünceler o kadar yoğun ve sıkıntı verici şekilde gelir ki kişiye, günlük yaşamını etkiler. Kovmak, ortadan kalkması için çabalamak çözüm getirmez. Bu düşünceleri ve buna bağlı sıkıntı duygusunu ortadan kaldırmak için, kişi buna bağlı davranışları yaparak rahatlamaya çalışır. Aşkta da sürekli sevilen kişi düşünülür. Ancak bu kişiyi düşünmek kişiyi mutsuz etmez, tam aksine aşık olan kişi sevdiği kişiyi düşünmekten mutlu olur. Zihnini bu düşüncelerden uzak tutmaz. Tam aksi bu düşüncelere kendini kaptırır. Takıntılı aşklar ise kişinin tüm enerjisini alır. Takıntısı olan kişi için yaşamı takıntılar yönlendirir. Aşık olan kişi için de yaşam sevdiği kişi üzerine kuruludur. İkisi de hayatın merkezinde yer alır. Herkesten, her şeyden önce gelirler. Hangi Kişilik Tipleri Takıntılı ve Saplantılı Aşka Eğilimlidir? Saplantılı Aşk Özellikle bağımlı kişilik özelliği, borderline ve obsesif kişilik bozukluğunda takıntılı aşklara sıklıkla rastlıyoruz. Bağımlı kişilik bozukluğu olan kişiler onaysız yaşayamazlar. Özellikle bu onay aşık olandan gelecekse. Yalnız kalmaktan da çok korkarlar. Bu nedenle de aşık oldukları kişilerle aralarında mesafe olduğunda hemen bu mesafeyi ortadan kaldırmaya çalışırlar. Bunun için onu ararlar. Birlikte zaman geçirmek için planlar yaparlar. Karşısındaki kişiyi bu şekilde boğarlar. Bunun farkına bile varamayabilirler. Ayrılık bu kişiler için dayanılmazdır. Ayrılmamak için elinden geleni yapar. Bunun kendisine ve karşısındaki kişiye zarar verebileceğini de düşünmez. Obsesif kişilik bozukluğunda ise kişi mükemmeli arar. Bulduğunda da ilişki için her şeyi yapar. Belirsizlik durumlarından aşırı rahatsızlık duyar. Aşık olduğu kişinin yanlışlıkla telefonu kapalı olsa bunun nedeni anlayana kadar araştırır. Her yerden onu arar. Bazen o kadar abartır yanındaki kişilerle bile bahanelerle konuşmaya kadar durum varabilir. Bu da karşısındakini bunaltır. Bu kişilerin partnerleri bir süre sonra bir davranışta bulunurken tedirgin olmaya başlar. Kendilerini sürekli da gibi hissederler. Her davranışın denetlendiği düşüncesi kişiyi rahatsız etmeye başlar. Sağlıklı Aşk Nasıl Olmalı? İlişkide karşılıklı güvenin olması oldukça önemlidir. Diğer önemli bir unsur da saygıdır. Saygının olmadığı bir ilişki her iki tarafın da birbirini yıpratmasına neden olur. Partnerler birbirlerinin istek, ihtiyaç ve duygularına karşı duyarlı olmalıdır. Ayrıca çiftlerin kendilerine özel zamanlar oluşturmaları da ilişkinin sürekliliği açısından önemlidir. Karşındaki kişiyi olduğu gibi kabul etmek de ilişkinin kalitesini arttırır. Yanlış İnsana Aşık Olduğunuzun 6 İşareti Takıntılı ve Saplantılı Aşk Hayatı Cehenneme Çevirir Takıntılı aşklarla ilgili bizzat karşılaştığımız bir örneği kısaca şöyle anlatabiliriz 28 yaşında ailesinin 3 çocuğundan biridir Ayşe. Birbirine bağlı bir aile yapıları vardır. Ta ki Mehmet ile karşılaşana kadar. Mehmet 33 yaşındadır. Ayşe ile 6 ay bir flört dönemi yaşarlar. Bu 6 ay oldukça güzel geçmiştir. Ayşe’nin ailesi öğrenince her şey değişir. Ayşe’ye Mehmet’in evli olduğunu hemen Mehmet’ten ayrılmasını söylerler. Ayşe bunu öğrenir öğrenmez Mehmet’le paylaşır. Ancak Mehmet bekar olduğunu söyleyerek inkar eder. Hatta Ayşe’ye nüfus cüzdanını gösterir. Ayşe bunun üzerine ilişkisine devam eder. Ailenin baskısı artınca Mehmet’le kaçar. Önce bir evde birlikte kalmaya başlarlar. Ailesi karakola başvurunca Mehmet’le Ayşe aranır ve bulunur. Ayşe o zaman Mehmet’in evli olduğunu öğrenir. Karakola Mehmet’in eşi de gelmiştir. Ama bu da Ayşe ile Mehmet’i durdurmaz. İkinci kez kaçarlar. Bu kez Mehmet