Hamileykendepresyon belirtileri fark ederseniz, ilk adım yardım istemektir. Reçete edilme korkusuna izin vermeyin antidepresan ilaç bakım görmenizi engeller. Tereddüt etmek normal olsa da ilaç kullanımı hamileyken, doktorlar genellikle potansiyel risk antidepresan almamak, antidepresan almanın risklerinden daha ağır basıyor.
Erkekler nelerden hoşlanır, nasıl davranmam gerekir diye düşünüyorsanız doğru yerdesiniz. Çünkü tam tamına 35 adet seks tüyosu hazırladık.
LİTYUM Lityum (Eskalith, Lithonate, Lithotabs, Cibalith-S) bipolar-I bozukluğun kısa dönem ve profilaktik tedavisinde en sık kullanılan ilaçtır. Lityum %70-80 hastada bipolar I bozukluğun kısa dönem tedavisi ve profilaksisinde kulanılmaktadır. Manik ve depresif hecmelerin her ikisinde yalnızca Lityum tedavisine yanıt vermektedir. Terapötik konsantrasyonunda Lityum tedavisine
Bu sonuç göz önünde bulundurulduğunda da meydana gelebilecek olan cinsel birleşme arzusu en üst düzeye çıkmaktadır. Ereksiyon ise bu sertleşme sürecidir bu süreç ne kadar kısa zaman dilimi içinde meydana geliyor ve ne kadar uzun süreli bir şekilde kendini korumayı başarıyor ise bireyler o kadar etkili bir seks hayatına sahip olmanın yanı sıra cinsel birleşmelerinde
Hamileliği önlemek için ilaçlar: Hamileliği önlemek için üretilen ilaçlara kontraseptif ilaçlar denir. Bunlardan en bilineni doğum kontrol haplarıdır. Bunun dışında aylık ve 3 aylık iğne şeklinde bilinen depo enjeksiyon formları vardır. Bunlar hormonal ilaçlardır bu nedenle asla doktor önerisi olmadan kullanılmamalıdır.
cash. Hamilelik bir mutluluk süreci olarak görülmesine rağmen, anne adaylarının yüzde 10 ila 20’si depresyonda. Antidepresan ilaç kullanılmalı mı? Antidepresan bebeğinizin sağlığı için riskli olabilir! Depresyonun çoğu tipinde ilk tedavi seçeneği; antidepresanlardır. Bu grup ilaçlar belirtileri ortadan kaldırırken kendinizi daha iyi hissetmenizi sağlar. Gebelikte antidepresan kullanımı bebeğinizin sağlığı için risk oluşturabilir fakat keserseniz siz risk altında olabilirsiniz. Peki o zaman ne yapmalı? Kadın Hastalıkları Doğum ve Tüp bebek Uzmanı Op. Dr. Betül Görgen, antidepresanlar ve gebelikte kullanımıyla ilgili önemli bilgiler verdi. Gebelik depresyonu nasıl etkiler? “Önceleri gebelik hormonlarının kadını depresyondan koruduğu düşünülürdü. Ancak araştırmacılar bunun doğru olmadığını ortaya koydu. Üstelik, gebelik duyguları tetikleyerek depresyonla başa çıkmayı zorlaştırabilir. Gebelik süresince depresyon tedavi edilmeli midir? Evet, gebelik esnasında depresyon mutlakla tedavi edilmelidir. Eğer tedavi edilmemiş depresyon durumu varsa, rutin gebelik kontrolünüzü aksatabilirsiniz. Sağlıklı beslenme zorlaşır, hatta alkol ve sigaraya düşkün hale gelebilirsiniz. Tüm bu olumsuz durumlar erken ve düşük ağırlıklı bebek doğumuna sebep olabilir. Ayrıca doğum sonrasında depresyonun şiddetlenmesi olasılığı artar, sonuçta bebeğinizle de yeterince ilgilenemezsiniz. Antidepresan ilaç kullanımı tedavide bir seçenek olabilir mi? Gebelik sırasında antidepresan kullanımına karar verirken zarar/yarar dengesi göz önünde tutulmalıdır. Bebekte anomali veya başka problemlerle karşı karşıya gelme olasılığı çok çok düşüktür. Gebelikte hangi antidepresanı kullanabilirim? Gebelik esnasındaki kullanımda tercih edilebilecek antidepresanlar SSRI seçici seratonin geri alım inhibitörleri Bu grubun, gebelik boyunca güvenle kullanılabilir olduğu düşünülmektedir. Citalopram, Fluoxetin Prozac ve Sertraline SNRI Seratonin ve