119. Konu ile ilgili olarak ayrıca Bakara sûresinin 104. âyetine bakınız. 47. Ey kendilerine kitap verilenler! Birtakım yüzleri silip de tersine çevirmeden, yahut cumartesi halkını lânetlediğimiz gibi onları lânetlemeden, yanınızda bulunanı (Tevrat’ı) doğrulayıcı olarak indirdiğimiz bu kitaba (Kur’an’a) iman edin.
Tartışmave Münazara nedir-Örnek Münazara Konuları Herhangi bir konu üzerinde zıt düşüncelerin karşılıklı olarak savunul-masına Münazara (tartışma) denir. Münazarada önemli olan “savunma” dır. Taraftarı az olan bir düşünce, iyi savunulduğu zaman çok kişi tarafından takdir edilebilir. Münazara için genellikle üçer ya da dörder kişilik iki grup kurulmalı
Bu cümleleri ile âdet ve tabîatlardaki yenilikler veya değişiklikler, Bid’at değildir: Resûlülah (S.A.V.) bu hadisi şerif de. Dünya işleriyle ilgili san’at, teknik, ziraî yenilikler, her memleketin âdet ve tabîotma ve hatta havasına göre çeşitli tecrübe ve tatbiklerde değişiklik utabileceğim beyan buyurmuştur.
Bu sizi şaşırtmamalıdır ki sıklıkla cinayet seksüel enerjinin yoğun bir sapkınlığa yönelmesidir, ya da diğer örnekleri olan tecavüz ve akraba ile cinsel ilişki. Gelişigüzel seksüel temaslar veya seks yapmakla ilgili ya da doğal dürtülerden kendini sıkı sıkıya kaçınma daha tehlikesizdir, ancak yine de psişe için
Tarih boyunca salih Müslümanlara en çok yöneltilen haksız iftiralardan biri, şımarıklık ve kendini beğenmişlik yalanıdır. Her toplumda kötü bilinen bu özelliklerin müminlere iftira olarak yöneltilmesinin nedeni yine aynıdır; halkın müminlerin ahlakına tabi olmalarını engellemek. İnsanlar doğal olarak şımarık ve
cash. Belçika’da 30 yıldır hapiste bulunan bir seri katil “dayanamayacak kadar büyük psikolojik acı çektiği” için ötenazi talebinde bulundu. Aynı zamanda tecavüzden hüküm giymiş olan mahkumun bu isteği kabul edildi. Haberi okurken Dostoyevski’nin suç ve ceza romanını düşündüm. St. Petersburg’un sefil ve çirkin dünyasında yaşayan Raskolnikov’un, yaşam mücadelesi ve kendi iç hesaplaşmalarının anlatıldığı roman bana göre tartışmasız bir başyapıt. Çevrenin ve toplumun insan üzerinde gerçekleştirdiği değişimleri açık ve net bir şekilde ifade eden roman bize şunu anlatır; İnsan her türlü zorluğa dayanırken; eşitsizliklere başkaldıran, haksızlıkla uzlaşmayan ahlaklı bir varlık olmalıdır. Suç işleme trendi, ülkemizde ve dünyada gittikçe artmakta. Suçların bireysel olması yanında kitlesel nitelikte de olması vahameti arttırmaktadır. Ülkemizde suçların yaklaşık olarak yarısı, 25 yaşın altındaki çocuklar ve gençler tarafından işlenmektedir. İleri yaşlarda suç işleyenlerin yüzde doksanın çocukluk ve gençlik çağında suç işledikleri saptanmıştır. Konuya bu açıdan bakıldığında, çocuk ve gençlerde suç nedenlerini bulmak ve bunların önlemini almak, bir anlamda toplumda işlenen suçların da azalmasını sağlamak için çok önemlidir. Suç nedir? Bilindiği gibi hukuk; toplu halde yaşayan insanların davranışlarını düzenleyen disiplinlerden birisi ve de en önemlisidir. İnsan tabiatı ve bencilliği, hukuk düzeni olmadan birlikte