DerneğimizdenDuyurular. 4 Ocak 2020. Published by. bir@hayat@adm at 4 Ocak 2020. Categories. Duyurular. Genel.
17 Kasım Pazar günü gerçekleşecek olan 35. Avrasya Maratonu''nda Kanserle Dans Derneği''nin 300 gönüllüsü ''Kanseri de Kıtaları da Aşarız'' sloganı ile yürüyecek.
Konuyla ilgili değerlendirmede bulunan Türk Tıbbi Onkoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Serdar Turhal, 'Bu çalışma, kanser hastalarına yeni bir umut ışığı oldu' dedi.
İngiltere’de yayınlanan bir makalede, koronavirüsle mücadele eden hücrelerin, lenf kanseri hücrelerini yok ettiği kaleme alındı. Konuyla ilgili değerlendirmede bulunan Türk Tıbbi Onkoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Serdar Turhal, “Bu çalışma, kanser hastalarına yeni bir umut ışığı oldu” dedi.
BursaKanserle Mücadeleyi Destekleme Derneği. 101 likes2 talking about this. kanserle mücadeleyi destekleme kurumu
cash. 1-7 Nisan Kanser Haftası’nda Türkiye, ilk kez çok özel bir sosyal sorumluluk projesi ile tanışıyor. Bu özel projede; onkologlar, ünlü oyuncu Salih Bademci, ülkemizin önemli müzisyenleri, DMC Müzik ve Pİ Kadın Kanserleri el ele verdi. Onkoloji uzmanları, hastalar için bestelenen Yalnız Değilsin’ şarkısıyla kanser hastalarına seslendiler “Zor zamanlarda / Tuttum hep ellerinden / Diren pes etme / Hep dayandık ya birlikte / Suskun kalma / Haykır bak hayat güzel / Yaşamak var gözlerinde” 8 ONKOLOG VOKAL YAPTI Tıbbi bilgileriyle hastaların hayata tutunmasını sağlayan onkologlar, zorlu yolculuklarından ilham aldıkları ve tedavi sırasında yanında oldukları hastalarına bu şarkı ile umut vermeye devam ediyorlar. Söz ve bestesini Onkolog Dr. Öğr. Üyesi Tayfun Hancılar’ın yaptığı “Yalnız Değilsin” isimli şarkının düzenlemesi Çağrı Kodamanoğlu’na ait. Şarkının vokallerinde ise Tıbbi ve Radyasyon Onkolojisi alanında çalışan Prof. Dr. Banu Atalar, Prof. Dr. Berrin Pehlivan, Uzm. Dr. Burçak Erkol, Prof. Dr. Hale Başak Çağlar, Prof. Dr. Sevil Bavbek, Dr. Öğr. Üyesi Tayfun Hancılar, Prof. Dr. Yeşim Eralp vardı. Prof. Dr. Gökhan Demir ise gitarıyla eşlik etti. Orkestrada ise Türkiye’nin önde gelen müzisyenleri gönüllü çaldılar. Mert Türkmen davul, Eylem Pelit basgitar, Emir Ersoy piyano, Yemen Dursun çello çalarak uzmanlara eşlik ettiler. Türkiye’nin en önemli müzik firmalarından Doğan Musıc Company DMC, sosyal sorumluluk kapsamında sahiplendiği projeye ait şarkıyı, 1 Nisan itibariyle tüm dijital mecralarında yayınlayarak satışa sunacak. Elde edilen gelir ise kanser hastası kadınların tedavisi için kullanılacak. SÖZ VE BESTE TIBBI ONKOLOJİ UZMANINDAN 32 yıldır tıbbi onkoloji alanında çalışan Hancılar aynı zamanda bir müzisyen olan Dr. Hancılar bu süreci şu şekilde anlattı “Arkadaşlarım bu fikri öyle sahiplendiler ki anlatamam! Çünkü hepimiz aslında her gün hastalarımızla, şarkıda ifade ettiğimiz duyguları yaşıyoruz. Bu kez onlara özel beslenmiş bir şarkıyla sesleneceğiz. Hepimizin işleri çok yoğun, pandemi şartlarında yüz yüze buluşma şansımız olmadı. Ama bunlara rağmen, evde büyük bir disiplinle şarkılarını çalıştılar. Öyle ki, ilk kez stüdyoya girmelerine