Norepinefrin gerialım inhibitörleri Bu gruptaki antidepresanlar da gebelikte bir alternatif olabilir. Duloxetine Cymbalta ve Venlafaxine Effexor XR Bupropion Wellbutrin Hem depresyon hem de sigara bağımlılığı için kullanılır. Aslında bu ilaç gebelik depresyonunda ilk seçenek olmamasına karşın, diğer gruplara yanıt vermeyen ve sigara bağımlılığı olan gebelerde kullanılabilir. Trisiklik Antidepresanlar Bu grup 1. ve 2. seçenek olmamakla birlikte diğerlerine yanıt olmadığında tercih edilebilecek alternatiftir. Bazı araştırmacılar, SSRI grubunun gebeliğin 2. yarısında kullanıldığında nadir fakat ciddi akciğer problemi oluşturduğunu belirtmişlerdir. Bazı çalışmalarda nadir doğum anomalileri oluştuğuna dair bildirimler varsa da total risk son derece düşüktür. Gebelikte hangi antidepresanlardan kaçınmak gerekir? SSRI grubundan olan Paroxetine Paxil kullanımı gebelikte önerilmez. Araştırmalarda, Paroxetine kullanımında, fetüste küçük kalp defektleri rastlanma sıklığında artış izlenmiştir. Bebek için başka ne gibi riskler var? Antidepresanları tüm gebelik boyunca ya da gebeliğin son yarısında kullanılırsa bazen bebekte doğumda geçici olarak huzursuzluk ve titreme problemlerle karşılaşmamak için gebeliğin sonlarına doğru ilaç kesilmelidir. İlacı değiştirmeli miyim? Antidepresanı değiştirmek ya da kesmek size ve doktorunuza bağlıdır. İlaca bağlı potansiyel risklerin oluşturacağı endişeler, depresyonu tetikleyebilir. Antidepresan ilaç kullanımını gebelik süresince kesersem ne olur? Bu durumda depresyon tekrar tetiklenebilir. Özellikle SSRI grubunun ani kesilmesinde; bulantı ve kusma, titreme, halsizlik, gerginlik görülebilir.” Mutlaka doktorunuza danışın Op. Dr. Betül Görgen, depresyondaysanız, gebelik durumu varsa ya da gebe kalmayı düşünüyorsanız ilaç konusunda mutlaka bir uzmana danışmanızı istiyor. Op. Dr. Görgen, “Bazen hafif ve orta düzeyde depresyon psikoterapi ile düzelebilir. Orta ve şiddetli depresyon durumu varsa veya eskiden depresyon geçirmişseniz, daha şiddetli olarak tekrarlama olasılığı yüksektir” diyor. Op. Dr. Görgen, annen adaylarına gebelikte depresyonun nedenleri ve etkileri hakkında şu bilgileri verdi Gebelik depresyonunu tetikleyen durumlar Gebe kalmadan önce de depresyon hikayesi veya adet öncesi yaşanan semptomların şiddetli olması Çok genç yaşta gebe kalmak daha genç gebeler daha fazla risk altında Bu süreçte yalnız yaşamak veya yeterli aile desteği almamak Sınırlı sosyal destek olması iş yeri sorunları ve maddi sıkıntılar Sorunlu bir evlilik sürdürmek veya eşinden şiddet görmek Gebeliğe, ruhen ve bedenen hazır olmadan yakalanmak Anne ve bebeğe etkileri Gebeliğin adeta doğasında olan stres, depresyon belirtilerini şiddetlendirir. Depresyon durumu tıbbi uyarıları dikkate almaya engel olabilir. Sigara tüketimi artar veya yeme bozuklukları başlar. Artan şekilde sigara, alkol ve uyuşturucu ilaçların kullanımı hem size hem de bebeğinize zarar verecektir. Bazı çalışmalar gebelik depresyonunun erken doğum ve düşük doğum tartısı olasılığını artırdığını belirtmektedir. Ancak bu konu hala tartışılmaktadır. Depresyon, sizin ile bebeğiniz arasında duygusal bağ gelişmesine engel olabilir. Gebelik boyunca süren depresyon ise doğum sonrası depresyon olasılığını artırır. Kendinize iyi bakın Yeni bir bebek için hazırlanmak elbette zor bir süreç ama sizin sağlığınız ilk planda olmalıdır. Bu nedenle her şeyi bir anda yapmaya kalkışmayın. Ev işlerinden uzaklaşın ve sizi gevşeten mutlu eden şeylerle