Bunukonuşalım sonrasında fakülte ile arasında ki farkı konuşalım. Öncelikle yüksekokulun diplomasının lisans diplomasından farkı yoktur. 4 seneliktir. İlk yüksekokul açılış amacında teknik liselerden mezun öğrencilerin uygulamalı olarak eğitim görmeleri amacıyla açılmıştır. Çağlar Acet 1 yıl.
25.06.2021 - 06:56. Telegram ile paylaş Google News'de takip et. Cumhurbaşkanı Kararı ile 10 yeni fakülte kuruldu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan imzasıyla Resmi Gazete'de yayınlanan
EskişehirSağlık Yüksekokulumuz 1997-1998 Eğitim-Öğretim yılında Hemşirelik Bölümü ile lisans eğitimine başlamıştır. Daha sonra, 2000-2001 Eğitim-Öğretim yılında Ebelik ve 2008-2009 Eğitim-Öğretim yılında ise Sağlık Yönetimi Bölümleri öğrenci almaya başlamıştır. 2014 yılında Odyoloji, Beslenme ve Diyetetik, Fizyoterapi ve Rehabilitasyon ile Çocuk
Fakülte ve yüksekokullar arasında çok fazla fark bulunmamaktadır. Aynı öğretim görevlileri dahi iki kurum arasında derslere girebilir. Fakültelerle yüksekokullar arasında diploma anlamında da herhangi bir fark bulunmamaktadır. Özellikle ikisi arasında bir tercih yapacak olan öğrencilerin bazı kıstasları bilmesi gerekir.
Fakülte ile Yüksekokul Arasındaki Fark Nedir? Bilim alanlarının gruplanması fakülteleri meydana getirmektedir. Fakültelerin bir araya gelmesi ise yüksekokulu oluşturur. Yüksekokul
cash. anladığım kadarıyla biri daha pratik eğitim verirken biri teorik kalır. biri ara diğeri ana eleman yetiştirir. türkiye şartlarında ikisinden de nitelikli eleman çıkmaz. üç beş yıllık iyi bir teknisyen yeni mezun mühendise taş çıkarır falan. aralarındaki fark güncel olarak nedir tam anlayamadığım 2 yıllık meslek yüksekokulları ile karıştırılmaması gereken 4 yıllık yükseokullardır. özellikle dokuz eylül üniversitesi fizyoterapi ve rehabilitasyon bölümü hakkında ne söylersiniz? yüksekokul ara eleman yetistirir, uygulamali egitim orani yüksektir. mezun oldugunda tekniker\teknisyen olursun. girdigin bir fabrikada ayni pozisyonda calisirsin lisans mezunu verdirir, teorik egitimi yüksektir. mezun odugunda bölümüne göre mühendis\dr\avukat... ünvanin olur. calistigin yerde yükselme sansin her zaman vardir. akademik olarak daha sonra master\doktora yapip bilim insani olabilirsin ayrica. meslek yüksek okulları 2 yıllık eğitim verir, "tekniker" ünvanı alırsın, işinde ne kadar başarılı olursan ol, geleceğin yer bellidir. bizim ülkemizde "performans değerlendirmesi" zayıf bir konudur, o yüzden fakülte bitirmek daha mantıklıdır. ha bu arada, o kadar çok işsiz üniversite mezunu var ki bölüm tercih ederken de çok iyi düşünmek gerekir. ben artık mühendislik dallarını önermiyorum. devir bilgi, bilişim, teknoloji devri olmuşken inşaat mühendisi olmanın pek faydasını göremezsiniz mesela, tabii yurt dışında okuma şansınız, imkanınız varsa o başka. tanım yüksek okul ve fakülte karşılaştırması. yüksekokul, lisans eğitimi veren ve bunu da göya uygulama ağırlıklı veren lisans eğitimi verene ve bunu teorik/akademik olarak verdiğini iddia eden eğitim kurumudur. mezunları mezun oldukları bölüme göre ünvan üst düzey uygulayıcı eleman yetiştirmeyi hedeflerken kendisiyle sürekli karıştırılan meslek yüksekokul ise ara teknik eleman yetiştirmeyi hedefler. yüksekokul lisans eğitimi verirken meslekyüksek okulu önlisans eğitimi üzerinde yüksekokul mezunu icraatin içinde uygulamayla, mühendis ise ofiste sorun çözme, projelendirme vs gibi şeylerle ilgilenir ama dediğim gibi bunlar kağıt üzerindedir. yeri geldi mi mühendis de seve seve üretime, şantiyeye, atölyeye gider çalışır. hatta işin proje kısmında kendini yetiştirmiş yüksekokul mezunu da oturup ofiste proje çizimi yapar, var tanıdığım bir iki açısından önemli olan hangi bölümü seçtiğinizdir. bu bölümün fakültede yada yüksekokulda olmasının bir önemi yoktur. eminim ki havacılık ve uçaklarla ilgili bir yüksekokul bölümünden mezun biri belli başlı üniversitelerin bilişim harici her hangi bir mühendislik bölümü mezunu birinden daha kolay iş bologna süreci kapsamında bu sürece entegre olan kimi üniversitelerde kimi yüksekokullar kapatılarak bölümler yeni açılan fakültelere geçirilmiştir. 4 meslek yüksekokulu ile yüksekokulu karıştırmış. ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri takip etmek için giriş yapmalısın.