rağmen bir profesyonel gibi 2 saat gibi kısa bir sürede şarkının okumasını tamamladık.” “BU ŞARKI HEM BİZE HEM HASTALARIMIZA İYİ GELECEK!” Demir, hastalara müzikle seslenmek, onların motivasyonlarını artıracak mesajlar verme fikrine çok inandıklarını belirterek şunları söyledi “Bir doktor olarak müziğin insan üzerindeki olumlu etkilerini bilimsel olarak da biliyoruz. Doktor arkadaşlarla uzun zamandır birlikte müzik de yapıyoruz. Bir topluluğumuz var, kongrelerde ve sivil toplum kuruluşları yararına konserler de veriyoruz. Hastalarımla konuşurken en iyi tamamlayıcı tıp öğelerinden birinin müzik olduğunu söylerdim. Tedavi sürecinde bir sanat dalıyla uğraşmalarını önerirdim. Bu; bu müzik, resim, heykel olabilir, şiir olabilir… Çünkü sanat, insana iyi gelir. İki insan arasındaki en iyi iletişim, sanatla yapılan iletişimdir. Bu anlamda hastalarımıza yönelik bir sanatsal proje geliştirdik. Bu kez hekimliğimizle değil, sanatla ulaşalım, onların yüreklerine sanatımızla dokunalım istedik. Hem onlara sanatla seslenmiş oluruz hem de onların bizi başka bir yönümüzle tanımaları sağlayabiliriz böylece daha insancıl bir köprü kurabiliriz dedik. Bu şarkı hem biz doktorlara hem hastalarımıza iyi gelecek.” dedi. SALİH BADEMCİ HASTALAR İÇİN SÖYLEDİ Bademci, Yalnız Değilsin şarkısının vokallerinden biri. Hastalara müzik yoluyla umut olmayı isteyen Salih Bademci proje hakkında şunları söyledi “Bu projeyi düşündüğümde gözümün önüne doktorlar ve hastaları arasındaki bağ geldi. Ne kadar güzel duygularla yapılan bir proje olduğunu düşündüm. Şarkıyı söylerken ben de bu bağın bir parçası olmanın, onlara bir nebze umut olabilmenin huzurunu ve hazzını hissettim. Bu kadar güzel düşünülmüş ve hayata geçirilmiş bir projenin içinde yer almak benim için büyük bir onur ve mutluluktu. Aynı zamanda benim için bir ilkti şarkı vesilesiyle bir projenin içinde yer almak. O yüzden çok heyecanlıydı da. Dilerim çok ses getirir ve umut ışığı olur. Bunun içinde olmamı sağlayan herkese şükran ve minnetlerimi sunarım.” GELİR, KANSER HASTALARI İÇİN KULLANILACAK Kanser hastalarının zorlu mücadelesinden ilham alınan, onkologlar tarafından seslendirilen şarkıdan elde edilen gelir, hastaların tedavisi için umut olmaya devam edecek. Pembe İzler Kadın Kanserleri Derneği tarafından pandemi koşullarında hastanelere gidemeyen kanser hastalarına online psikiyatri ve psikoterapi desteği sağlamak için başlatılan PinkLine projesine aktarılacak. Pandemi sürecinde tedavileri devam eden kanser hastalarının Covid-19 bulaşma riskiyle evlerinde kalmalarından dolayı büyük bir yalnızlık hissettiklerin belirten Pi Kadın Kanserleri Derneği Başkanı Arzu Karataş “Bu hastalarımız hem kanserle mücadele ederken psikolojik olarak zorlu süreçler yaşıyorlar, hem virüs bulaşma riskiyle hayatlarının büyük bir kısmını evlerinde yalnız kalarak geçiriyorlar. Dernek olarak geçen yıl Mayıs ayından bu yana, onları psikolojik olarak da güçlendirecek online psikiyatri ve psikoterapi desteği veriyoruz. Bu şarkıdan elde ettiğimiz gelirle daha çok kadın hastamıza bu desteği sunma şansı yakalayacağız” dedi.