uğraşın. Kendinize iyi bakmazsanız bebeğinize de iyi bakamazsınız. Endişelerinizi eşinizle, ailenizle veya yakın arkadaşınızla paylaşın. Onlardan destek isterseniz, size yardımın bir yolunu bulacaklardır. Hala kendinizi mutsuz ve gergin hissediyorsanız bir ruh sağlığı uzmanına gitmekten çekinmeyin. Mutlaka tedavi olun Pek çok antidepresan ilaç gebelikte de güvenle kullanılabilir ve bebeğinize zarar vermez. Ancak doktorunuzla muhtemel riskler üzerine konuşmayı ihmal etmeyin. Doktorunuz sizin belirtilerinizi değerlendirip bir tedavi planı için ruh sağlığı doktoruna gitmenizi önerebilir. Bu konuda destek almaktan kaçınmayın. UYARI İlaç kullanımında mutlaka doktorunuza başvurun! Hamilelikte kalsiyum alımı için öneriler
Ülkemizde 3040 yıldır daha çok kişi tarafından kullanılan antidepresanlar depresyon ve başka psikiyatrik sorunların belirtilerini hafifleten, tedavi sürecinin en zararsız biçimde sürdürülmesini, başarılı olmasını sağlayan, doktor tarafından reçete edilerek verilen medikal ilaçlardır. Ülkemizde antidepresan ilaçların bu kadar fazla kullanılmaya başlamasının sebebi toplum içinde yalnızlaşma, bireysellikte artış, sosyal, ekonomik ve ikili ilişkilerde artan problemlerdir. Güvenle ilgili sorunları bulunan sağlık ve ilaç sektörünün de bu işle ilgisi olduğu düşünülmektedir. Kişiler gerek iş yaşamlarında gerekse aile hayatlarında büyük bir memnuniyetsizlik halinde olup ruhsal sorunlara açıktır. Sorunları yalnız başına çözmeye çalışmak, iletişim kuramamak yükleri artırır ve kişiler depresyona girer. Antidepresan ilaçlar depresyona girenlerin hissettiği kötü duyguları geçici olarak bertaraf Nasıl Etki Eder?Antidepresan ilaçlar davranışlar ve ruh hallerindeki değişikliklerin sebebi olan sinir hücrelerinden salgılanan nörotransmitterlerdeki dengesizliği giderir. Depresyondan başka stres, anksiyete bozuklukları, sosyal anksiyete gibi psikiyatrik rahatsızlıklarda da kullanılan antidepresanlar sinir hücrelerinde iletişimi sağlayan nörotransmitter adı verilen serotonin, norepinefrin, dopamin gibi bazı kimyasal maddelerin miktarında değişmelere neden olarak etkili olur. Antidepresan ilaçlar alındıktan sonra mideye ve ince bağırsaklara geçer ve emilir. İlacın kana geçen kimyasalları karaciğere giderek değişime uğrar, yapıları farklılaşır ve kanla beyine kadar taşınır. Beyin bariyerinden geçen kimyasallar etkilerini sinir hücrelerinde gösterir. Kısacası ilaçların hedef hücreleri nöron denilen sinir hücreleridir. İlaçlar kişinin hayatında var olan durumları değiştirmez ama durumların farklı hissedilmesini İhtiyacının Olduğu DurumlarAntidepresanların reçetesiz alınması mümkün değildir. Psikiyatrik hastalıklar konusunda uzman olan hekimler önce hastaları muayene eder ve tanı koyar, hastalığa uygun ilacı reçeteye yazar. Antidepresanlar depresyon başta olmak üzere sosyal fobilerde, takıntılarda, panik atak, uykusuzluk ve anksiyete gibi sorunlarda da Ne Kadar Süre Kullanılmalı?Psikolojik sorun saptanan kişilere psikiyatristler tarafından reçete edilen ve bazıları bağımlılık yapabilen antidepresan ilaçların etki göstermeleri 3 haftayı bulur. Bazı ağır hastalıklar için kullanım süresi 1 ya da 2 yılı bulabilir. Genellikle sabahları tok iken alınması gereken ilaçlar düzenli ve doktorun önerdiği biçimde kullanılmalı, tedavi sona ermeden bırakılmamalıdır. Aksi halde hastalık tekrarlayabilir. İlaç bırakılacaksa yine doktorun bilgisi ve kontrolü dâhilinde olmalı, doz azaltılarak bırakılmalıdır. Bu tarz ilaçlar doğrudan beyin