Peygamber efendimizin doğumu için Kutlu Doğum Haftası mesajları araması başladı. günü mesajları adı altında birbirinden anlamlı sözler derledik. 20 NİSAN 571 PEYGAMBER
Ekim 24, 2019. Peygamber Efendimizin Buyurduğu Sünnetler. 1- Her işe besmele ile beraber başlamak. 2- Suyu tam üç yudumda oturarak, kıbleye dönerek içmek. Başında ise besmele çekmek, sonunda ise elhamdülillah demek. 3- Evden çıkarken aynaya bir kez bakmak (O dönemde ayna olmadığı için Efendimiz (s.a.v.)suya bir kez bakarmış).
Muhammed’in (s.a.s.) doğum yeri ve yılı Peygamber (s.a.s.) Efendimiz, 20 Nisan 571 (12 Rebiülevvel) Pazartesi günü Mekke’de doğdu. Peygamber (s.a.s.) Efendimiz doğmadan önce birçok ilâhî tecellî zuhûr etmişti. Bütün kâinât âdeta O’na hasret çekmekteydi. Çünkü O, yaratılışın sebebi idi.
PeygamberEfendim adlı şiir sayfası çok güzel 1 ay sonra peygamber efendimizin dogumu herkes kutlasın siirlervesozler.com 2011-2022 Şiirler ve Sözler
Peygamber Efendimizin doğumu sırasında gerçekleşen mucizeler. Kudsi hadiste Allah, "Sen olmasaydın ya Muhammed âlemleri yaratmazdım" buyruluyor. Kâinatta en büyük hadise, Yüce Allah'ın habibim dediği Hz. Muhammed'in dünyaya teşrifleridir. Alemlere rahmet olarak gönderilen Peygamber Efendimiz ne zaman doğdu?
cash. Bu mesaj 'en iyi cevap' seçilmiştir. cocuklar ile ilgili, iletisim ile ilgili sozcukler, peygamberimizin cocuklara sozleri,Peygamber efendimizin çocuklar ile ilgili söylediği sözleri hadisleri nelerdir? Cocuk, cennet nimetlerinden biridir Cocuk kokusu, cennet kokularindandir Her agacin bir meyvasi vardir Gonulun meyvasi da cocuktur Cocuklarinizi cok opun, her o****e Cennetteki dereceniz yukselir Cocuk sevgisi, Cehennem atesine karsi perdedir Cocuklara iyilik etmek, Sirati gecmeye sebeptir Onlarla beraber yiyip icmek, Cehennemden kurtulustur Cennetteki "Sevinc sarayi"na, ancak cocuklari sevindirenler girer Evladiniza ikram edin, nasil ana-babanizin sizde hakki varsa, evladinizin da sizde hakki vardir Cocuksuz bir evin bereketi olmaz Bu hadisleri bahsettikten sonra konumuza gecelim Hz Peygamber sas, sevgili torunlari Hz Hasan ve Hz Huseyinli kucagina alir, oksar, oper ve severdi Hatta namaz kilarken sevgili torunlari mubarek omuzlarina cikarlardiOnlar rahatsiz olmasinlar diye de torunlari omuzlarindan inene kadar secdeden basini kaldirmazdi Sevgili Peygamberimiz, Hz Muhammed sav sokak ve carsilarda karsilastigi cocuklara selam verir , saclarini oksar ve onlara ikrâmda bulunurdu Cocuklara karsi cocuk gibi davranir, onlarin dunyalarina girebilmeyi en iyi O basarirdi Bir hadis-i seriflerinde "Kucuk cocugu olan, onun hatiri icin cocuklassin" buyurmuslardir Yani burdan anliyoruz ki "Cocukla cocuk olunmaz" cumlesi tamamen yanlistir Kalbinin katiligindan sikayetci olan birine "Yetimin basini oksamayi, onlari sevmeyi ve onlara ikram etmeyi'' ogutlemistir Yine bir hadis-i seriflerinde "Cennette ferahlik ve sevinc evi denilen oyle gosterisli bir yer vardir ki, oraya yalniz cocuklari sevindirenler girebilir" buyurmuslardir Bir gun Rasulullah sas Hz Ali'nin oglu Hasan ra 'i opmustu Yaninda bulunan Akra "Benim on cocugum var, hic birini opmedim" dedi Rasulullah sas hayretle Akra'nin yuzune bakti ve buyurdu ki "Eger Allah sizin gonullerinizden rahmet ve sefkati cekip cikarmissa ben ne yapabilirim?" buyurdu [Peygamber Efendimiz sas, hayatinda hic bir cocugu uzmemis ve kalbini kirmamistir Kucuk yasta Rasululah'a