Bolu Doğa Sporları Ve Offroad Kulübü BOL-OFF, Lösemili Melekler ve Kanserle Mücadele derneği tarafından Lösemili çocuklar yararına Abant gölü safari turu ve iftar organizasyonu düzenledi. Bolu Doğa Sporları Ve Offroad Kulübü spor alanında gösterdikleri başarılarının yanı sıra sosyal projelerle de adından söz ettiriyor. BOL-OFF son olarak lösemili çocuklar için güzel bir organizasyona imza attı. BOL-OFF, Lösemili Melekler ve Kanserle Mücadele derneği ile birlikte lösemili çocukları Anıt Park’tan başlayarak Abant gölü çevresinde safari turu düzenledi. Ardından çocuklara iftar yemeği verdi. Lösemili Melekler için düzenledikleri bu anlamlı etkinlik açıklamalarda bulunan BOL-OFF Başkanı Burhan Turan; “Lösemili Meleklerimiz için ne yapsak, ne kadar yapsak az; biliyoruz. Onların bu zorlu yolculukta gösterdiği mücadele, sabır ve kuvvetten çok şeyler öğreniyoruz. Minik bedenleri içinde kocaman kalpleri ve sınırsız bir yaşama sevinci var. Yüzlerinde her daim gülümsemeye hazır mimikler var. Gözlerinde umut, ışık var. Bizde Bolu Off-Road kulübü olarak bugün ve her daim onların yanında olduğumuzu göstermek adına böyle bir organizasyon gerçekleştirdik. Umarım onları biraz olsun sevindirmiş ve mutlu edebilmişizdir. Çünkü onların mutluluğu bizimde mutluluğumuzdur. Ben kulüp üyelerime, Bolu Lösemili Melekler Kanserle Mücadele Derneği’ne ve bu organizasyonda emeği geçen herkese teşekkürlerimi sunarım” dedi.
- Reklam - Semra DEMİR- Osman BAKIR/ İSTANBUL DHA -Tüm dünyayı etkisi altına alan ve her geçen gün farklı bir yönü keşfedilen koronavirüs, bu kez lenfoma hastalarına umut oldu. İngiltere’de yayınlanan bir makalede, koronavirüsle mücadele eden hücrelerin, lenf kanseri hücrelerini yok ettiği kaleme alındı. Konuyla ilgili değerlendirmede bulunan Türk Tıbbi Onkoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Serdar Turhal, “Bu çalışma, kanser hastalarına yeni bir umut ışığı oldu” dedi. İngiltere’de yayınlanan bir makalede, lenfoma tanısı konulan 61 yaşındaki bir hastanın, Kovid-19’a yakalanması ve koronavirüs tedavisi sonrası kanseri yendiğinin belirlenmesi kaleme alındı. Hastanın, Kovid-19 tedavisi sürecinde kortizon almadığı ve lenfoma tedavisine de başlanmadığı anlatılan makalede, yaklaşık 4 aylık süreç sonrası kişinin lenf kanserini de tamamen yendiği ifade edildi. Bilim insanları ise koronavirüsle savaşması için güçlendirilen bağışıklık sisteminin, aynı zamanda kanserli hücrelere saldırdığını ve onları da etkisiz hale getirdiği üzerinde duruyor. - Reklam - “KANSERLİ BÖLGE KENDİLİĞİNDEN İYİLEŞTİ” Türk Tıbbi Onkoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Serdar Turhal, “Bugünlerde koronavirüs hastalığıyla ilgili her türlü bilgi onkoloji doktorları olarak bizimde ilgimizi çekiyor. Yakın zamanda İngiltere’de lenf kanseri teşhisi konulan ve sonrasında