yaşanabilmesine olanak vermez. Hukuk koyduğu kurallarla bu düzeni kurar ve korur. Suç;toplumun huzur ve sükununu bozdukları için yapılmaları yasak edilmiş ve işlenmeleri halinde cezayı müeyyide gerektiren fiillerdir. İnsanlar neden suç işler? Dünyayı tehdit eden suç olgusunun sebeplerine inmek, gerekçelerini irdelemek; suçlulara verilen cezalardan daha önemlidir. Her suç işleyen kendince o suçu meşrulaştıracak bir yöntem üretir ve kendince suçsuzdur. Suç kavramını ele alırken o toplumun sosyolojik ve ekonomik yapısını ele almak gerekiyor. . . ve kişiyi o suça yönlendiren sebeplerin neler olduğunu da tespit etmek gerekiyor. . Sahi insan yanlış olduğunu, sonrasında pişmanlık duyacağını bildiği halde niçin suç işler? İnsan, yaşadığı çevrenin çocuğudur;suçun nedenlerini insanların yaşadıkları sosyal ve fiziksel çevrede aramak gerekir. Suç, insanların içinde yaşadıkları toplumla aralarındaki sosyal bağların zayıflamasının sonucudur. Çocuk ve genci suça yönelten ailelerin ortak özelliklerini şöyle toplayabiliriz Yerinde kullanılmayan anne baba disiplini, aşırı aile baskısı, anne babanın aşırı ilgisi ya da ilgisizliği; gayrimeşru yaşantı ve bunun sonucu meydana çıkan çocuk; baba ya da annenin olmaması; ayrılmış anne baba; babanın alkolik olması; çalışma zorunluluğu yüzünden babanın uzun süre evden uzak kalması; işsizlik ve ekonomik güçsüzlük; sık sık çevre değiştirme. Toplumsal, ekonomik ve kültürel değişmelerin toplumda yarattığı bunalımlar ve çatışmalar aile içine de yansır. Değişen değerler ve ahlak kavramının aile içinde yarattığı çelişmeler çocuk ve gençleri yeni arayışlara ve kişiliğini göstermek için davranış sapmalarına sürükler. Başka bir bakış açısı, insanların her fırsatta suç işleyeceklerini iddia eder. Bu bağlamda insan her an kötülük yapmaya müsait ve kötülüğe hazır bir varlık olarak değerlendirilir. Bazı bilim adamları özellikle Freud saldırganlık ve cinselliğin yaradılıştan geldiğini savunur. Suç diğer davranışlar gibi öğrenilen bir davranıştır. Suçluyu suça iten onun içindeki kötülükten ziyade toplumun değer yargılarıdır. Kendisini aldatan karısını öldüren adam kanunlar ve yasalar önünde suçlu sayılırken toplumun genelinin gözünde suçsuzdur. Hukuk sistemi alt sınıfların işlediği adi suçlara’ odaklanır, üst sınıfların işlediği suçları gündeme getirmez. Örneğin gecekondu semtindeki bir okulda yaşanan bir şiddet olayında öğrenciler kriminalize edilirken, prestijli bir kolejin tuvaletinde uyuşturucu madde kullanan üst sınıfa mensup öğrencilere adli işlem uygulanmaz. Hatırı sayılır bir beyaz yakalının bir kalemde yaptığı milyarlarca dolarlık hırsızlık, hortumlama’ kavramıyla normalleştirilirken, birden fazla çocuğun yaptığı ekonomik değeri çok küçük olan hırsızlık, organize suç’ kapsamında değerlendirilebilir. Toplumda ekonomik eşitsizliklerin artması sonucu çocuklar, gelişim çağlarını fakirlik içinde yaşamaktadırlar. Buna ek olarak çocuklara ve ailelere yönelik kamu hizmetlerinin yetersiz olması da beraberinde çocukların suça itilme riskini getirmektedir Adalet dağıtmayan bir