Ayşe’yi evden çıkarmaz. Gün aşırı kavgalar, dayak, küfürler ve eziyetler Ayşe’yi yorar. Ailesinin yanına döner. Ancak bu ayrılığa sadece 1 ay dayanır. Bir ay sonra tekrar Mehmet’e döner. Mehmet bu sefer ona eşinden ayrılmayacağını bu duruma katlanırsa birlikte olacağını söyler. Ayşe onu o kadar çok seviyordur ki bu duruma 3 ay daha dayanır. Ancak 3 ay sonra “Beni bu durumdan kurtarın” diyerek, kliniğimize başvurur. Takıntılı ve Saplantılı Aşk Nasıl Anlaşılır? Sürekli zihniniz aynı kişiyle meşgul oluyorsa, En ufak bir kaygınızda karşınızdakini arıyor ve söyledikleri sizi rahatlatıyor, ancak endişelerinizi azaltmıyorsa, Her an onunla konuşmak istiyor, yaptığınız işlere kendinizi veremiyorsanız, Aranızdaki mesafeye katlanamıyorsanız, İlişkinizdeki en ufak bir sorun yüreğinizi ağzınıza getiriyorsa, İlişkinizle ilgili sürekli endişeleriniz varsa. Bitti mi, bitecek mi, kızdı mı, ne oldu vs sorular zihninizi meşgul ediyorsa, İnsanlarla bir arada olduğunuzda düşünceleriniz hep o kişiyle meşgulse. Ortamda olduğunuzu hissedemiyorsanız, İlişkinizde güven duymakla ilgili sıkıntılarınız yoğunsa, İlişkiyi devam ettirmek için neler yapacağınızla ilgili sürekli kurgulamalar yapıyorsanız, takıntılı aşıksınız. Aşkınız Mutluluk Yerine Mutsuzluk Veriyorsa Ne Yapabilirsiniz? AŞKIYLA BAŞA ÇIKAMAYIP MUTSUZ OLANLAR NE YAPMALI? Öncelikle problemlerin varlığını kabul etmeli. Sorun olmadığı düşünülürse çözüm arayışında da bulunulamaz. Yaşamını zorlaştıran davranışlarının farkına varmalı. Aşık olduğu kişiyi rahatsız eden davranışlarını görebilmeli. Bu davranışların o kişiyle ilişkisini nasıl etkilediğini anlamalı. Duygularının farkına varmalı. Aşık olduğu kişiyle ilişkisinde mutlu mu yoksa hayatını zorlaştıran duygular daha yoğun bir şekilde mi yaşanıyor? Problemleri sadece karşı tarafa yüklememeli. Problemlerde kişi kendi payını da görebilmeli. Bazı kişiler de tam aksi ilişkide tüm sorumluluğu üstlenirler. Bu durumda da karşı tarafın sorumluluk alabilmesi için sorunları sadece kendisininmiş gibi davranmamalı. Olayları kendi istediği şekilde görmek yerine gerçekçi bakabilmeli. Yaşamını besleyecek ilişkiler, faaliyetler, uğraşlar edinmeli. Kaynak Psikohayat Dergisi- Uzm. Psk. Zehra Erol NOKTALAMA İŞARETİ NEDİR ? NERELERDE KULLANILIR ? Yazılarda, doğru okumayı ve anlamayı sağlamak için kullanılan işaretlere noktalama işaretleriimleri adı verilir. Noktalama işaretleri, okuduklarımızı daha kolay ve doğru olarak anlamamızı; yazılı anlatımlarda duygu ve düşüncelerimizi doğru ve anlaşılır şekilde aktarabilmemizi sağlar. 1. Nokta . – Cümle sonlarına konur. Örnek Öğretmenimiz bize yeni konular anlattı. – Kısaltmaların sonuna konur. Örnek Dr. doktor, Prof. profesör, Doç. doçent – Saat ve dakika belirten sayılar arasına konur. Örnek Sınav başlayacak. – Tarihlerin yazılışında gün, ay, yıl belirten sayılar arasına nokta konur. Örnek Okulumuz açıldı. – Sıra bildiren sayıların sonuna konur. Örnek 5. sınıf beşinci sınıf – Nokta, matematikte çarpma işareti olarak da kullanılır. Örnek 7×5 = 2. Virgül , – Cümlede art arda sıralanan eş görevli sözcük ve sözcük öbekleri arasına virgül konur. Örnek Pazardan erik, kiraz, çilek ve kavun aldık. – Sıralı cümlelerin arasına virgül konur. Örnek İstediğim kitabı dolaptan aldı, bana uzattı. – Seslenme hitap sözlerinden sonra virgül konur. Örnek Sevgili Teyzeciğim, sizi çok özledim. – Uzun cümlelerde, özneden sonra virgül kullanılır. Örnek Burak, bu yıl çok farklı bir çocuk oldu. – Tırnak işareti içinde olmayan aktarma cümlelerinden sonra virgül konur. Örnek — Benim güzel çiçeğim, dedi. 