Sevgili Üniversite Adayları Çok zorlu bir yıl, stresli günler ve üniversite yerleştirme sınavları sonucu almış olduğunuz büyük başarı nedeniyle sizleri, ailelerinizi ve emek veren tüm öğretmenlerinizi kutluyoruz. Mesleki bir yetkinlik elde etmek, sosyal ve kültürel gelişim sağlamak, hayata bakış açınıza olumlu katkı sağlamak üzere önümüzdeki dönemde başlayacağınız üniversite hayatının şu an ilk önemli günleri; tercih dönemini yaşıyorsunuz. 4 yıllık bir eğitim sonunda FİZYOTERAPİST olmayı tercih edecek arkadaşlarımız için kısa bir bilgilendirme yapmak istiyoruz. Sağlık alanı ülkemizde daima aday öğrenciler ve aileleri için popüler olmuştur, bu nedenle de daha çok tercih edilmiştir. Günümüzle sayıları hızla artan vakıf üniversiteleri tarafından da sağlık alanı ile ilgili bölümler popülerliğini sürdürmektedir. 2021 yılı verilerine göre; ülkemizde 104 üniversitede Fizyoterapi ve Rehabilitasyon eğitimi verilmektedir. Fizyoterapistler; bireyleri değerlendiren, fizyoterapi tanılamasını yapan, planlayan, uygulayan ve izleyen, mesleki otonomisi olan, kendi eylemlerinden sorumlu özerk sağlık profesyonelleridir. Fizyoterapistler, fiziksel, psikolojik, duygusal ve sosyal faktörleri kapsayan kanıta dayalı yaklaşımlar kullanarak, bireyin yaşam boyunca topluma katılımını, sağlığın korunmasını ve yeniden kazandırılmasını, hareket yeteneğini, fiziksel aktivitesini ve fonksiyonel yeteneklerini iyileştirirler. Fizyoterapistler kanıt temelli yaklaşımları kullanır, uygulama alanları ve profesyonel davranış kuralları içinde uygulama yaparlar. Fizyoterapistler ulusal olarak tanınan bir eğitim programını tamamlar. Ülkemizde Üniversitelerin 4 yıllık lisans Bölüm/Fakültelerinden mezun olurlar. Fizyoterapistlik mesleği, tüm diğer sağlık meslekleri gibi ülkemizde 1219 sayılı kanunun Ek 13. Maddesinde tanımlanmaktadır. Bu tanımlama ile ilgili, uluslararası standartlarda revizyon çalışmaları sağlık bakanlığı ile birlikte sürdürülmektedir. Ülkemizde 100 bin kişiye düşen fizyoterapist sayısı Avrupa ortalamasına göre çok düşük seviyelerdedir. Pek çok meslekte olduğu gibi bu sayı fizyoterapistlerin de Sağlık Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı, Aile, Çalışma ve Sosyal Güvenli Bakanlığı, Gençlik ve Spor Bakanlığı gibi kamuda istihdamlarının artırılması ve yeterli sayıda istihdamın sağlanması ile iyileştirilebilecekken ülkemizdeki sağlık politikaları gereği halen ihtiyaca cevap verebilir düzeye ulaşmamıştır. Kamu dışında özel hastanelere, özel rehabilitasyon merkezlerine, özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerine, fizik tedavi merkezleri/kliniklerine, spor kulüpleri, engelli spor kulüplerine, belediyelere, evde sağlık/bakım kuruluşlarına, üniversitelere akademisyen olarak, üniversitelerde anabilim dallarına da fizyoterapistler istihdam edilmektedir. Türkiye’de ilk mezunlarını 1965’de Hacettepe Üniversitesinde veren fizyoterapistlik mesleği, bugün 40 bin mezun ve yaklaşık 16 bin öğrencisi ile önemli sayılara ulaşmıştır. Pek çok meslek grubu için de fark ettiğiniz gibi devlet üniversiteleri, vakıf üniversiteleri, burslu ve ücretli öğrenciler arasında üniversite sıralamasındaki başarı açısından çok önemli farklılıklar doğmaktadır. Son yıllarda her yıl yaklaşık 5-6 bin mezunun alana katılmasıyla istihdamda yarış daha fazla artmaktadır. Bu nedenle fizyoterapi bölümleri arasında tercih yaparken aslında tüm diğer branşlar içinde geçerlidir daha donanımlı, yaratıcı, günceli yakalayan, teknolojiye ulaşabilen ve kullanan mezunlar olabilmeniz için belirli koşulları dikkate almanız önem taşımaktadır. Tercih edeceğiniz Üniversite ve Fizyoterapi Rehabilitasyon Bölümünü belirlerken; Üniversitenin Tıp Fakültesi/ Hastanesi olması; staj olanaklarınız açısından çok önemlidir ki fizyoterapistlik stajlarda ve hasta başında pekiştirilen ve beceri geliştiren bir meslektir. Bölümün laboratuvar koşulları; fizyoterapi