hukuk sisteminde, bazı kişilerin haklarını, yargıya müracaat etmeden, kaba kuvvet ile alma yoluna gittikleri görülür. Belirli fırsatlara ulaşabilmek için yasal ve yasal olmayan yollar bulunmaktadır. Yasal fırsatlar engellendiği zaman, yasal olmayan fırsatlardan yaralanma yoluna gidilir, bu da suçu doğurur. Fransız sosyologu Emile Durkheim’a göre, ahlaki yükümlülükler ve sosyal kurallar olmazsa, yaşam çekilmez hale gelir ve anomi ile sonuçlanır. Anomi bir kuralsızlık, normsuzluk duygusu olup, intihar ve suç gibi yıkıcı davranışları sonuçlar. Sınırlandırılmamış istekler ve davranışlar, önemli sosyal normlardan sapma ile sonuçlanır. George Vold’a göre, toplum gruplardan oluşmaktadır. Bu grupların çıkarları ve amaçları birbiri ile çatışır, yarışır veya aynı doğrultuda olursa gruplar arasında uyuşmazlık başlar. Gruplar çıkarlarını çok iyi gözetirler ve onları savunmaya her zaman hazırdırlar. Bir grup durumunu koruyabilmek için ve geliştirebilmek için diğer sürekli diğer grupları kollamak ve mücadele etmek zorundadır. Düşük gelir sınıfının kültürü suç doğurur, çünkü düşük gelir sınıfının ilgi odakları; açıkgözlük, heyecan, ve başına buyruk olmaktır. Açıkgözlük, başkalarını atlatabilme, onları kandırarak para kazanma; heyecan, tehlike, risk, başına buyruk olma ise herhangi bir sınırlamayı kabul etmemek anlamına gelmektedir. Kişi çevresiyle özdeşleşebilmek, çevresince kabul edilmek, bir statüye, prestije sahip olabilmek için bu özellikleri benimsemek zorundadır. Öte yandan bunları yaparken suç işlemesi kaçınılmazdır. Bazen ölü bir insan faydalı olabilir. Örneğin biri bir cinayete şahit olduğunda katili ele vermemesi için susturulması gerekir. Yani onun ölümü, belli bir amaca hizmet etmektedir. İnsan temel ihtiyaçlarının yoksunluğundan ileri gelen bir suçu işliyorsa, bu ihtiyaçlarını karşılamakla mükellef olan devlet onu yargılayamaz. Aç kalan adam çalar, hayatta kalması da suçun sürekliliğine dayanıyorsa artık karnını doyurmak için değil de diğerlerinin yaşadığı hayata ulaşma güdüsüyle çalar. Bireylerin gelişimini şekillendiren toplumun analizi gerekmektedir. Suçun oluşum koşullarını değiştirmek için çalışmalar yapılmalıdır. Sadece bireysel yaklaşım veya cezalandırmalar olumlu sonuçlar için düşük bir potansiyeldir. Az gelişmiş semtlerde sosyal hizmet kurumlarının, danışmanlık merkezlerinin, anaokullarının, anne-baba-çocuk eğitimlerinin artışı hapishanelere göre daha az maliyetlidir. Kanunlar net bir dil konuşmalı, tutarlı ve caydırıcı olmalıdır. Her vatandaş şiddetin hiçbir şekilde kabul edilemeyeceğini anlamalıdır. Özellikle Türk gençliğinin probleminin gösterişli hayat özentisi ve ekonomik koşullar olduğu kabul görmüş bir gerçektir. Yaşadıkları hayatı, anne ve babalarını dizilerde gördükleri ya da çevreden algıladıkları hayatlara benzetemeyen gençler o hayatlara ulaşmanın yolunu farklı yerlerde aramakla birlikte tamamen boş vermiş bir hayata da sürüklenebilmektedir. Üzücüdür ki zorluklarla karşılaştığında suça başvuran bir gençliğe sahip olduk. Umarım gelecekte bu sorunlar aşılır. . .