3. Soru İşareti ? – Soru anlamı taşıyan cümle ve sözcüklerin sonuna soru işareti konur. Örnek Ayşe okula gitti mi? 4. Ünlem İşareti ! – Acı, sevinç, üzüntü, korku, heyecan, şaşkınlık gibi duyguları belirten sözcük ve cümlelerden sonra ünlem işareti konur. Örnek Yaşasın!, Çabuk buraya gel! 5. İki Nokta – Bir sözcük ya da cümleden sonra örnekler sıralanacak, açıklamalar yapılacaksa bu sözcük ve cümlelerin sonuna iki nokta konur. Örnek Bir yılda dört mevsim vardır sonbahar, kış, ilkbahar, yaz – Yazıda konuşmaların başlayacağını gösteren sözcükten sonra da iki nokta konur. Örnek Can, gülümseyerek dedi ki Günaydın, nasılsın ? – Matematikte bölme işareti olarak da kullanılır. Örnek 155=3 6. Üç Nokta … – Sözün bitmediğini belirten cümlelerin sonuna üç nokta konur. Örnek Güneş’i görünce öyle mutlu oldu ki… – Karşılıklı konuşmalarda, söylenmeyen ya da söylenmek istenmeyen sözlerin yerine üç nokta konur. Örnek Tam bir …e benziyordu. – Birtakım örnekler yazıldıktan sonra, benzerlerinin bulunduğunu anlatmak için “ve benzerleri” anlamında kullanılır. Örnek Şu sözcükler sesteştir kır, yüz, çay… – Bir metinden yapılan alıntılarda, atlanan bölümlerin yerine üç nokta konur. Örnek “… Adam konuşmasına devam etti Bu böyle sürüp gidemez. Bu soruna bir çözüm bulmalıyız.” 7. Kesme işareti – Özel adlara eklenen çekim eklerini ayırmak için kesme işareti kullanılır. Örnek Ahmet’in dedesi Antalya’ya gidecekmiş. – Kısaltmalara ve sayılara getirilen ekleri ayırmak için kesme işareti kullanılır. Örnek Saat dersimiz bitiyor. – Bir harf ya da eke getirilen ekler, kesme işareti ile ayrılır. Örnek Alfabemizdeki harfleri a’dan z’ye sayabilirim. 8. Tırnak işareti “ ” – Başka bir kişiden ya da yazıdan alınan sözler tırnak işareti içinde yazılır. Örnek Adam “Bir gün beni anlayacaksın.” dedi. – Yazıda geçen, kitap, dergi, şiir adları tırnak işareti içinde yazılır. Örnek Orhan Veli Kanık’ın “Dalgacı Mahmut” şiirini okudunuz mu? – Cümlede özellikle belirtilmek istenen sözler, tırnak işareti içinde yazılır. Örnek Bir insanın en büyük ihtiyacı “sevgi”dir. 9. Kısa Çizgi – – Satıra sığmayan sözcükler, devamı olduğunu belirtmek için kısa çizgiyle ayrılır. Örnek arka- daşımdır. – Sözcükleri hecelerine ayırırken, heceler arasına kısa çizgi konur. Örnek öğrencilerim, öğ-ren-ci-le-rim. – Bir başlangıcı ve sonu belirten sayılar arasına kısa çizgi konur. Örnek I. Dünya savaşı 1014-1918 yılları arasında olmuştur. – Birbirleriyle ilişkili devlet, ulus, kurum, yer, bölüm adları arasına kısa çizgi konur. Örnek Ankara – Eskişehir arası iki saat sürüyor. * Türk – Yunan dostluğuna önem veriyorlar. 10. Noktalı Virgül ; – Virgülle ayrılmış farklı görevdeki sözcük ya da sözcük öbeklerini ayırmak için kullanılır. Örnek Eylül, ekim, kasım sonbahar; aralık, ocak, şubat kış mevsimi aylarıdır. 11. Uzun Çizgi — – Bir yazıda karşılıklı konuşmaları belirtmek için uzun çizgi kullanılır. Uzun çizgiye konuşma çizgisi de denir. Örnek Oynamayı ve eğlenmeyi seven hayvanların yaşadığı ormana, mavi tüylü bir tilkinin yolu düşer. Ormana dönerek seslenir — Ey ormanda yaşayan hayvan dostlarım! 12. Yay Ayraç – Cümlede herhangi bir sözcük ya da durumla ilgili yapılan açıklamalar yay ayraç içinde yazılır. yay ayraça parantez de denir Örnek Atatürk Samsun’a gittiğinde 19 Mayıs 1919 otuz sekiz yaşındaydı. – Tiyatro eserlerinde, konuşacak kişinin durumunu, hareketlerini belirtmek için yapılan açıklamalar yay ayraç içine yazılır. Örnek Dede Torunlarım güzel yavrularım! Sahnenin ortasına oturur. Ne çok özledim sizi.

bir kızın verip vermediği nasıl anlaşılır