üzerinde etkili olduğundan hatalı, gelişigüzel kullanımın yarardan çok zarar vereceği unutulmamalı ve doktor kontrole çağırmışsa mutlaka zamanında Yan Etkisi Var Mıdır?Her ilaçta olduğu gibi antidepresanların da yan etkileri mevcuttur. Yan etkiler ya ilaca devam edildiği sürede ya da bırakıldıktan sonra ortaya çıkar ve her hastada farklıdır. Başka hastalıklarla ilgili ilaçlar alınıyorsa psikiyatristler reçetelerine hasta için en uygun ilacı yazacaktır. Antidepresan ilaçların yan etkilerinden bazıları şunlardır *İştahsızlık *Uykusuzluk ya da aşırı uyku *Kaygıda artış *Kilo alımı *Bağırsak bozuklukları, ishal veya kabızlık *Midede bulantı *Cinsel isteksizlik, orgazm olamama *Sersemlik duygusu *Dikkat dağınıklığı *Neşeli olma, sarhoşluğa benzer hisler Antidepresanlar alkolle birlikte alındığında kusma, baş dönmesi gibi yan etkilere sebep olur. Kişilere göre farklı olabilen yan etkilerin uzun sürmesi durumunda yeniden doktora gitmek gerekir. Doktor ilacı ve dozunu değiştirdiğinde yan etkiler azalacaktır. Tedavinin başarılı olabilmesi için doktor ve hasta işbirliği önemlidir. Ayrıca hastaların yakın çevresindeki kişiler de dikkatli ve bilinçli olmalıdır. Travmatik olaylara maruz kalınması tedaviyi sekteye uğratabilir. Hastayı motive edecek imkânlar hazırlanmak yararlı olacaktır. Antidepresanlar kişilikte değişiklik yapmaz ve antidepresan kullanan kişiler korkulması gereken tehlikeli kişiler değildir. Tam aksine antidepresanların sakinleştirme özelliği Tek Başına Yeterli Olur Mu?Psikiyatrik hastalıkların tedavisinde ilk etapta ilaç tedavisi düzenlenir. Antidepresanlarla beyinde eksik olan serotonin yerine koyulur ve kötü hisler baskılanır. İyi hissetmenin sebebi ilaçların bazı hastalarda uykuyu artırması ve sakinlik kazandırmasıdır. Ağır depresyon vakalarında antidepresanlarla intihara meyil engellenebilir. Antidepresanlar da kendi içinde çeşitli olduğundan hastalığa uygun olanı verilecektir. Ancak tedavilerin sürdürülebilir değişikliklere dönüşmesi için davranış terapileriyle desteklenmeye ihtiyacı Antidepresan Kullanılabilir Mi?Yetişkinlerin psikiyatrik sorunlarında olduğu gibi çocukların ve ergenlik çağında olan gençlerin sorunlarında da psikiyatrik muayeneden geçtikten sonra antidepresanlar kullanılabilir. Tedavi bir psikoloğun yürüttüğü terapilerle de güçlendirilmelidir. Çocukların antidepresan kullanımında aileler intihar girişimlerine karşı dikkatli olmalıdır. İlaç kullanan çocuklar aşağıdaki belirtiler görülüyor ve durumları iyileşmek yerine ilerliyorsa fazla zaman kaybedilmeden tekrar doktorlarına götürülmelidir. Bu belirtiler şunlardır *Panik ataklar *Uyku bozuklukları *Ölümle ilgili düşünceler *İntihara meyletme *Kendini yaralama ya da başka şekilde zarar vermeye çalışma *Huzursuzluk, aşırı telaş *Konuşmalarda ve davranışlarda abartılı artış *Giderek daha da artan üzüntü halleri *Şiddet, düşmanlık, saldırganlık *Devamlı yalnız kalmaya çalışma *Kötüleyen bunalım halleri *Okuldaki problemlerinde artış Günümüz yaşam koşullarında insanların birbiriyle sosyal ilişkileri, birbirlerine verdikleri destek ve dostluklar azalmıştır. Tüketim çılgınlığı ve akıllı telefon gibi dijital aletlerin daha çok kullanılır olması insanları toplumun gerçeklerinden daha da uzaklaştırmakta ve yalnızlaştırmaktadır. Ailelerin de çocuklarına ayırdıkları kaliteli zamanlar ve iletişim azalmıştır. Bu yalnızlaşma ve kopukluklar kişilerin sorunlarla karşılaştığında tek başlarına mücadele vermelerini gerektirmekte ve depresyona