hizmet etmeye baslayan Enes ra diyor ki "On sene Hz Peygamberle savhizmet ettim Bana bir defa olsun uf demedi insanlarin en guzel huylusuydu '' Ornegimiz ve onderimiz Peygamber Efendimiz sas, cocuklarin egitimiyle yakindan ilgilenmis; onlarin hayirli bir nesil olarak yetismelerine cok buyuk ehemmiyet vermistir Bakiniz bu konuda neler buyurmuslar ve ne guzel bir egitimci ornegi vermislerdir "Cocuklariniza iyi bakiniz! Onlari guzel terbiye ediniz" "Cocugu guzel terbiye etmek ve ona guzel bir isim vermek, evladin baba uzerindeki haklarindandir" Bir anne ve babanin birakacagi en guzel ve degerli miras islam'a, Kur'an'a tabi olan, vatanini, milletini seven, caliskan, durust ve terbiyeli cocuklar yetistirebilmektir Sevgili Peygamberimiz sas su hadis-i serifiyle bunu beyan etmislerdir "Hic bir baba cocuguna guzel ahlak ve terbiyeden daha ustun bir hediye vemis olamaz" Dunya ve ahiret saadetimiz icin islam ahlakina sahip olmak ve bu kaideleri hayatimizda yasayip, yasatmak gerekir Zaten islam'in gayesi, guzel ahlaki tesis etmek degil midir? Goruldugu gibi, Yuce Peygamebirmiz sas bu konuda da gereken seyleri bizlere aciklamistir O halde, Peygamberimizin emirlerine itaaat edelim ki; dunyamiz huzurlu ve sen, ahiretimiz mutlu ve gulsen olsun Ne mutlu Peygamber'ini ornek alan, O'nu, onder ve sunnetine uygun hayat yasamayi dustur edinen musluman cocuklara! "Cocuklari hakkiyla sevmeyi, onlarla ilgilenmeyi, onlari cesitli tehlikeler karsisinda korumayi cehennemden kurtulusa vesile sayan" Sevgili Peygamberimiz sas'in coluk cocuguna duskunlugunu Enes b Malik ra soyle nakleder "Ben Rasulullah sas kadar coluk cocuguna, aile fertlerine, eli altindakilere merhameti olan hicbir kimse gormedim Hz Peygamber sas'in oglu Ibrahim, Medine'nin yuksek taraflarindaki koylerin birinde sut annesinin yaninda bulunuyordu Hz Peygamber sas -biz de beraberinde oldugumuz halde- onun yanina giderdi Bir defasinda Hz Peygamber sas o eve gitmisti ki, ev o sirada duman icindeydi Cunku Ibrahim'in sut babasi bir demirciydi Peygamberimiz sas, Ibrahim'i kucagina alir, onu oper, sonra da geri donerdi" Peygamber Efendimiz sas ozellikle yetim ve yoksul cocuklarla yakindan ilgilenir, kiz cocuklari arasinda hizmetci ve isci gibi calismak mecburiyetinde kalanlara da merhametle davranir, onlarin her istedigini dinler, her ihtiyacini gidermeye calisirdi Nakledecegimiz su hadise bu acidan enteresandir Hz Muhammed sas in cebinde on lirasi on dirhem vardi Dort lirasina elbiseciden bir gomlek aldi Disariya cikinca yoksul bir Medineli "Ey Allah'in Rasulu, o gomlege cok ihtiyacim var, onu bana verir misin?" dedi Peygamberimiz sas, gomlegi yoksula verdi Elbiseci dukkanina tekrar girdi, geri kalan paranin dort lirasina kendisi icin bir gomlek satin aldi Disariya cikinca kucuk bir kizin agladigini gordu Hemen yaklasip sebebini sordu Bir evde hizmetcilik yapan bu kucuk kiz "Ev sahibim bana un almak icin iki lira vermisti, onu kaybettim, onun icin agliyorum" dedi Peygamberimiz sas son kalan iki lirayi da bu kizcagiza verdi Fakat kucuk kiz aglamaya devam ediyordu Peygamberimiz sas tekrar sordu "Kaybettigin iki liraya yeniden kavustun, hala nicin agliyorsun?" Kiz "Eve gec kaldim, beni dovmelerinden korkuyorum!" cevabini verdi Bunun uzerine Hz Muhammed sas, kucuk kizin elinden tuttu " Korkma yavrum, gel benimle!" dedi Onu eve kadar goturdu, once selam verdiAncak ucuncu selaminda