Bu mesaj 'en iyi cevap' seçilmiştir. TARTIŞMA VE MÜNAZARA DÜZENLEME Tartışma Tekniği Genellikle yeni bir konunun ya da kavramın tanıtımından sonra yapılır. Tanıtım bizzat grup tarafından anlatım yöntemi ile yapılabilir ya da okuma metninin hemen ardından yapılabilir. Öğrencilerin düşünmesini ve yorum yapmasını sağlayacak sorular yöneltilir. Grup çalışması bu yöntem için uygundur. Gruptan çıkan fikir ve yorumlar sınıf ortamında tartışılabilir. Motive edici ve katılımı yükselten bir yöntemdir. Basamakları 1. Soruları önceden hazırlayın. 2. Amacı açıkça belirtin. 3. Sadece belli kişilerin konuşmasına izin vermeyin. 4. Çekingen ve az konuşan öğrencileri konuşmaya teşvik edin. 5. Ortaya çıkan ana temaları tahtaya yazın. 6. Tartışma sonunda varılan noktaları özetleyin ya da özetletin. MÜNAZARA Herhangi bir konu üzerinde zıt düşüncelerin karşılıklı olarak savunul-masına Münazara denir. Münazarada önemli olan "savunma" dır. Taraftarı az olan bir düşünce, iyi savunulduğu zaman çok kişi tarafından takdir edilebilir. Münazara için genellikle üçer ya da dörder kişilik iki grup kurulmalı-dır. Gruplardan birisi işlenecek konuya olumlu, diğeri ise olumsuz yönden savunmalıdır. Yani, bir grup "tez", diğer grup ise "antitez" i almalıdır. Ayrıca, münazara yapacak kişileri değerlendirecek bir "jüri" seçilmelidir. Jüri, ya başlangıçta ya da münazara yapılacağı gün seçilebilir. Olumlu tezin savunulması, olumsuzdan daha kolay olduğu için, konuşmaya, olumlu tezi savunan gruptan biri başlamalıdır. Konuşmacıların savunmalarının gücü kadar, taraflı ve tarafsız dinleyicilerin gösterilerinin de jüri üzerinde etkisi bulunur. Ancak, taraf tutan dinleyicilerin, karşı taraf konuşmacılarının moralini bozacak nitelikte gösteride bulunmaları doğru değildir. Münazaraya katılacak kişilerle, jüri üyeleri münazara tekniği konusunda bilgilendirilmelidir. İki grup da kendi aralarında iş ve konu bölümü yapıp münazara gününe kadar hazırlıklarını tamamlamalıdır. Konuşmacılara, araştırma için en az 2-3 hafta süre verilmelidir. Gruptaki her kişi savundukları konunun değişik alt konuları hakkında konuşmak zorundadır. Birden fazla kişi, aynı alt konuyu savunamaz. Münazarada yazılı metne bakarak okuma olmaz. Savunulan konu; sözlü ele alınmalıdır. Konuşmacıların, konularını bir kâğıda yazıp okumaları çok yanlıştır. Münazarada etkili savunmanın önemli olması gibi, belli zaman içinde konuşmak da önemlidir. Bu nedenle konuşmacılara eşit zaman dilimleri verilmelidir. Bu zaman, genellikle 5-15 dakikadır. Ayrıca, münazarayı izleyen grup da çok önemlidir. Konuşmacılar; konularını savunurken izleyicilerin büyük bir sessizlikle konuları dinlemesi gerekmektedir. Konuşmacıların tutarsız bir düşüncesi, yanlış yerde yapılmış bir mimik hareketi izleyicilerde tepkiye neden olmamalıdır. İzleyiciler savunulan düşüncenin doğruluğunu ya da yanlışlığını onaylayacak davranışlardan uzak durmalıdır. Ancak, böylece jürinin doğru ve tarafsız değerlendirmesi mümkün olur. Jürinin, değerlendirmede dikkat edeceği özellikler aTürkçeyi kullanma gücü. Diksiyon, vurgu, tonlama, kelime hazinesi, cümle kurma vb. b El, kol ve yüz hareketlerini yerinde kullanma. c Savunmada inandırıcı