yatkınlıklarını Gitmek KorkutmamalıBugün artık bilinmektedir ki birçok hastalığın temelinde depresyon ve stres yatmakta ve bu sorunlarla başa çıkabilmek için psikiyatristlere eskiden olduğundan daha çok gidilmektedir. Hasta sayısı giderek arttığından hekim sayısı da artmaktadır. Sorunlarla boğuşmak ve yorgun düşmek yerine rahatlıkla ulaşılabilecek bir psikiyatriste gitmek daha mantıklıdır. Psikiyatriste gidiyor ve antidepresan kullanıyor olmak utanılması ve o kişinin çevresindekilerin korkması gereken bir durum Müşerref Özdaş
Prof. Dr. Tarhan, “Yanlış kullanım sonucu ortaya çıkan durumları antidepresanlara fatura etmek son derece zihinsel bir çarpıtmadır” diye konuştu. Üsküdar Üniversitesi Rektörü, Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, son dönemlerde medyada yer alan antidepresan kullanımıyla ilgili tartışmalara ilişkin açıklamalarda bulundu. Depresyon, ciddi bir hastalık “Depresyon hastalığı bütün dünyada artıyor, bu bilinen bir gerçek” diyen Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Dünya Sağlık Örgütü, 2020 yılında önlem alınmazsa dünyanın en önemli sağlık sorunu olacağı uyarısında bulunuyor. Depresyonda duyu yitimi yapan bir durum ortaya çıkıyor. Hastalık ölüme yol açmıyor ama kişileri çalışamaz hale getiriyor. Kişinin işlevselliğini bozuyor, fonksiyonsuz hale getiriyor. Bu nedenle çok daha büyük bir risk taşıyor. Son günlerde yer alan tartışmalarda bir bilgi çarpıtması söz konusu. Şöyle bir söz vardır; En tehlikeli yalan abartılmış doğrulardır’ diye. Burada antidepresanlar peynir ekmek gibi kullanılıyor demek doğru. Benim halamın oğlu antidepresanlar yüzünden öldü demek ise kanıtsız konuşmak. Bir bilim kadınına yakışmayacak bir durum var ortada. Söylenenlerin kanıta dayanması gerekiyor. 99 araştırma olumlu sonuç verir bir araştırma bu sonuca uymazsa o araştırmayı alıp kesin kanıt diye sunmak algıları bozar. Tıpkı şeker şurubu kokain kadar zararlıdır demek gibi. ” diye konuştu. Antidepresan ilaçların piyasaya çıkmadan önce çok detaylı inceleme ve araştırmalardan geçtiğini, ilaç kanıt düzeylerinin belirlenmesi için yapılan çalışmaların yıllarca sürdüğünü belirten Prof. Dr. Nevzat Tarhan, şunları söyledi “Antidepresanlar çıkmadan önce birinci faz çalışmalar yapılır, hatta faz öncesi çalışmalar yapılır. Daha sonra hayvan deneyleri yapılır. Hayvan deneylerinden sonra sağlıklı gönüllüler üzerinde denenir. Bu da yeterli değil, hasta gönüllüler üzerinde denenir. Bunlar denendikten sonra artık üçüncü faza geçilir. Bundan sonra piyasada kullanılırken etkisine bakılır. Bir ilaçla ilgili tüm bu aşamalar 15-20 sene sürüyor. Bu süreç içerisinde bazı yayınlar oluyor, bu konuda 95 olumlu yayın var, 5 olumsuz yayın varsa o 5 bilgiyi alıp 95 bilginin yerine koymak son derece hatalı bir bakış açısı.” Antidepresanların kanıt düzeyi yıllarca süren çalışmalarla belirleniyor Antidepresan ilaçlar için kanıt düzeyinin de çeşitli aşamalarla belirlendiğini ifade eden Prof. Dr. Tarhan, “Birinci alt seviyede kanıt vardır. Klinik olgular vardır, şu ilacı kullandım, bu kişiye iyi geldi der, herkes bunu yayınlar. Daha sonra bu klinik seri haline gelir onlarca kişi üzerinde uygulanır, bu da yeterli değildir. Daha sonra klinik araştırmalar yapılır Açık ölçekli, plasebo kontrollü çift yön çalışmalar yapılır. Bu çalışmalarla bu ilacın, maddenin ya da bitkinin işe yarayıp yaramadığına bakılır. Eğer oradan da olumlu çıkarsa daha geniş ölçekli daha büyük çalışmalar yapılır. Ondan sonra meta analizler