kapi acildi Peygamberimiz "Ilk selamimi duymadiniz mi?" deyince "Duyduk ama selaminizin artmasini ve sesinizi daha cok duymayi arzu ettik Sana canimiz feda ey Allah'in Rasulu, buraya kadar niye zahmet ettiniz?" dediler Peygamberimiz sas "Su kizcagiz, gec kaldim diye dovulmekten korkuyordu da bunu size kadar getirdim" cevabini verdi Ev sahibi "Ey Allah'in Rasulu, sizin evimize gelmenize sebep oldugu icin bu hizmetci kizi cariyeyi azad ediyorum Artik hurdur" deyince, Hz Peygamber sas soyle buyurdu "Allah'in bana verdigi on lira ne kadar bereketli imis! Allah onunla peygamberine ve Medineli bir yoksula birer gomlek giydirdi, bir kiz cocugunu da sevindirdi, hurriyetinin bagislanmasina vesile oldu! Suphesiz bize sonsuz gucuyle rizik veren O'dur" Annelerin cocuklarina gosterdikleri sefkat ve merhamet, peygamberimiz memnun ederdi Bir gun fakir bir kadin cocugu ile Hz Aise ra'yi ziyarete gelir Hz Aise, evde olanlara ikram edecek bir hurmadan baska bir sey bulamaz Hurmayi anneye verir Anne, hurmayi ikiye bolerek cocuklarina yedirir Bundan son derece duygulanan Hz Aise, olayi Peygamberimize anlatinca, Peygamberimiz "Kimin kiz cocuklari olur ve onlari gecindirmekte sabir ve tahammul gosterirse, onlar o kimse icin cehenneme siper olur" buyurdu Bir gun Halit b Said, peygamberimizi ziyarete gelmis, kizi Eme'yi de beraber getirmisti O zaman Eme kucuk bir kizdi Arapcayi henuz bilmiyordu Babasi Habesistan'dan yeni donmustu Uzerinde sari bir elbise vardi Resulu Ekrem elbisesinin guzel oldugunu soyleyerek Emel'e iltifat etmek istedi Ona elbisesini gostererek habesce guzel anlaminda "sene sene" buyurdu Bu peygamber sicakligindan cesaret alan Eme, Efendimizin arkasina gecerek peygamberlik muhruyle oynamaya basladi Babasi onu azarlayinca, sevgi selalesi Efendimiz, birak cocugu! Diyerek Eme'nin nubuvvet muhruyle oynamasina izin verdi Bu laubali davranistan cocugu babasi gibi azarlamak bir yana, onun azarlanmasina bile razi olmadi Efendimizin amcazadeleriyle ve diger cocuklarla nasil mesgul oldugunu gosteren bir rivayet vardir Cihan gunesinin bu fani aleme veda ettigi tarihte Amcasinin oglu Abdullah ibni Abbas 13, kardesi Ubeydullah ise 12 yasindaydi Resulu Ekrem onlari muhtemelen daha kucuk yaslarda, diger cocuklarla birlikte yarisa sokardi Hepsini bir siraya dizer, yarisi kim kazanirsa ona mukafat verecegini soylerdi Cocuklar vaad dilen hediyeyi almak arzusuyla var gucleriyle kosarlar, yarisi ben kazandim diye kimi kendini Efendimizin kucagina atar, kimi arkasina dolanip sirtina sarilirdiBir cocugun kendisini peygambere bu kadar yakin hissetmesi, onun kucagina pervasizca atilabilmesi son derece dikkat cekici ve uzerinde ibretle dusunulmesi gereken bir hadise degil midir? Onemli bir sahsiyetin cocuklarla mesgul olmasi, hele onlarin oyunlarina katilmasi, bazi toplumlarda bir nevi cocukluk sayilarak yadirganir Bu durumun cocugu musbet yonde nasil etkileyecegi, onu fevkalade onurlandirip sahsiyetini gelistirecegi pek hesaba katilmaz Iste Peygamber Efendimizin cocuklarla mesgul olmasinda boyle bir incelik aranmalidir Peygamberimizin cocuklara olan sevgisi, ibadet ederken bile dikkat cekerdi Namaz kilarken cocuk aglama sesi duysa, namazi uzatmaz, kisa keser ve kendisiyle birlikte namaz kilan cocugun annesinin serbest kalmasini ve cocugu ile ilgilenmesini isterdi Abdullah b Cafer peygamber Efendimizin amcasi Ebu talibin torunudur Babasi Cafer