olma. Belgeler, istatistikî bilgiler, resimler, gazete ve dergi haberleri, güncel olaylarla örnekleme vb. ç Konuşmacıların fizikî özellikleri. Temiz ve düzenli kıyafet, saç, sakal tıraşı vb. Çok gezen mi çok bilir, çok okuyan mı? İlk insanlar mı daha mutludur, günümüz insanı mı? Savaşta bilgi mi üstündür, kılıç mı ? Toplumun ilerlemesinde kadın mı, erkek mi daha önemlidir? Başarıda çalışmak mı, şans mı önemlidir? Kalkınmada köyden mi, kentten mi başlamalı? İklim; insanın kişiliğini değiştirir mi, değiştirmez mi? Turizmin gelişmesinde para mı önemli, eğitim mi? Uygarlığın gelişmesinde sanat mı, bilim mi önemlidir? Ormanların korunmasında yasalar mı, çevre bilinci mi etkili olur? Çocuk eğitiminde aile mi, okul mu etkilidir? Başarıya ulaşmak için zekâ mı, çalışmak mı önemlidir? Para; her kapıyı açar mı, açmaz mı? Çocuk eğitiminde anne mi, baba mı daha önemlidir? Ülkenin kalkınmasında tarım mı, sanayi mi önde tutulmalıdır? Ailede kadın çalışmalı mı, çalışmamalı mı? İnsan mı doğaya, doğa mı insana hâkimdir? İnsana suç işleten kendisi midir, toplum mu? Ülkeyi kalkındıracak olan para mıdır, eğitim midir? Ülkenin hızlı kalkınmasını sağlayan kamu sektörü müdür, özel sektör mü? Çocuk eğitiminde çevre mi, aile mi etkilidir? Atomun bulunması insanlık için yararlı mı, zararlı mı olmuştur? Bir toplumun gelişmesinde sinema mı, tiyatro mu etkilidir? Savaşlar yapıcı mıdır, yıkıcı mıdır? ETKİNLİK ADI MÜNAZARA ELE ALINACAK TEMEL KAVRAM Çevre kirliliğinin çeşitleri ve her türden çevre kirliliğinin nedenleri , yarattığı sonuçların irdelenmesi. HEDEF-HEDEF DAVRANIŞLAR Bu etkinlik planıyla öğrencilerin ; a Çevre kirliliğinin çeşitliliğini kavrayabilmeleri, b Çevre kirliliğine neden olan atıklara örnekler verebilmeleri, c Deterjan, plastik petrol artıklarından yapılan madde atıklarının küçük canlılar tarafından parçalanmadığını ve zararlarının uzun süreli olduğunu söyleyebilmeleri, d Çeşitli türden çevre kirliliğinin insan sağlığına etkilerini kavrayabilmeleri, e İnsan faaliyetleri sonucu ortaya çıkan değişikliklerin çevreye etkilerini kavrayabilmeleri amaçlanır. İŞLENİŞ Her gruba daha önceden ayrı ayrı çevre kirliliği konusu verilmiştir. Mesela ; birinci gruba toprak kirliliği, ikinci gruba hava kirliliği, üçüncü gruba ise su kirliliği konuları verilmiştir. Her grup kendi konusuyla ilgili çeşitli araştırmalar hakkında derin bilgilere sahip olur. Her gruptan dört öğrenci de grup sözcüsü olarak seçilir. Seçilen öğrencilerle de münazaranın yapılacağı derste tartışma başlatılır. Burada öğretmen tartışma lideri, bir yönlendirici görevindedir. Her grup kendi konusunu savunmaya, en önemli çevre sorununun kendi konusu olduğunu anlatmaya çalışır. Bunu yaparken de, mesela;havanın çevreye faydaları,gerekliliğini,kirlendiği takdirde ne gibi sonuçlar doğurduğunu gerekli şekilde tartışacaktır. DEĞERLENDİRME En sonunda,kendisini en iyi savunan ve savunduklarına inandıran grup birinci seçilir. Ama öğretmen konuyu, bütün bu çevre sorunlarının gerçekte ayrı ayrı çok önemli olduğunu vurgulayarak toparlar Son düzenleyen Safi; 12 Ocak 2019 0254