oluşur, 4 bin kişilik. Artık kanıt düzeyi yükselmiştir denir” diye konuştu. Genelleme yapmak son derece sakıncalı Antidepresanların 30-40 yıl önce ortaya çıktığını belirten Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Antidepresanlar boşuna kullanılıyor. Antidepresanlar işe yaramıyor demek doğru değil. burada abartılmış doğru diyebileceğimiz yalan var. Birkaç örnek vakadan hareketle genelleme yapmak son derece sakıncalı. Antidepresan kullanımı kişiye özel olmalı Doktor önerisi olmadan eş dost tavsiyesiyle antidepresan kullanımının yanlışlığına da dikkat çeken Prof. Dr. Nevzat Tarhan, kişiye özel tedavinin önemini vurguladı. Prof. Dr. Tarhan, şunları söyledi “Depresyon bir beyin hastalığıdır. Depresyon kişinin beynindeki kimyasal iletimin bozulmasıyla ilgili bir hastalık, bu sadece serotoninle ilgili değil. 10’a yakın kimyasal sorumlu tutuluyor. Birisi olmazsa nöroadrenalin oluyor, dopamin oluyor, endorfin oluyor. Birçok kimyasalların rolü var beyindeki. O nedenle şimdi kişiye özel tıp üzerinde duruluyor. Precision Medicane olarak geçiyor. Mükemmel tıp bulunmaya çalışılıyor. Kişiye özel tedavi, o kişinin bireysel ihtiyaçlarına göre, genetik profilini çıkarıyoruz. Genetik profiline göre en doğru, en uygun, doğru doz, doğru ilaç, doğru süreyi tayin etmeye çalışıyoruz.” Yanlış kullanımın sonuçlarını antidepresana fatura edemezsiniz Bunlar yapılmadan, tanıdıkların tavsiyesiyle rastgele ilaç alınırsa hayati derecede yan etkilerin oluşabileceğini vurgulayan Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Üç antidepresanı bir arada alan kişinin beynindeki serotoninler aşırı artar, kişi maniye girebilir. Kişide ölüm düşünceleri oluşmaya başlayabilir. Kişide intihar düşünceleri oluşabilir. Bunların hepsi antidepresanların yanlış kullanılmasıyla ilgili. Antidepresan kullanımıyla değil. Yanlış kullanım sonucu ortaya çıkan durumları antidepresanlara fatura etmek son derece zihinsel bir çarpıtmadır. Son derece yanlış bir davranıştır. Toplumu yanlış etkileyecek bir durumdur. Antidepresanlar kimyasal silah gibi ilaçlardır, hastalığı yok etmek için üretiliyor. Bu silah yanlış kullanılırsa rastgele kullanılırsa tabii ki bir bedeli olacaktır. Bu nedenle ilaçları evlerde rastgele kullanım ciddi risklidir ve tehlikelidir” uyarısında bulundu. Doktor kontrolünde kullanılmalı Antidepresan ilaçların doktor kontrolünde bırakılması gerektiğine de dikkat çeken Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Hekimler olarak ilacın türüne göre ilaç kesmede çapraz yöntemler vardır. Bunun yerine geçecek ilaç konulur, biri azaltılırken diğeri artırılır. Genellikle en çok kullanılan yöntem budur. Bu, kişinin bireysel ihtiyacına göre, vücudun ihtiyacına göre, yan etkilerine göre verilir. İlacı alırsa kazanacağı, kaybedeceği şey, almazsa kazanacağı ve ya kaybedeceği şey, ona bakılır. Eğer almazsa kaybedeceği şey daha fazlaysa, risk yönetim, yapılır. O riskler takip altına alınır. Bu nedenle ilaçlar kademeli bir şekilde bırakılmalıdır. İlaçlar aniden bırakılırsa ribaund etki dediğimiz, geri tepme gibi başka yan etkiler ortaya çıkıyor. Sonuçta bu ilaçlar bıçak gibidir. İyi kullanılırsa ekmeği keser, yanlış kullanılırsa adamı yaralar” diye konuştu. Güncelleme Tarihi 03 Mart 2018 Yayınlama Tarihi 02 Ocak 2013 Sayfa içeriğinde yer alan bilgiler yalnızca bilgilendirme amaçlıdır. İlgili sayfada tedavi edici sağlık hizmetine yönelik bilgiler içeren öğeler yer almamaktadır. Tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.