ilk muslumanlardan olup hanimi ile beraber Habesistana hicret etmis ve abdullah orada dunyaya gelen ilk musluman cocugu olmustur Daha sonra ailesiyle birlikte medineye gelmistir Resulullah vefat ettiginde on yasinda idi Iste onun anlattigina gore; peygamber efendimiz bir sefere cikip geri medineye donerken yolda cocuklar tarafindan karsilanirdi Peygamber efendimiz ilk gelen cocugu hayvanin onune bindirir, ikinci gelen cocugu da arkasina bindirirdi Bu konudaki bazi hadisler Kiz cocugu dogdugu zaman, Allah onun uzerine bereketi yagdiran bir melek gonderir Ve o melek soyle der "Aciz bir kul zaiften dogdu Ona yardim edenler, kiyamete kadar yardim gorucudurler" Erkek cocuk dogdugunda Allah Telalâ ona da semadan bir melek gonderir ki, o cocugun iki gozu arasindan oper ve der ki "Allah sana selam gonderdi" Ravi Hz Enes ra Allahgazab etmez durup dururken, Gazab ettiginde de bundan dolayi melekler tesbihe dururlar Cocuklari, masumlari Kur'an okurken gordugunde Allah'in rahmeti artar Ravi Hz Ibni Omer ranhuma Dusuk olarak dogan cocuk, annesi babasi Cehenneme dustugunde, "Allah'la mucadele" buradaki mucadele mecazidir eder Kendisine "Ey Allah'la mucadele eden cocuk al anneni babani da gir cennete" denir O da onlari gobek bagi ile surukleyip Cennete goturur ve sokar Ravi Hz Ali ra Ben, kiyamet gunu secdeye izin verilecek ilk kimseyim Sonra basimi kaldirmaya izin verilir Ben de basimi kaldiririm ve sagimda ve solumda duran ummetimi tanirim Denildi ki "Onlari nasil tanirsiniz ya Resulallah?" Buyurdu ki, Abdest azalarinin ve alinlarinin parlakligindan Ve yine onlerinde nur gibi parliyan cocuklarindan Ravi Hz Ebud Derda ra Kiz cocuklari merhamettir Techiz edilmislerdir ve bereketlidirler Kim ki bir kizi olursa, Allah o kizi o kimseye Cehenneme perde eder Iki olursa, onlar sebebiyle o kimseyi Cennetlik eder Kimin ki uc kizi varsa veya uc kiz kardesine bakiyorsa, ondan cihad ve sadaka sakit olur Ravi Hz Ibni Enes ranhuma Mu'minlerin cocuklari cennette bir tepededir Onlar, kiyamete kadar, Ibrahim as ile zevcesi Sâra'nin terbiyesi altindadirlar Ravi Hz Ebû Hureyre ra Cocuklarinizin ilk sozu "Lâ ilâhe illallah" olsun Olumlerinde de "Lâ ilâhe illallah"i telkin edin Boyle olursa bin sene de yasasa, Allah ondan bir gunah sormaz Ravi Hz Ibni Abbas ranhuma Esselamu aleykum ey cocuklar Efendimizsav cocuklara rastladiginda kendilerine selam vermistir Ravi Hz Enes ra Kiyamet gununde muslumanlarin oniki yasina kadar olan cocuklari arsin altindadirlar Sefaat ederler ve sefaatleri kabul olunur Onucune ulasanlarin ise lehine yahut aleyhinedir Yani buluga erenler hesap verirler Ravi Hz Ebû Umame re Dusuk cocuklara da isim koyun Allah onunla mizaninizi agirlastirir Zira onlar kiyamet gunu gelir de soyle derler "Ey rabbimiz beni zayi ettiler ve bana isim vermediler Ravi Hz Enes ra Sizin kucukleriniz Cennet ehlinin de kucukleridir Onlardan birisi babasina mulaki olurda elbisesini tutar ve Allah, ana ve babasini Cennete sokuncaya kadar onu birakmaz kucukken olen cocuklar Ravi Hz Ebû Hureyre ra Allah'in rukuda kullari, emzikli cocuklar ve otlayan hayvanlar olmasaydi, Allah azabi uzerinize dokerdi de tas gibi olurdunuz Ravi Hz Malik Ibni Ubeyde ra Musluman iki kisi yoktur ki aralarinda buluga ermemis iki veya uc cocuk olsunde onlar da sevab umsunlar ve sabretsinler de, ebeden Cehennemi gorsunler, bu olmaz Ravi Hz Ebû Zerr ra Kendiniz cocuklariniz, hicmetciniz