eğitiminde gerekli pratik uygulamalar için yeterli alan ve ekipmanlara sahip olmalıdır. Yeterli sayıda deneyimli öğretim elemanı kadrosu; Pek çok üniversitede maalesef yeterli öğretim elemanı bulunmamaktadır. Öğrenci başına düşen FİZYOTERAPİST ÖĞRETİM ÜYESİ SAYISI sizin için çok önemli olacaktır. Bir mesleği en iyi yine o meslek mensubu öğretim elemanlarından öğrenebileceğinizi unutmayarak, tercih edeceğiniz üniversitede kaç FİZYOTERAPİST ÖĞRETİM ÜYESİ, kaç fizyoterapist araştırma görevlisi olduğunu mutlaka öğreniniz. Bölüm Başkanı/Dekanının fizyoterapist olması; eğitim öğretim hayatınızı sizler için planlayacak öğretim elemanları ekibinin başında bir fizyoterapist hocanızın olması çok önemlidir. Bölümün daha uzun yıllardır eğitim öğretime devam ediyor olması; bazı süreçlerin, uygulamaların oturmuş olması açısından önemlidir. Bölümün akredite edilmiş olması; ulusal ve/veya kuruluşlarca akreditasyona sahip olmak önemlidir. Bazı üniversitelerde Fizyoterapi Rehabilitasyon Bölümleri Sağlık Bilimleri Fakültesi altında yapılanmışken, bazı üniversitelerde de Yüksekokul olarak yer almaktadır. Mesleğin ülkemizdeki ilk yıllarında yüksekokul olarak eğitim-öğretim alan fizyoterapistler, 2000 li yılların başından itibaren Sağlık Bilimleri Fakültesi altında bir Bölüm olarak statü değiştirmiştir. Son olarak Ocak 2019 itibari ile de Hacettepe Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Bölümü YÖK tarafından “Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Fakültesine” dönüştürülmüştür. Ardından sıra ile Sağlık Bilimleri Üniversitesi Gülhane, Dokuz Eylül Üniversitesi ve Pamukkale Üniversitesindeki Bölümlerimizde Fakülteye dönüştürülmüştür. Sizler için 2021 verilerini esas alarak özet olarak hazırladığımız aşağıdaki tablonun bir fikir verebileceğini düşünerek paylaşmak istiyoruz. FİZYOTERAPİ VE REHABİLİTASYON LİSANS YERLEŞTİRME ANALİZ SONUÇLARI - 2021 YILI ÜNİVERSİTE TÜRÜ ÜNİVERSİTE SAYI BÖLÜM SAYI TOPLAM DEVLET 50 Sıralama En yüksek Hacettepe Ü. En düşük Iğdır Ü. 50 4’ü Fakülte Hacettepe Ü. Sağlık Bilimleri Ü. Ankara Dokuz Eylül Ü. Pamukkale Ü. 50 VAKIF 45 Sıralama En yüksek Bahçeşehir Ü- İNG-Burslu En düşük Yüksek İhtisas Ü- Ücretli 55 45 Türkçe 10 İngilizce 55 KKTC 9 Sıralama En yüksek Doğu Akdeniz Ü-Burslu En düşük Yakın Doğu Ü- %50 Burslu 11 9 Türkçe 2 İngilizce 11 TOPLAM 104 Sıralama En Yüksek Bahçeşehir Ü- İNG-Burslu En Düşük Yüksek İhtisas Ü Ücretli, Yakın Doğu Ü-%50 Burslu 104Türkçe ve 12İngilizce 116 2021 YILI YERLEŞTİRME SONUÇLARI TOPLAM DEVLET VAKIF KKTC KONTENJAN 6853 3796 2661 396 YERLEŞEN 4879 3796 1032 51 KONTENJAN DOLULUK ORANI % %100 % % ÖNCEKİ YILDAN KONTENJAN FARKI 772 % artış 227 % artış 473 % artış 72 % artış SIRALAMASI YÜKSELEN 49 * SIRALAMASI DÜŞEN 104 * SIRALAMASI DEĞİŞMEYEN 0 SAYILMAYAN 37 * * Tam Burslu, %50 Burslu, %25 Burslu, Ücretli ayrı ayrı hesaplamaya alınmıştır. SIRALAMA ilk 10 Bahçeşehir Üniversitesi-İNG-Burslu 65900 Acıbadem Üniversitesi-Burslu 67700 İstanbul Medipol Üniversitesi-Burslu 83900 Hacettepe Üniversitesi 90800 İstanbul Medipol Üniversitesi-İNG-Burslu 92700 Bahçeşehir Üniversitesi-Burslu 95300 Yeditepe Üniversitesi-İNG-Burslu 99300 Bezm-i Alem Üniversitesi-Burslu 104000 Başkent Üniversitesi-Burslu 118000 Gazi Üniversitesi 136000 Başarılı bir tercih dönemi sonrası, hayalini kurduğunuz üniversite ve meslek ile buluşmanız dileklerimizle, fizyoterapistlik mesleğinin tek sivil toplum örgütü olan Türkiye Fizyoterapistler Derneği Yönetim Kurulu olarak hepinizi sevgiyle kucaklıyoruz. Tülin Düger Türkiye Fizyoterapistler Derneği Başkanı
Staj İmkanları Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu Fizyoterapi Programında okuyan tüm öğrencilerimiz anlaşmalı uygulama hastanelerimiz ile devlet hastaneleri, üniversite hastaneleri, rehabilitasyon merkezleri, özel eğitim kurumları, özel hastaneler ve özel rehabilitasyon merkezlerinde staj imkanlarına sahiptir.