Stres, depresyon ve psikolojik rahatsızlıklar kullanılan ilaçların tümüne halk arasında antidepresan deniliyor. Birçok antidepresan ise yanlış kullanım ve komşu tavsiyesi üzerine kullanıldığı için insanlara yarardan çok zarar veriyor. Peki, antidepresanların etkileri nelerdir? Bu ilaçların ne gibi yan etkileri bulunur? İşte uzmanından yanıtlar… Antidepresanlar hangi durumlarda kullanılıyor? İlaçlar arasında en çok tartışılan grubun antidepresanlar olduğunu hatırlatan Psikiyatrist, Psikoterapist Yrd. Doç. Dr. Rıdvan Üney, bu ilaçların, etkileri ve yan etkileri hakkında bilgi vererek şunlaır söyledi “Halk arasında tüm psikiyatri ilaçlarına antidepresan denir. Antidepresan ilaçlar, ilk olarak depresyon tedavisinde kullanılan ilaç olarak kullanılmaya başlandı. Bugün pek çok psikiyatrik bozuklukta bu ilaçlar kullanılmaktadır. Depresyon, kaygı bozukluğu, takıntı hastalığı, panik bozukluk, sosyal fobi, uyku sorunları ve bunlar gibi birçok psikiyatrik durumda psikiyatri hekimlerince hastalara önerilmektedir." “Arkadaş önerisiyle antidepresan kullanılmaz” Bu ilaçlar, tansiyon ve şeker ilaçlarından pek de farklı değildir. Antidepresan ilaçlarla ilgili en önemli bilgi, arkadaş önerisiyle kullanılmaması gerekliliğidir. Bazı kişiler arada sırada bir tane içerek iyileştiklerini düşünmektedir. Bu tamamen yanılgıdır. Antidepresan ilaçlar, oldukça yaygın kullanılmaktadır. Antidepresan ilaçlar, diğer ilaçlar gibi yan etki yapabilmektedir. Yan etki oluştuğunda kişiler, kendilerine ilaç yazan hekime başvurarak ondan yardım istemelidir. Psikiyatrik tedavilerin en önemli kısmı işbirliğidir. Dolayısıyla sorun olduğunda hekimle işbirliği yapmak gerekir.” Doktora danışarak antidepresan kullanılmalı “Antidepresan ilaç kullananlar belki diğerlerine göre biraz daha hassas olduklarından dolayı, ilaç prospektüsünü okumaktadırlar. Buradaki bir sürü olası yan etkiyi görüp kullanmaktan vazgeçebilirler. Böyle kaygı yaşayanlar, bu konuda bilgilenmek için mutlaka hekimleriyle görüşmelidir. Bu korkuyla ilaç kullanmamak, kişinin sağlığını olumsuz yönde etkileyebilir.” Antidepresan ilaçların yan etkileri nelerdir? “Antidepresan ilaçların olası en sık yan etkisi, kilo alımı, iştahsızlık, mide bulantısı, uyku hali, sersemlik, cinsel isteksizlik, kabızlık ve ishal olduğunu ifade ederek şunları söyledi “Bunun yanı sıra aşırı bir neşe hali olmuşsa yine hekiminizle görüşünüz. Bu gibi durumlarda hekime başvurarak ilaç değişimi sağlanabilir.” Antidepresan kullananlara önemli uyarılar 1. Antidepresan ilaçları ancak hekim yazdığında kullanmak gerekir. 2. Antidepresanlar ilk kullanımda etki etmez çoğu zaman en erken 2-3 hafta sonra etkisi başlar. 3. Antidepresanlar çoğu zaman tedavilerde en az altı ay kullanılmak durumundadır. 4. İlaca başladıktan sonra mutlaka belirli aralıklarla psikiyatri kontrolüne gidilmelidir. 5. İlaca başlarken de ilacı bırakırken de psikiyatriste danışarak hareket etmek gerekir. 6. Diğer ilaçlarla birlikte kullanıldığında öncesinde mutlaka hekime sorulmalıdır. 7. Uykusuzluk durumlarında yakınlarımızın önerileriyle antidepresan kullanmak işe yaramaz. 8. Çoğu antidepresan sabah tok karnına alınır. 9. Her psikiyatrik soruna, her antidepresan iyi gelmez. 