veya maliniz hakkinda fena dua etmeyin Olur da saatina rastlar Allah tarafindan kabul olunur Ravi Hz Câbir ra Hayvan ve cocuklarinizi gunes battiktan sonra salmayin, yatsinin koyu karanligi gecinceye kadar Zira gunes battiktan yatsinin karanligi gidinceye kadar ki zaman seytanlarin bosandigi zamandir Ravi Hz Câbir ra Son olarak bir tavsiye Bebekler ve cocuklar yeni uykudan uyandiklarinda "kaymak" diye tabi edilen bogazlari cok guzel kokar Mis gibidir Onlarin etlerini butlarini isirin, oynasin onlarla Yanaklarini opucuk bombardimanina tutun Cocuklarla cocuk olun Sizi goren cocuklar korkusundan kacmasin, sevinclerinden firildak gibi olsun Insanlara olan merhametiniz kesinlikle artar Cok guzel bir duygu bu Cocuklarla cocuk olmaniz dilegiyle Allah herkese anne veya baba, dayi veya teyze, hala veya amca olmayi nasip etsin Amin! Kaynak "Ramuz El E-Hadis" Kitabidir Kitabin Yazari Zaif Ahmet Ziyauddin Gumushanevi Yorumlayanlar MZahid Kotku & Prof Dr Cevat Aksit
Bu içerikte Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed’in söylediği en güzel sözleri en güzel Hz. Muhammed Hadislerini bir araya getirdik. Peygamber Efendimizin söylediği birbirinden güzel, ders niteliğinde olan bu sözleri çevrenizdeki kişilerle paylaşabilir, onlara peygamber efendimiz hakkında kısa bilgiler verebilirsiniz. Öncelikle peygamber efendimizin hayatı hakkında kısa bilgi sahibi olalım, sonrasında ise birbirinden özlü sözleri, hadisleri okuyarak bilinçlenip, ufkumuzu genişletelim. İşte, en güzel Hz. Muhammed sözleri, Özlü Hz. Muhammed sözleri, Hz. Muhammed hadisleri, resimli Hz. Muhammed sözleri... CUMA MESAJLARI Hz. Muhammed Hakkında Kısa Bilgi Güllerin efendisi Hz. Muhammed Kimdir, Hz. Muhammed hakkında kısa bilgi, özgeçmiş; Hz. Muhammed 20 Nisan 571 yılında Mekke’de dünyaya geldi. Annesinin adı Amine, babasının adı Abdullah idi. Babası Efendimiz doğmadan vefat etmiştir. O’na 4 yaşına gelene kadar süt annesi Halime bakmış, 6 yaşına gelindiğinde ise Annesi Amine hakkın rahmetine kavuşmuştur. 6 yaşından sonra dedesi Abdulmuttalip bakmaya başlamıştır. 8 yaşına geldiği zaman dedesi de vefat edince Peygamber Efendimize amcası Ebu Talip bakmaya başlamıştır. Zor bir çocukluk dönemi geçiren Efendimiz, 25 yaşına geldiğinde 40 yaşında olan Hz. Hatice ile dünya evine girer. Bu evlilikten 6 çocuğu olur. İsimleri şu şekildedir Abdullah, Zeynep, Rukiye, Ümmü Gülsüm, Kasım ve Fatımadır. Hz. Fatıma’dan hariç çocukları hepsi efendimizden önce vefat etmiştir. Hz. Muhammed 40 yaşına geldiğinde 610 yılında peygamber oldu. Hz. Muhammed bir grup Müslüman’ı Habeşistan’a gönderdi, bu olay Müslümanların ilk hicreti oldu, 615 yılında Hz. Ebubekir ile uzun ve tehlikeli yolculuğundan sonra 622 yılında hicret ettiler. Peygamber efendimiz 55 yaşına geldiğinde Hz. Ebubekir’in kızı Aişe ile evlendi Peygamber Efendimiz vefatından önce humma hastalığına tutulur, 13 gün süren bu hastalığın sonrası hicretin on birinci ayı Miladi 632 yılında Medine’de vefat eder. Vefat ettiği yaş kameri seneye göre 63, şemsi seneye göre ise 61’dir. Hadis Nedir? Hadis, peygamber efendimiz tarafından buyrulan mübarek sözlü yazılardır. Hadisler Efendimiz tarafından söylenilen, İslam alimleri tarafından yazıya dökülen ve günümüze kadar gelmeyi başaran sözlerdir. Sünnet Nedir? Sünneti kısaca açıklamak gerekirse; Efendimiz tarafından Allah’ın kavli, fiili ve takriri olarak seçtiği yol bize