1 • Bu kuralların amacı, fizyoterapistlerin mesleklerinin gereklerini yerine getirirken uymaları zorunlu olan fizyoterapistlik mesleği etik kurallarını belirlemektir. 2 • Türkiye’de fizyoterapistlik yapma hakkını kazanmış olup, mesleğini uygulayan tüm fizyoterapistler bu kurallar kapsamındadır. 3 • Fizyoterapist; fizyoterapi alanında en az 4 yıllık lisans düzeyinde eğitim veren fakülte veya yüksekokullardan mezun sağlık meslek mensubudur. 4 • Fizyoterapistler, fizyoterapi ve rehabiltasyon uygulamalarına yönelik uygulanan programı sırasında belirli aralıklarla hastalarını yeniden değerlendirerek planlanan programı değiştirebilir, hasta hakkında detaylı bir veri dosyası tutar ve rapor hazırlar. Fizyoterapi programı sırasında, tıbbi bir problem olduğunda verebileceği öneriler ve yardımlar için hastasını ilgili tabibe yönlendirir. 5 • Türkiye’de fizyoterapistler mesleklerini, ırk, din, renk, politik ve sosyal statü farkı gözetmeden uygularlar. 6 • a • Fizyoterapist; fizyoterapi alanında lisans eğitimi veren fakülte veya yüksekokullardan mezun sağlık meslek mensubudur. b • Fizyoterapist, hastalık durumları dışında, kişilerin fiziksel aktivitelerini düzenlemek ve hareket kabiliyetlerini arttırmak için mesleğiyle ilgili ölçüm ve testleri yaparak kanıta dayalı koruyucu ve geliştirici protokolleri belirler, planlar ve uygular. c • Hastalık durumlarında ise fiziksel tıp ve rehabilitasyon uzmanı tabibin veya uzmanlık eğitimleri sırasında fiziksel tıp ve rehabilitasyon rotasyonu yapmış veya uzmanlık sonrasında ilgili dalın rotasyon süresi kadar fiziksel tıp ve rehabilitasyon eğitimi almış uzman tabiplerin kendi uzmanlık alanları ile ilgili teşhisine ve tedavi için yönlendirmesine bağlı olarak hastaların hareket ve fiziksel fonksiyon bozukluklarının ortadan kaldırılması veya iyileştirilmesi amacıyla gerekli uygulamaları yapar. Hastaların tedavisi yönünden rehabilitasyon ekibinin diğer üyeleri ile işbirliği içinde çalışır ve tedavinin gidişi hakkında ilgili uzman tabibe bilgi verir. d • Fizyoterapi programında belirlenen hedeflere ulaşabilmek için hastanın rol ve görevlerini tanımlar. e • Fizyoterapi programı ve iyileşme süreci ile ilgili bilgileri kaydeder. f • Koruyucu ve destekleyici rehabilitasyon cihaz ve teknolojilerin kullanımı konusunda uzman tabip ile birlikte, uygun ölçü ve özellikleri belirler, öneri geliştirir, hasta ve aileye eğitim verir. g • Fizyoterapi sürecinde, uygulanan fizyoterapi programının hasta için uygun olmadığını veya programını sonlandırmak gerektiğini öngördüğü durumlarda ilgili tabibe görüşünü bildirir, tabibin programı uygulamasında ısrar etmesi durumunda söz konusu programı, durumu kayıt altına alarak uygular. h • Fizyoterapi programı için uygun olan teknolojik ekipmanı güvenli ve etkili bir şekilde kullanır, ortaya çıkabilecek istenmeyen etkileri ve komplikasyonları önlemek için gerekli önlemleri alır. I • Meslek uygulaması sırasında insan onurunu gözetmesi de fizyoterapistin öncelikli sorumluluğudur. Fizyoterapist, bu yükümlülüklerini yerine getirmek için, gelişmeleri yakından izler. 7 • Görevlerini yerine getirirken, fizyoterapistin uyması gereken evrensel tıbbi etik ilkeleri yararlılık, zarar vermeme, adalet, eşitlik ve özerklik ilkeleridir. Fizyoterapistler hizmetlerini, toplum ihtiyaçları doğrultusunda planlar ve geliştirirler. Etik prensiplere uymayan meslektaşlarını Türkiye Fizyoterapistler Derneği’ne bildirmenin en uygun davranış olduğunun bilinci ile çalışırlar. 8 • Fizyoterapist mesleğini uygularken vicdani ve mesleki bilimsel kanaatine göre hareket eder. 9 • Fizyoterapist mesleğini uygularken reklam yapamaz, ticari reklamlara araç olamaz, çalışmalarına ticari bir görünüm veremez, insanları yanıltıcı, paniğe düşürücü, yanlış yönlendirici, meslekler arasında haksız rekabete yol açıcı davranışlarda bulunamaz. Fizyoterapistler mesleki uygulamaları sırasında Türkiye Fizyoterapistler Derneği’nin etik prensiplerini esas alarak çalışırlar. Kişisel ekonomik çıkarlarını ön plana çıkartmanın etik prensiplere uymadığının bilinci ile mesleklerini sürdürürler. 