Sıcak Fırsatlarda Tıklananlar Editörün Seçtiği Fırsatlar Daha Fazla Bu Konudaki Kullanıcılar Daha Az 2 Misafir - 2 Masaüstü 5 sn 32Cevap 0Favori Daha Fazlaİstatistik Konu İstatistikleri Son Yorum 7 yıl Cevaplayan Üyeler 18 Konu Sahibinin Yazdıkları 13 Ortalama Mesaj Aralığı 6 dakika Son 1 Saatteki Mesajlar 6 Haberdar Edildiklerim Alıntılar 8 Konuya En Çok Yazanlar DeepHard2494 13 mesaj Detective W. 2 mesaj Broken Wings 2 mesaj desertrose25 2 mesaj Crashman649 2 mesaj Konuya Yazanların Platform Dağılımı Masaüstü 4 mesaj Mobil 8 mesaj Mini 3 mesaj Konuya Özel İnsana suç işleten kendisimidir? yoksa toplummudur? Kendisidir Toplumdur En Son Oy Tarihi Arkadaşlar herkes görüşlerini yazarsa ve anket e katılırsa sevinirim 2 hafta sonra münazaram var. Biz Toplum u savunucaz ve mantıklı görüşlerimiz var. Amerika da siyahlara yapılan çok büyük bi ırkçılık var. Eğer siyahiyseniz isterseniz okunuzun en iyisi olun, yüksek lisansllar yapın, doktora lar yapın her türlü başarıyı elde edin size verecekleri en büyük iş; hastanede hademelik olacaktır. Buna bir örnek veriyim siyahi bir çocuk olan Malcolm X 1940 lı yıllarda okulunun en başarılı öğrencisidir, gelecek vaat eder, büyük hayalleri vardır. Bir gün öğretmeni sorar "büyüyünce ne olmak istiyorsun" diye "avukat olmak istiyorum" der malcolm "yürü de marangoz ol" cevabını alır öğretmeninden ve o an tüm azmi kırılır gururu ayaklar altına alınır. o günden sonra okula gitmez ve geçim kaynağı olmadığı için sürekli gittiği heryerde dışlandığı için para kazanamıycağını anlar ve hırsızlık yapmaya başlar ardından kokain ve esrar satmaya başlar. sonra da hapse girer. Seri katillerin biyografilerinden faydalanabilirsiniz zahmet olmazsa bi kaç örnek verirmisiniz ? quoteOrijinalden alıntı DeepHard2494 Arkadaşlar herkes görüşlerini yazarsa ve anket e katılırsa sevinirim 2 hafta sonra münazaram var. Biz Toplum u savunucaz ve mantıklı görüşlerimiz var. Amerika da siyahlara yapılan çok büyük bi ırkçılık var. Eğer siyahiyseniz isterseniz okunuzun en iyisi olun, yüksek lisansllar yapın, doktora lar yapın her türlü başarıyı elde edin size verecekleri en büyük iş; hastanede hademelik olacaktır. Buna bir örnek veriyim siyahi bir çocuk olan Malcolm X 1960 lı yıllarda okulunun en başarılı öğrencisidir, gelecek vaat eder, büyük hayalleri vardır. Bir gün öğretmeni sorar "büyüyünce ne olmak istiyorsun" diye "avukat olmak istiyorum" der malcolm "yürü de marangoz ol" cevabını alır öğretmeninden ve o an tüm azmi kırılır gururu ayaklar altına alınır. o günden sonra okula gitmez ve geçim kaynağı olmadığı için sürekli gittiği heryerde dışlandığı için para kazanamıycağını anlar ve hırsızlık yapmaya başlar ardından kokain ve esrar satmaya başlar. sonra da hapse girer. tarih hatan var puan kırılabilir 1940 lı yıllar de Verdiğin örnek çok saçma. 1960 yazmışsın. 55 sene geçmiş üstünden. Siyahi olup başarılı olan çok Sucu toplum hazirlar, Toplum mu Basbayağı kendisidir. Toplum cevabı insanın kendisini savunma saçmalığıdır. Binlerce tecavüz olayında daha geçenlerde yaşadık toplum mu etkiliydi ? toplum %1se insanın kendisi %99 dur. Bırakın boş konuşmayı. sağolun yanlış hatırlamışım Derine inin kisidir suctan sorumlu ya gercekte altinda yatan nedir? Babasinin annesini gozlerinin onunde dovmesi mi? Insanlarin kibri egosu sonucu dislanmak