intikal eden şeylerdir. Yani peygamber efendimiz tarafından uygulanan, yapılan her şeye denilebilir. Özlü Hz. Muhammed Sözleri Hz. Muhammed'in söylemiş olduğu bazı sözleri bir araya getirdik. Bizleri hak yolundan ilerlememizi söyleyen, öğüt dolu efendimize ait bu sözleri okuyarak hayatımızı bu yönden şekillendirmeye elimizden geldiğince çaba gösterelim. İşte, Hz. Muhammed sözleri, resimli Hz. Muhammed sözleri; Kim, Allah’ın kullarının, kendisi için ayakta dikilmesine sevinirse, ateşten bir eve hazırlansın. Sahibinin ağzından lanet çıktığı zaman bakar, eğer yöneltildiği kimsede kendisine yol bulursa ona gider, aksi halde kendisinden çıktığı kimseye döner. İnsanlara akılları ölçüsünde söz söyleyiniz. En büyük düşmanın, iki kaburga kemiğinin arasında olan düşmandır. Kıyamet günü herkes birbirinden davacı olur. Hatta tokuşan koyunlar bile… Sen babanın yerine hacca git. Hayrın arttıramazsan, şerrini de arttıramazsın. Dikkat edin, sizden biri kardeşinin verdiği hediyeyi reddetmesin. Eğer bir şey de bulursa, ona mukabelede bulunsun. Nefsin yed-i kudretinde olana yemin ederim ki, bana bir koyun kolunun ucu hediye edilse kabul ederim. Ve eğer bir kol için davet edilsem ona icabet ederim. Kabe-i Şerif yıkılarak taşları denize atıldığı vakit, işte o zamanda korkunç alametler olur. Nazar ve nefes az kaldı kaderi geçecekti. Nefes ve nazardan Allah’a sığının. Ey ümmet, sizin için bilmedikleriniz hususunda korkmuyorum, lakin bildiklerinizi nasıl tatbik ediyorsunuz, ona dikkat edin! Allah’a hamd ü sena ile başlamayan her mühim işin feyzi ve bereketi olmaz. Öğüt olarak ölüm yeter. Gam çekmeye kabir yeter. İman edip hayırlı işler yapanların son duaları; Alemlerin Rabbi olan Allah’a hamd olsun’ cümlesidir. Bir anşık tefekkür, bin yıl ibadetten hayırlıdır. Ümmetimin helâkı şu üçtedir Asabiyye… Kaderiye… birde kitab ve sünnete dayanmayan boş rivayet. Cennete ilk çağırılacak olanlar, bollukta darlıkta hep Allah’a şükür eden hamdçılardır. Deli, cüzzamlı ve alaca hastalığı olan kimseler ile nikah yapmaktan kaçının.” Geceleyin horozların ötüşünü işittiğiniz zaman, Allah’ın ihsanından isteyiniz çünkü bunlar bir melek görmüşlerdir. Geceleyin eşeklerin anırmasını işittiğiniz zaman da, şeytan’ın kötülüğünden Allah’a sığınınız çünkü onlar bir şeytan görmüşlerdir. Hiçbir nefis sahibi canlı yoktur ki, üzerinden yüz yıl geçsin. Biri diğerine ihânet etmedikçe, iki ortağın üçüncüsü ben olurum. Biri diğerine ihânet etti mi, Ben aralarından çekilirim. Sonra, şeytan gelir. İyi bilin ki vallahi ey Medine ahalisi! Sizler, muhakkak kıyamet gününden 40 gün kadar önce burasını terk edeceksiniz. Din kardeşine gelen belâya sevinme; sonra Allah ona âfiyet, sana belâ verir. Ulema, Allah’ın kulları üzerinde peygamberlerin eminleridir. Siz onlardan çekinin ve onlara taarruz etmeyin. Onlar hükümet erkanı ile ihtilal etmedikçe ve dünyaya karışmadıkça. Kıyamet günü insanların en çok azap görenleri, Allah’ın yarattıklarını taklit edenlerdir. Ben, insanoğlunun geride bıraktığı devirler içinden çağlar boyu seçile seçile geldim ve içinde bulunduğum çağda ortaya çıkarıldım. Benim ağzımdan yalan uydurmak, başka bir kişinin ağzından yalan uydurmaya benzemez. O halde, benim ağzımdan yalan uyduran, cehennemdeki yerine hazırlansın. Kim bir zengine zenginliğinden dolayı aşırı saygıda bulunursa dininin üçte biri gider. Muhakkak ki kulak, göz, kalp, bunların her biri kendi fiillerinden