10 • Fizyoterapist mesleğini yerine getirirken, bilimsel ve çağdaş değerlendirme ve tedavi yöntemleriyle koruyucu fizyoterapistlik ilkelerini göz önünde bulundurur hastanın değerlendirme ve tedavisinde bilimsel olmayan yöntemleri uygulayamaz. Fizyoterapist, gerekli bilimsel aşamalardan geçip ruhsatlandırılmamış kimyasal, farmakolojik, biyolojik maddeleri tedavi aracı olarak kullanamaz. Rehabilitasyon hizmeti için gereken yürüme yardımcılarını, ekipmanı ve araç gereçleri hastaya önerebilirler. 11 • Bilgisizlik, deneyimsizlik ya da ilgisizlik nedeniyle bir hastanın zarar görmesi “fizyoterapist kötü uygulaması” anlamına gelir. Fizyoterapistler kendilerinin uygulaması gereken, özel beceri, bilgi birikimi ve karar yetkisi gerektiren hiçbir uygulamayı başka bir meslek üyesine yaptıramaz. 12 • Fizyoterapistler endüstri kuruluşları ile hiçbir çıkar ilişkisi kuramazlar. Bilimsel araştırmalar ve eğitime yönelik ilişkiler ise, şeffaf ve kurumsal olmalıdır. Fizyoterapist eğer fizyoterapiye yönelik ekipman, yardımcı araç • gereç satışı yapan bir firma veya kuruluş için çalışıyor ise veya sahibi ise reklam amacıyla Türkiye Fizyoterapistler Derneğinin adını kullanamaz. 13 • Fizyoterapistler mesleklerini uygularken hastaların hak ve menfaatlerini ön planda tutarlar. Fizyoterapistler, hastalar arasındaki kişisel farklılıkları dikkate alarak en uygun ve yeterli fizyoterapi • rehabilitasyon programını uygulamayı amaç edinirler. 14 • Fizyoterapist hastası ile ilgili açıklanması gereken kişisel ve özel bilgileri 3. şahıslara anlatamaz, gizli tutar, ancak hastanın menfaati söz konusu olduğunda ilgili kurum ve kişiler bilgi verebilir. 15 • Fizyoterapistler, hastaların tedavileri için başka hastane veya fizyoterapi departmanlarını seçmesine saygı gösterirler. 16 • Fizyoterapist hasta üzerindeki etkisini tıbbi amaçlar dışında kullanamaz. 17 • Fizyoterapist gözlemleri ve değerlendirmeleri ile yeterli rehabilitasyon hizmeti aldığına karar verdiğinde, hastanın programını bitirmek ve rehabilitasyon gereksinimi olan bir diğer hastayı programına almakla yükümlüdür. Fizyoterapist gerektiğinde hastayı kendisine gönderen tabip ile birlikte hastanın durumunu görüşmek ve onu bilgilendirmenin doğru olacağının bilinci ile çalışır. 18 • Fizyoterapist hastasını, hastanın sağlık durumu ve yapılan değerlendirme, önerilen tedavi yönteminin türü, başarı şansı ve süresi, tedavi yönteminin hastanın sağlığı için taşıdığı riskler, verilen tedavinin türü ve olası yan etkileri, hastanın önerilen tedaviyi kabul etmemesi durumunda hastalığın yaratacağı sonuçlar, olası tedavi seçenekleri ve riskleri konularında aydınlatılır. Yapılacak aydınlatma hastanın kültürel, toplumsal ve ruhsal durumuna özen gösteren bir uygunlukta olmalıdır. Bilgiler hasta tarafından anlaşılabilecek biçimde verilmelidir. Hastanın dışında bilgilendirilecek kişileri, hasta kendisi belirler. Sağlıkla ilgili her türlü girişim, kişinin özgür ve aydınlatılmış onamı ile yapılabilir. Alınan onam, baskı, tehdit, eksik aydınlatma ya da kandırma yoluyla alındıysa geçersizdir. Fizyoterapist, hastanın reşit olmaması veya bilincinin kapalı olduğu yada karar veremeyeceği durumlarda yasal temsilcisinin izni alınır. Fizyoterapist temsilcinin izin vermemesinin kötü niyete dayandığını düşünüyor ve bu durum hastanın yaşamını tehdit ediyorsa, durum adli mercilere bildirilerek izin alınmalıdır. Bunun mümkün olmaması durumunda, fizyoterapist başka bir meslektaşına danışmalıdır. Hasta vermiş olduğu aydınlatılmış onamı dilediği zaman geri alabilir. 