yalnizliga itilmek mi? Bastirilmak mi? Kisiler sucludur evet ama onlari anlamadimiz icin bizde yaptigimiz yerine sucu ve sebepleri ortadan kaldirsak daha iyi olmaz mi? Evet suan biz de sucluyuz empati sadece gordugumuz duydugumuz kadariyla yargilamaya calisiyoruz. Siyahiler hayatlarını sürdürmek için suç işlemek zorunda bırakılıyor. bence eski veya güncel olması önemli değil çünkü bir görüşü savunuyoruz İnsan saf ve temiz doğar, büyüdükçe çevresinde gördükleri ve duydukları bilinçaltına işler bunlar fikirler kazandırır bireye bu fikirler büyüdüğü ortama göre ya suç işlemeye yöneliktir ya da iyilikten yanadır toplumun yararınadır. yoğurt siyahmıdır? beyaz mıdır ? münazarasında siyah diyen taraf kazanmışsa bence hiçte saçma değil bu konuyu açmam insan gördüğü güzel şeylerden de etkilenir kötü şeylerden de. sonuç olarak etkilenir ama icra merkezi kendisidir. ve bu durum hiçbir şekilde suçu işleyen kişiyi aklayamaz. insan suç işliyorsa ya toplumdan dışlanmıştır ya da topluma özenmiştir. Siz bu forumdaki 100 kişinin fikrini mi daha çok önemsersiniz ? yoksa benim fikrimi mi ? quoteOrijinalden alıntı DeepHard2494 insan suç işliyorsa ya toplumdan dışlanmıştır ya da topluma özenmiştir. Siz bu forumdaki 100 kişinin fikrini mi daha çok önemsersiniz ? yoksa benim fikrimi mi ? Yorumları sentezleyip irademle oluşturduğum kendi fikrimi önemserim. quoteOrijinalden alıntı Ashes insan gördüğü güzel şeylerden de etkilenir kötü şeylerden de. sonuç olarak etkilenir ama icra merkezi kendisidir. ve bu durum hiçbir şekilde suçu işleyen kişiyi aklayamaz. +1 Misafirdim ankete katılmak için giriş yaptım tabikide kendisidir Sayfaya Git Sayfa
Anasayfa/insana suç işleten toplum mudur kendisi midir? Beylikdüzü Mina Polat 7 Ocak 2021 0 İnsana suçu işleten toplum mudur kendisi midir? “İnsana suçu işleten toplum mudur kendisi midir?” münazara konusu için yazılmış örnek konuşmalar çoğunlukla benzeşmektedir bu yazıda farklı bir bakış… Devamını Oku »
Sıcak Fırsatlarda Tıklananlar Editörün Seçtiği Fırsatlar Daha Fazla Bu Konudaki Kullanıcılar Daha Az 2 Misafir 1 Mobil - 1 Masaüstü, 1 Mobil 5 sn 32Cevap 0Favori Daha Fazlaİstatistik Konu İstatistikleri Son Yorum 7 yıl Cevaplayan Üyeler 18 Konu Sahibinin Yazdıkları 13 Ortalama Mesaj Aralığı 6 dakika Son 1 Saatteki Mesajlar 6 Haberdar Edildiklerim Alıntılar 8 Konuya En Çok Yazanlar DeepHard2494 13 mesaj Detective W. 2 mesaj Broken Wings 2 mesaj desertrose25 2 mesaj Crashman649 2 mesaj Konuya Yazanların Platform Dağılımı Masaüstü 4 mesaj Mobil 8 mesaj Mini 3 mesaj Konuya Özel İnsana suç işleten kendisimidir? yoksa toplummudur? Kendisidir Toplumdur En Son Oy Tarihi Benim kötü yolda olan çok arkadaşım var ve hepsinin çevresinide biliyorum kendi gözlerimle gördüm. İyi şartlarda yetişen düzenli bir çevresi olan bi insanın suç işleme olasılığı sizce nedir ? Amerikada 1940 la bugun arasinda cok fark var biraz dusundurebilir sen bu gunlerden ornek ver mesela siz bi örnek verseniz çok güzel olur insan fikirleriyle ve düşünceleriyle hareket eder bu düşünceleri oluşturan nedir ? yaşam tarzıdır, yaşadıklarıdır.. Ben veremicem simdi ya konu yeni ya. de munazara ya falan katildim taktik vereyim El ve yuz