mesul tutulacaklardır. Kim bir kardeşini, bir günah sebebi ile ayıplarsa, o günahı işlemedikçe o kimse ölmez. Nice saçları dağınık, üstü-başı tozlu ve bir çok kapıdan kovulmuş kimse vardır ki, şayet bir iş için yemin etseler, elbette Allah onların yeminini yerine getirir. Allah’ın cezalarından birini tatbik etmek, Allah’ın beldelerine kırk gece yağan yağmurdan daha hayırlıdır. İyilik yap ehli olana da, olmayana da, ehline isabet ederse yerini bulur. Etmez ise ehli sen olursun. Cenazede çabuk olun; eğer salih biri ise kendisine iyilik etmiş olursunuz. Böyle biri değilse, belayı bir an önce sırtınızdan atmış olursunuz. Kimin dünyada iki yüzü varsa, kıyâmet günü ateşten dili olacaktır. Hakikatini bilmediği bir şey üzerine mücadele eden; o hal müddetince Allahın gazabındadır. Adem’in Allah indinde bir mevkii vardır ki, ona ibadetle erişilmez. O mevkiye erişinceye kadar, Allah ona hoşuna gitmeyen şeyleri verir. Bela insanın diline bağlıdır. Bir kimse bir şeyi yapmam’ dedi mi, şeytan her işini bırakıp onu yaptırana kadar uğraşır. Cenabı Hakk’ın kaza ve kaderinden sonra, ümmetinin ekserisinin ölümleri gözdendir. Dört şey Arş’ı Azam altındaki hazineden imal edildi. Fatiha, Ayetel Kürsi, Amenerresulihi, İnna A’teyna. Sizin en fenanız; söz taşıyanlar, aranızı bozanlar ve insanları birbirine düşürenlerdir. Ey hanımlar! Şeytan feryadından sakınınız. Gözden gelen yaş, Allah’tan ve merhamettendir. Elle olan ve dil ile olan şeytandadır. Ümmetim için, nefislerine söyledikleri affedildi. Ağza ve tatbik mevkiine konmadıkça. Cennete en yakın kılan şey Allah için tevazu’dur. Cennetten en çok uzaklaştıran mal ve benzeri şeylerle kibirlenendir. Bir kavme su dağıtan, onların hepsinden sonra su içecektir. Ameller niyetlere göre değer kazanır. Şayet siz, bir ip sarkıtmış olsaydınız, mutlaka Allah’ın üzerine düşerdi. İşlerini kadına bırakan bir millet asla felah bulmayacaktır. Birisi bir söz söyledi ve sonra önüne-ardına-sağına-soluna baktı mı o söz sırdır. Her kim ölümünden sonra kırk hadis bırakırsa o kişi cennette benim arkadaşımdır. Bana yalan isnad eden, ateşten bir yatağa kendini hazırlasın. Sizden birinizde bir hal vesvese olduğu zaman üç defa tekbir getirsin. Zira bu hassasiyeti mümin duyar. Utanmak güzeldir ama kadınlarda olursa daha da güzel olur. “Yüzlere vurmaktan sakının, yüzlere vurmayın.” Yüze ve kafaya ne surette olursa olsun vurmak caiz değildir çünkü kafa ve yüz mükerrem kılınmıştır. Ben müminlere kendi nefislerinden daha alâyım. Kim borçlu ölürse, onun borcunu ödemek bana aittir. Mal bırakırsa, varislerinin olur. Allah bir kulu sevdi mi ona dünya işlerini kapar, ahiret işlerini açar. Ne alimlere karşı iftihar ve övünmek için ne de cahillerle münakaşa etmek için ve ne de meclislerin seçkin köşelerinde yer almak için ilim talep etmeyiniz. Beş şeyden önce beş şeyi ganimet bil; İhtiyarlığından önce gençliğinin, hastalığından önce sağlığının, fakirliğinden önce zenginliğinin, meşguliyetinden önce boş vaktinin, ölümünden önce hayatının… Kardeşinin davetine icabet et. Zira kardeşin için, sen iki durumda bulunursun. Ya o hayır üzeredir ve sen o davette hazır olmaya layıksın veya o şer üzerindedir ve sen onu ondan men eder ve hayırla emredersin. Hz. Muhammed Hadisleri Hadis Peygamber efendimiz tarafından söylenilen, islam alimleri tarafından kaleme alınan yazılı sözlerdir. Peygamber Efendimiz tarafından söylenilen hadisleri