19 • Hasta hastalığı konusunda bilgilendirilmek istemediğini belirtmişse, fizyoterapistin bilgi vermesi gerekmez. Ailenin haberdar edilmesi hastayla görüş birliğine varılarak yapılmalıdır. Bilinçsiz durumdaki hastalar için, yakınlarının bilgilendirilip bilgilendirilmemesine fizyoterapist karar verir. 20 • Fizyoterapist terminal dönemdeki hastalara her türlü insani yardımı yapmaya, insan onuruna yaraşır koşulları sağlamaya ve çekilen acıyı olabildiğince azaltmaya çalışır. 21 • Hasta ücret konusunda önceden fizyoterapistten bilgi alabilir. Ücret uygulaması Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından çıkarılan Sağlık Uygulama Tebliği’ne paralel olarak düzenlenir. Sadece nedeni belli ve gerekli durumlarda hastaların rehabilitasyonu için ekonomik destek araştırabilir ve bu konuda girişimlerde bulunabilir. 22 • Fizyoterapist hastasının parasal durumunu ne olursa olsun, kesin zorunluluk olmadıkça pahalı yöntemler öneremez, hastaya gereksiz harcamalar yaptıramaz ve yararı olmayacağını bildiği bir tedaviyi veremez. Fizyoterapistler daima kendi ekonomik çıkarlarından önce hastanın menfaatini ön planda tutarak çalışırlar. 23 • Hasta dosyalarındaki bilgilerin geniş bir özeti ile bilgi ve belgelerin örnekleri, isteği durumunda hastaya verilir. Fizyoterapist, yasal zorunluluk olmadıkça, bu bilgileri başkasına veremez. Fizyoterapist, hastanın kimlik bilgilerini saklı tutmak koşuluyla, bu bilgileri dosya üzerinden yapacağı araştırmalarda kullanabilir. 24 • Fizyoterapistler uygulamaları sırasında meslektaşları ile iyi ilişkiler içinde çalışmaya ve onların haklarını korumaya özen gösterirler. 25 • Kıdemli veya şef fizyoterapist, kendisinden sonra işe alınan fizyoterapiste süpervizörlük yapmak ve yeterlilik kazandırmak sorumluluğundadır. 26 • Her fizyoterapist, başta insan hakları evrensel bildirgesi olmak üzere tüm insan hakları belgelerine ve fizyoterapistlikle ilgili ortak kurallara uymakla yükümlüdür. 27 • Tutuklu ve hükümlülerin değerlendirmesi de öteki hastalarınki gibi, kişilik haklarına saygılı, fizyoterapistlik sanatını uygulamaya elverişli koşullarda yapılır ve onların gizlilik hakları korunur. Fizyoterapist, bu koşulların sağlanması için ilgililerden istekte bulunma hakkı ve sorumluluğu vardır. 28 • Fizyoterapist, olağanüstü durumlar ve savaşta, evrensel nitelikteki mesleki etik kurallarını yansızlıkla uygular. 29 • Fizyoterapistler halk sağlığını korumayı amaçlar ve mesleklerinin etik prensipler göz ardı edilerek uygulanmasını engellemeye çalışırlar. Böyle bir durumda fizyoterapistler derneğini ve ilgili makamları bir rapor ile bilgilendirmeyi kendilerine bir görev sayarlar. Halk sağlığı için gerektiğinde her türlü mücadeleyi vererek, bu konuda görev almanın bilincini taşırlar. 30 • İnsan üzerinde yapılacak klinik, deneysel ya da epidemiyolojik araştırmalar, hangi yöntem ve yaklaşım ile ilgili olursa olsun, bilimsel bilgi birikimine katkıda bulunabilmek amacıyla yerel etik kurallardan geçmek koşuluyla yapılır. İnsan üzerinde yapılan tüm araştırmalar, bilimsel ve mesleki yönden yeterli ve yetkin kişiler tarafından yürütülür. Araştırmanın sorumluluğu tümüyle araştırmacıya aittir. Tüm araştırmalar objektif olarak yapılmalıdır. 31 • İnsan üzerinde yapılan araştırmalarda her deneğe araştırmanın amacı, yöntemleri, beklenen yarar ve olası yan etkileri hakkında, deneğin anlayabileceği dilde ve biçimde yeterli bilgi verilmesi zorunludur. Deneğe çalışma başladıktan sonra isterse araştırmaya katılmaktan vazgeçebileceği ve onamını geri alabileceği, ancak bu nedenle daha sonraki tedavisinin ve takibinin aksamayacağı anlatılır. Bilgilendirme sonrasında deneğin konuyu yeterince anlayıp anlamadığı değerlendirilir. Araştırma hakkında yeterli bilgilendirme sağlandıktan sonra, deneğin yazılı onamı alınır. Bu onam, deneğin özgür iradesine dayanmalıdır. 