hareketlerinizi kullanin size kirk puan kazandirir Kagittan okumayin oldukca seyirciye donuk olun Karsidakinin sozunu kesmeyin Soyleyecekleriniz karsinin soylediklerine cevap olarak olsub siz farkil bir konudan girmeyin Eee iii gibi takilmalar yapmayin oldukca akici konusun Dedigim gibi bunlar size en az 150-100 puan çok sağolun bunlar işime yarıycak Irak'ta işgal başlamadan önce suç oranı oldukça düşüktü oysa şimdi hemen her gün bir suç işleniyor. Irak'ta suç işleyen bu insanlar -kendilerince- toplumun gidişatını beğenmediği için, Amerika'nın uşağı olduğu için bunu yapıyorlar. Demek ki burada suçu bu insanlara toplum işletiyor. Çevresinde adam öldüren, hırsızlık yapan, ırza geçen birini hiç görmeyen bir çocuğun büyüdüğünde suç işlemesini bekleyemeyiz, çünkü suç işlemek öğrenilir. Doğuda polise taş atan çocuklar acaba bunu kendi iradeleri ile mi yapıyorlar yoksa oranın toplumu bu çocukları yönlendirdiği için mi? Elbette kötü niyetli insanların yönlendirmesi ile yapıyorlar bunları. Öyleyse suçu insana toplum işletir. Tinercilerin, kapkaççıların geçmişi irdelendiğinde pekçoğunun toplumdan çeşitli nedenlerle dışlandığı, hor görüldüğü, aç bırakıldığı, itilip kakıldığı ya da ailesinin onları terk ettiği görülür. Hemen hepsinde bir aile dramı vardır. Bu insanları uçurumun kenarına iten bizzat kendi ailesi ve onun içinde yaşadığı toplumdur. Kültürel ve maddi yönden gelişmiş bölgelerde suç oranı çok düşüktür. Buna karşın varoşlarda suç oranı çok fazladır. Öyleyse toplum bu anlamda önemli bir role sahiptir. Toplumu işin içinden çıkarıp tüm günahı bireye yüklemek ile futbolda golü atanı baş tacı yapıp gol pası vereni yok saymak eşdeğerdir -Alıntıdr Kesinlikle yalnızca bahanedir, kılıf uydurma çabasıdır Bir insanın neden hırsızlık yapmayı tercih edeceğini düşünürsek; sanırım çaresizlik yeterli bir cevap olacaktır. Bir insanı çaresizliğe iten şey nedir? Açlık, barınma vs. gibi temel hayat fonksiyonlarını karşılayabilmek. Peki böyle zorda kalmış bir insana toplum sahip çıkıp, en azından yaşayabilmek için asgari yaşam şartlarını bu bireye tanısa sonuç ne olurdu acaba? Sokakta eli yüzü kir, pas içinde yerde yatan insanlara pislik gözüyle bakıp, onlara toplum olarak sahip çıkmazsak, bir nevi onları suça teşvik etmiş olmuyor muyuz? quoteOrijinalden alıntı DeepHard2494 Bir insanın neden hırsızlık yapmayı tercih edeceğini düşünürsek; sanırım çaresizlik yeterli bir cevap olacaktır. Bir insanı çaresizliğe iten şey nedir? Açlık, barınma vs. gibi temel hayat fonksiyonlarını karşılayabilmek. Peki böyle zorda kalmış bir insana toplum sahip çıkıp, en azından yaşayabilmek için asgari yaşam şartlarını bu bireye tanısa sonuç ne olurdu acaba? Sokakta eli yüzü kir, pas içinde yerde yatan insanlara pislik gözüyle bakıp, onlara toplum olarak sahip çıkmazsak, bir nevi onları suça teşvik etmiş olmuyor muyuz? Kısmen haklısınız hocam. Ama her yoksul olan hırsızlık yapsaydı, memleketin hali nice olurdu? Yardım edilmemesi farklı bir boyut, sonuçta böyle olmasını kendileri istemediler Ben kesinlikle toplum olduğu kanatindeyim. Mahalle baskisi,suc oranlarina önemli bir etkendir. Sayfaya Git Sayfa
insana suç işleten kendisidir ile ilgili münazara örnekleri