koronavirüse yakalanarak tedavi edilen yaşlı bir kişide, kansere ilişkin tedavi uygulanmamasına rağmen kanserli bölgenin kendiliğinden iyileştiği rapor edildi. Bu gözlemlerin arkası gelecek olursa koronavirüsle mücadele kapsamında geliştirilen bağışıklık sisteminin bazı tümörlerle mücadele etmesi ve onları yok etmesi kanser hastalarına yeni bir umut ışığı oldu” dedi. “MANİPÜLE EDİLMESİ KOLAY BİR HASTALIK” Lenf kanserlerinin diğer kanser türlerine göre daha kolay tedavi edilebildiğini dile getiren Prof. Dr. Turhal, “Lenfoma tümör hücrelerinin yüzeyindeki belirteçler değişken olmayan tümör türüdür. Vücudun güçlenen bağışıklık sisteminin, sabit tümör hücrelerine karşı başarılı olma ihtimali daha yüksektir. Koronavirüsle etkin mücadele için geliştirilen bağışıklık sistemi, benzer bir şekilde lenfoma kanserine de etki ediyor olması ihtimalini doğurur. Daha sık gördüğümüz akciğer, kalın bağırsak ve meme kanseri gibi hastalıklarının bazılarında da koronavirüs hastalığına karşı geliştirilen bağışıklığın etkili olmasını ümit etmek istiyoruz” diye konuştu. “DİĞER KANSER TÜRLERİ İÇİN AYNI DURUM SÖZ KONUSU DEĞİL” Türkiye’de kalın bağırsak, akciğer ve meme kanseri gibi türlerin daha sık görüldüğüne işaret eden Prof. Dr. Serdar Turhal, “Bağışıklık sisteminin tümör hücrelerine etki edebilmesi için tümör hücrelerinin hepsinin birbirine benziyor olması gerekiyor. Sık rastlanılan akciğer, kalın bağırsak ve meme kanserinde tümör hücreleri birbirine çok benzemez. Koronavirüse karşı geliştirilen bağışıklık sistemi bu tür kanser türlerinde başarılı olma ihtimali daha düşüktür. Bu konuda gözlemlerimize devam ediyoruz” diye konuştu. KOVİD-19’A YAKALANAN KANSER HASTALARININ ÖLÜM ORANI TÜRKİYEDE DAHA DÜŞÜK Sağlık Bakanlığı’nın kontrolünde Türkiye’de kanser tanısı konulan ve koronavirüse de yakalanan 1523 hastanın tedavi süreçlerini yakından izlediklerini anlatan Türk Tıbbi Onkoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Serdar Turhal, “Bu hastalar aktif tedavi alan hastalarımızdı. Çin ve İtalya’da kanser teşhisi konuldıktan sonra koronavirüse yakalananların ölüm oranları yüzde 40’lar ile telaffuz edilirken Türkiye’de ise bu oran yüzde 5’lerde kaldı” dedi. - Reklam -
plajda fiş kesip bağış toplayarak kanserle mücadele ettiğini iddia eden dernek. kanserle mücadele falan deyince insanlar lösev gibi bir şey zannediyor. web sitesinde sadece tiriskadan internetten toplanmış bilgiler ve başkanın cep telefonu bkz ev ev gezip fiş keserek para topluyorlar. doğrulugu yanlışlığını bilmiyorum ben de 10 liramı vermiş bulunmaktayım. ama önceki entryi okuyunca biraz işkillendim. kanserle mücadeleyi kostekleyen pek cok kisi kurum ve hastane gördük destekleyene sahsen denk gelemedik varsa ne mutlu başa ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri takip etmek için giriş yapmalısın.