32 • Reşit olan veya olmayan kişiler yönünden veli veya vasisinin aydınlatılmış onamı gerekir. 33 • İnsan üzerinde yapılan tıbbi araştırmalarda deneğin yaşamı, bedensel ve zihinsel bütünlüğü ile sağlığı her zaman toplumsal veya bilimsel çıkarların üzerinde tutulur. Deneğin özel yaşamına saygı gösterilmesi ve kişisel bilgilerin gizliliği sağlanır. Bilimsel araştırma ve yayınlar ile akademik • bilimsel amaçlı sunuşlarda deneğin kimliği gizli tutulur. Bir tıbbi araştırmada, beklenen katkı ne olursa olsun, denek için ciddi bir tehlike şüphesi doğduğunda araştırma durdurulur. Araştırmanın giderleri deneğe, yakınlarına yada sosyal güvenlik kurumuna yansıtılamaz. 34 • Fizyoterapist araştırma verilerini değerlendirirken ve yayına hazırlarken bilimsel gerçekleri yansıtmalıdır. Çalışmaya fiilen katılmamış kişilerin adları o yayında yer alamaz. Kaynak göstermeden ve izin almadan başkalarına ait veriler, olgular ve yazılı eserler kullanılamaz. 35 • Fizyoterapistler kendilerini eğitim yönünden devamlı yenilemek konusunda sorumluluk taşırlar. Fizyoterapistler hizmet içi eğitim, kongre, konferans ve diğer eğitim aktivitelerine katılarak temel bilgilerini güçlendirmek ve yenilikleri öğrenerek uygulama sorumluluğunu taşırlar. Fizyoterapistler kendilerini ve verdiği hizmeti değerlendirmeli ve mesleki standartlarını korumak ve en yüksek düzeyde tutmanın gerektiğine önem vererek çalışmalıdırlar. Fizyoterapistler uygulamaların sonuçlarını araştırmalar ile yayınlamak sorumluluğu taşırlar. Fizyoterapistler, klinik eğitim sırasında denetledikleri fizyoterapi öğrencilerine destek olmalı, onlara değerlendirme program, planlama ve uygulama konusunda bilgi ve deneyimleri doğrultusunda eğitim vermelidirler. Yaşam boyu eğitim sürdürülmeli gerekirse yabancı eğitimcilerden destek alınmalıdır. Uzmanlık eğitimi fakülte, yüksekokul gibi kurumlarca desteklenmeli, lisansüstü eğitim teşvik edilmelidir. Uzman kişi doğru ve gelişmiş klinik bilginin mantıksal denetimini yapabilmeli ve ileri beceriye sahip olmalıdır. Bilgi ve beceri sergileme, araştırma yapma, bilgi ve beceriyi yayma, eleştirel anlayış sergileme, gelişmiş ahlaki bilince sahip olma, eğitim fırsatlarını organize etme, öğrenci denetimi, karar verme veya kılavuzluk etme gibi eğitimsel yollara sahiptir. Yükseklisans eğitimi ve doktora hakkındaki temel trendleri belirler.
Sevgili Üniversite Adayları Çok zorlu bir 2020 bahar dönemi, stresli günler ve üniversite yerleştirme sınavları sonucu almış olduğunuz büyük başarı nedeniyle sizleri, ailelerinizi ve emek veren tüm öğretmenlerinizi kutluyoruz. Mesleki bir yetkinlik elde etmek, sosyal ve kültürel gelişim sağlamak, hayata bakış açınıza olumlu katkı sağlamak üzere önümüzdeki dönemde başlayacağınız üniversite hayatının şu an ilk önemli günleri; tercih dönemini yaşıyorsunuz. 4 yıllık bir eğitim sonunda fizyoterapist olmayı tercih edecek arkadaşlarımız için kısa bir bilgilendirme yapmak istiyoruz. 2019 verilerine göre; ülkemizde 89 üniversitede Fizyoterapi ve Rehabilitasyon eğitimi verilmektedir. Son yıllarda artan vakıf üniversiteleri ile bölüm sayılarımızda hızla artış görüldü. Sağlık alanı ülkemizde daima aday öğrenciler ve aileleri için popüler olmuştur, bu nedenle de daha çok tercih edilmekte, daha çok vakıf üniversitesi tarafından da açılan bölümlerin başında gelmektedir. Fizyoterapistlik mesleği, ülkemizde 1219 sayılı kanunun ek 13. Maddesinde tanımlanmaktadır. Bu tanımlama ile ilgili, uluslararası standartlarda revizyon çalışmaları sağlık bakanlığı ile birlikte sürdürülmektedir. Fizyoterapistlik dünyada otonomisi kabul edilmiş bir meslektir. Sağlığın korunması, tedavi ve rehabilitasyon hizmetlerinin verilmesinde görev alır. 4 yıllık eğitim sürecine sahiptir. Tedavi ve rehabilitasyon, eğitim ve rehabilitasyon, bakım ve rehabilitasyon hizmetlerinde sağlık profesyonelleri ile