10. Antidepresan ilaçların çok az bir kısmının bağımlılık yapma riski vardır. Bağımlılık yapan psikiyatri ilaçları, ancak özel yeşil reçeteyle satılabilir. 11. Antidepresan ilaçların çok az bir kısmı uyku yapar. 12. Antidepresan ilaçlar “kafa yapma hapları” değildir. 13. Antidepresan ilaçlar psikiyatrik bir sağlık sorunu olanlarda dünyanın her yerinde kullanılmaktadır. 14. Antidepresan ilaçlar insanların kişiliklerini değiştirmez. 15. Antidepresan ilaç insanları robotlaştırmaz. Birçok kişinin antidepresan kullandığını fark edemezsiniz. 16. Antidepresan kullanan kişiler tehlikeli değildir. 17. Antidepresan ilaçlar tedavi edici ilaçlardır. Sorunları geçiştiren ilaçlar değildir. 18. Antidepresan ilaçlar işe yaramayan ilaç değildir. İHA
Antibiyotik kullanımı hamile kalmaya engel Antibiyotik kullanımı hamile kalmayı engeller mi?2 Antibiyotik yumurtalıklara zarar verir mi?3 Hamile kalmayı ne engeller?4 Erkeğin antibiyotik kullanması hamileliği etkiler mi?5 Hamileliğin ilk haftalarında antibiyotik kullanılır mı?6 Antibiyotik kullanımı adeti geciktirir mi?7 Antibiyotik hormonları etkiler mi?Antibiyotik kullanımı hamile kalmayı engeller mi?Kafaya göre antibiyotik kullanımı anne ve bebeğin hayatını riske sokar. Hamilelik dönemi içerisinde kullanılan antibiyotikler B grubundadır. Bu grup antibiyotikler için gerçekleştirilen çeşitli araştırmalar sonucunda bebeğe herhangi bir yan etkisi olduğu kesin olarak tespit yumurtalıklara zarar verir mi?Antibiyotikler, özellikle virüslerin neden olduğu enfeksiyonlar için uygun ilaçlar değildir. Çünkü antibiyotiklerin uygun olmayan şekilde alınması, dirençli bakterilerin hızla yaygınlaşmasına neden olan sağlık sorunlarına yol açmaktadır. Bunun sonucunda da hem kadında hemde erkeklerde kısırlığa neden kalmayı ne engeller?Yumurta üretimini sağlayan hormonlarda bozulmaya yol açan; kısa zamanda çok fazla kilo alma ya da zayıflama, stres, bilinçsiz yapılan ağır aktiviteler, adreno genital sendrom, erken menopoz ve kısa luteal faz gibi çeşitli hastalıklar kısırlığa neden antibiyotik kullanması hamileliği etkiler mi?Ancak artık baba adayının da aldığı ilaçlara dikkat etmesi gerekiyor. JİNEKOLOG Dr. Murat Taşdemir, gebelik öncesi dönemde erkeğin kullandığı ilaçların spermi direkt etkileyerek bebekte doğumsal anomalilere bozukluk neden olduğunu gösteren çalışmalara dikkat ilk haftalarında antibiyotik kullanılır mı?Hamileliğin ilk döneminde antibiyotik kullanımı, hamilelikte antibiyotik kullanımının en zararlı olduğu zamanlardan biridir. Hamileliğin ilk evresinin içerisinde, bebek ve plasenta o an için tam anlamı ile bağışıklık sağlayamadığından dolayı bebeğin korunması pek mümkün kullanımı adeti geciktirir mi?Ancak net bir bulgu elde edilemediğinden 'antibiyotik kullanımı adetleri geciktirir' şeklinde bir kanıya da varamayız. Çünkü bu araştırmalardan bazıları antibiyotik kullanımı ile adet gecikmeleri ya da erken adet görme arasında bir bağlantı olmadığını da ortaya hormonları etkiler mi?Antibiyotik Adet Dönemini Etkiler mi? Az önce de değindiğimiz gibi bilimsel çalışmalar, antibiyotik ilaçların kişinin adet dönemlerini etkilemediği yönündedir. Yapılan çalışmalarda sadece bir antibiyotik çeşidinin adet dönemlerini etkileyebildiği sonucuna dolaşımı
erkeğin antidepresan kullanması hamileliği etkiler mi