İngiltere’de yayınlanan bir makalede, lenfoma tanısı konulan 61 yaşındaki bir hastanın, Kovid-19’a yakalanması ve koronavirüs tedavisi sonrası kanseri yendiğinin belirlenmesi kaleme alındı. Hastanın, Kovid-19 tedavisi sürecinde kortizon almadığı ve lenfoma tedavisine de başlanmadığı anlatılan makalede, yaklaşık 4 aylık süreç sonrası kişinin lenf kanserini de tamamen yendiği ifade edildi. Bilim insanları ise koronavirüsle savaşması için güçlendirilen bağışıklık sisteminin, aynı zamanda kanserli hücrelere saldırdığını ve onları da etkisiz hale getirdiği üzerinde duruyor. “KANSERLİ BÖLGE KENDİLİĞİNDEN İYİLEŞTİ” Türk Tıbbi Onkoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Serdar Turhal, “Bugünlerde koronavirüs hastalığıyla ilgili her türlü bilgi onkoloji doktorları olarak bizimde ilgimizi çekiyor. Yakın zamanda İngiltere’de lenf kanseri teşhisi konulan ve sonrasında koronavirüse yakalanarak tedavi edilen yaşlı bir kişide, kansere ilişkin tedavi uygulanmamasına rağmen kanserli bölgenin kendiliğinden iyileştiği rapor edildi. Bu gözlemlerin arkası gelecek olursa koronavirüsle mücadele kapsamında geliştirilen bağışıklık sisteminin bazı tümörlerle mücadele etmesi ve onları yok etmesi kanser hastalarına yeni bir umut ışığı oldu” dedi. “MANİPÜLE EDİLMESİ KOLAY BİR HASTALIK” Lenf kanserlerinin diğer kanser türlerine göre daha kolay tedavi edilebildiğini dile getiren Prof. Dr. Turhal, “Lenfoma tümör hücrelerinin yüzeyindeki belirteçler değişken olmayan tümör türüdür. Vücudun güçlenen bağışıklık sisteminin, sabit tümör hücrelerine karşı başarılı olma ihtimali daha yüksektir. Koronavirüsle etkin mücadele için geliştirilen bağışıklık sistemi, benzer bir şekilde lenfoma kanserine de etki ediyor olması ihtimalini doğurur. Daha sık gördüğümüz akciğer, kalın bağırsak ve meme kanseri gibi hastalıklarının bazılarında da koronavirüs hastalığına karşı geliştirilen bağışıklığın etkili olmasını ümit etmek istiyoruz” diye konuştu. “DİĞER KANSER TÜRLERİ İÇİN AYNI DURUM SÖZ KONUSU DEĞİL” Türkiye’de kalın bağırsak, akciğer ve meme kanseri gibi türlerin daha sık görüldüğüne işaret eden Prof. Dr. Serdar Turhal, “Bağışıklık sisteminin tümör hücrelerine etki edebilmesi için tümör hücrelerinin hepsinin birbirine benziyor olması gerekiyor. Sık rastlanılan akciğer, kalın bağırsak ve meme kanserinde tümör hücreleri birbirine çok benzemez. Koronavirüse karşı geliştirilen bağışıklık sistemi bu tür kanser türlerinde başarılı olma ihtimali daha düşüktür. Bu konuda gözlemlerimize devam ediyoruz” diye konuştu. KOVİD-19’A YAKALANAN KANSER HASTALARININ ÖLÜM ORANI TÜRKİYEDE DAHA DÜŞÜK Sağlık Bakanlığı’nın kontrolünde Türkiye’de kanser tanısı konulan ve koronavirüse de yakalanan 1523 hastanın tedavi süreçlerini yakından izlediklerini anlatan Türk Tıbbi Onkoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Serdar Turhal, “Bu hastalar aktif tedavi alan hastalarımızdı. Çin ve İtalya’da kanser teşhisi konulduktan sonra koronavirüse yakalananların ölüm oranları yüzde 40’lar ile telaffuz edilirken Türkiye’de ise bu oran yüzde 5’lerde kaldı” dedi. Editör Buket Gül
kanserle mücadele bir umut ışığı derneği