bir ekip çalışması sürdürür. Avrupa ortalaması olarak her 100 bin kişiye 83 fizyoterapist düşerken, ülkemizde 8 fizyoterapist düşmektedir. Aslında bu sayı fizyoterapistlerin Sağlık Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı, Aile, Çalışma ve Sosyal Güvenli Bakanlığı, Gençlik ve Spor Bakanlığı gibi kamuda istihdamlarının artırılması ve yeterli sayıda istihdamın sağlanması ile iyileştirilebilecekken ülkemizdeki sağlık politikaları gereği halen ihtiyaca cevap verebilir düzeye ulaşmamıştır. Kamu dışında özel hastanelere, özel rehabilitasyon merkezleri, özel eğitim ve rehabilitasyon merkezleri, fizik tedavi merkezleri/klinikleri, spor kulüpleri, engelli spor kulüpleri, belediyeler, evde sağlık/bakım kuruluşları, üniversitede akademisyenler, üniversitelerde anabilim dallarına da fizyoterapistler istihdam edilmektedir. Türkiye’de ilk mezununu 1965’de Hacettepe Üniversitesinde veren fizyoterapistlik mesleği, bugün 32 bin mezun ve yaklaşık 15 bin öğrencisi ile önemli sayılara ulaşmıştır. Pek çok meslek grubu için de fark ettiğiniz gibi devlet üniversiteleri, vakıf üniversiteleri, burslular, burssuz öğrenciler arasında üniversite sıralamasındaki başarı açısından çok önemli farklılıklar doğmaktadır. Son yıllarda her yıl yaklaşık 5-6 bin mezunun alana katılmasıyla istihdamda yarış daha fazla artmaktadır. Bu nedenle fizyoterapi bölümleri arasında tercih yaparken aslında tüm diğer branşlar içinde geçerlidir daha donanımlı, yaratıcı, günceli yakalayan, teknolojiye ulaşabilen ve kullanan mezunlar olabilmeniz için belirli koşulları dikkate almanız önem taşımaktadır. Tercih edeceğiniz üniversite ve fizyoterapi ve Rehabilitasyon bölümünü belirlerken; - Üniversitenin Tıp fakültesi/ hastanesi olması staj olanaklarınız açısından çok önemlidir ki fizyoterapistlik stajlarda ve hasta başında pekiştirilen ve beceri geliştiren bir meslektir. - Bölümün laboratuvar koşulları; fizyoterapi eğitiminde gerekli pratik uygulamalar için yeterli alan ve ekipmanlara sahip olmalıdır. - Yeterli sayıda deneyimli öğretim elemanı kadrosu; Pek çok üniversitede maalesef yetersiz öğretim elemanı bulunmaktadır. Öğrenci başına düşen FİZYOTERAPİST ÖĞRETİM ÜYESİ SAYISI sizin için çok önemli olacaktır. Bir mesleği en iyi yine o meslek mensubu öğretim elemanlarından öğrenebileceğinizi unutmayarak, tercih edeceğiniz üniversitede kaç FİZYOTERAPİST ÖĞRETİM ÜYESİ, kaç fizyoterapist araştırma görevlisi olduğunu mutlaka öğreniniz. - Bölümün daha uzun yıllardır eğitim öğretime devam ediyor olması bazı süreçlerin, uygulamaların oturmuş olması açısından önemlidir. - Bölümün akredite edilmiş olması önemlidir. - Bazı üniversitelerde Fizyoterapi Rehabilitasyon Bölümleri Sağlık Bilimleri Fakültesi altında yapılanmışken, bazı üniversitelerde de Yüksekokul olarak yer almaktadır. Mesleğin ülkemizdeki ilk yıllarından itibaren hep yüksekokul olarak eğitim-öğretim alan fizyoterapistler, 2000 li yılların başından itibaren Sağlık Bilimleri Fakültesi altında bir Bölüm olarak statü değiştirmiştir. Son olarak Ocak 2019 yılı itibari ile de Hacettepe Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Bölümü YÖK tarafından Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Fakültesine dönüştürülmüştür ve ülkemizdeki ilk ve tek fizyoterapi fakültesidir. Sizler için 2019 verilerini esas alarak özet olarak hazırladığımız aşağıdaki tablonun bir fikir verebileceğini düşünerek paylaşmak istiyoruz. Lisans Eğitimi- Ağustos 2020 Verileri Başarılı bir tercih dönemi sonrası, hayalini kurduğunuz üniversite ve meslek ile buluşmanız dileklerimizle, fizyoterapistlik mesleğinin tek sivil toplum örgütü olan Türkiye Fizyoterapistler Derneği Yönetim Kurulu olarak hepinizi sevgiyle kucaklıyoruz. Tülin Düger Türkiye Fizyoterapistler Derneği Yönetim Kurulu Adına
fizyoterapi yüksekokul ile fakülte arasındaki fark