sizler için derledik. İşte, Hz. Muhammed hadisleri, "İnsanların güzelce hizmet ve sohbet etmesine en layık olan kimdir?” Hazreti Peygamber; “Annendir” buyurdu. “Sonra kimdir?” dedi. “Annendir” buyurdu. “Sonra kimdir?” dedi.”Annendir” buyurdu. “Sonra kimdir?” dedi. “Sonra babandır” buyurdu. / Ebu Hureyre Buhari Kim ki bir sünnetin ayakta durması için veya bir bid`atın yok olması için bir hadisi ümmetime ulaştırırsa o cennettedir. Size gereken benim sünnetimdir. Herhangi biriniz Cuma namazına, geleceği zaman gusletsin. Buhari Size, sıkı sarıldığınız sürece sapıtmayacağınız iki şey bıraktım. Allah`ın kitabı, Resulünün sünneti. Yemeklerinizi toplu olarak yiyin; yemekleriniz bereketli olsun. Bir gün Resulullahsallallahu aleyhi ve sellem torunu Hasanı aramaya çıktı. Bende yanındaydım. Sonra onu bulunca bağrına bastı ve öptü “Allah`ım ben onu seviyorum; sen de onu ve onu sevenleri sev” dedi. / Ebu Hureyre Buhari Bilginler, Nebilerin varisleridir. Kalpler, kendilerine iyilik edenleri sevmeye meyilli olarak yaratılmışlardır. Suyuti Müslüman Müslüman’ın kardeşidir. Buhari Şaraptan uzak durun çünkü o her kötülüğün anahtarıdır. İnsanlar arasına girip de onların eziyetlerine sabreden mü’min, insanlar arasına girmeyip onların eziyetlerine sabretmeyenden daha güçlü kuvvetlidir.
1 Peygamber Efendimizin Aşk İle İlgili Sözleri Tüm Din Kardeşlerimize gelsin Peygamber Efendimizin Sevgi İle İlgili Sözleri Peygamber Efendimizin Aşk Hakkındaki Sözleri Merhaba Sevgili Melek'ler, sizlere dün aktarmıştık. Şimdi de tüm din kardeşlerimiz için Peygamber Efendimizin aşk hakkında söylediği sözleri paylaşıyor ve konuyla ilgili olan tüm arkadaşlarımıza işte Peygamber Efendimizin sevgiyle ilgili söylediği sözleri burada diyoruz! "Mümin kendisi için sevdiğini kardeşi için de arzular."176 "Hediyeleşin, birbirinizi sevin. Birbirinize yiyecek hediye edin. Bu, rızkınızda genişlik hasıl eder."177 "Ziyaretleşin, hediyeleşin. Çünkü ziyaret sevgiyi perçinler, hediye de kalpteki kötü duyguları söker atar."178 "Birbirinizi kıskanmayınız, birbirinize kin tutmayınız, birbirinize çirkin sözler söylemeyiniz, birbirinize sırtlarınızı dönmeyiniz, kiminiz kiminizi arkasından çekiştirmesin. Allah'ın kulları kardeşler olunuz."179 "Sizden önceki toplumların derdi size de bulaştı Haset ve kin. Kin beslemek kökten kazıyan şeydir. Allah'a yemin ederim ki iman etmedikçe cennete giremezsiniz. Birbirinizi sevmedikçe iman etmiş olamazsınız. Size birbirinizi seveceğiniz bir şeyi haber vereyim mi? Aranızda selamı yayın." ''Allah hüzünlü kalbi sever.'' ''Allah, sizden birinizin yaptığı işi, ameli ve görevi sağlam ve iyi yapmasından hoşnut olur.'' "Mü'min, ALLAH'a takvadan sonra en ziyade saliha bir zevceden hayır görür ..." ''Güzellikleri sebebiyle kadınlarla evlenmeyin."
Sayfa İçeriği Peygamber Efendimizin Sözleri Kısa, Peygamber Efendimizin Özlü Sözleri, Peygamber Efendimizin Sözleri Ve Hadisleri, Peygamber Efendimizin Sözleri İndir, Peygamber Efendimizin Sözleri Ve ÖğütleriBu güzel sayfada sizler için Peygamber Efendimizin en güzel sözlerini hazırladık. Sayfadaki Peygamber Efendimizin özlü sözlerini facebook, twitter ve whatsapp ile ya da kısa mesaj ile paylaşın. PEYGAMBER EFENDİMİZİN GÜZEL SÖZLERİ Manşet Bana yakın olanlar soyumdan gelenler değil, yolumdan gidenlerdir. Güler yüzlülük kini giderir. Ne yaparsan onun karşılığını göreceksin. Mümin bir delikten iki defa sokulmaz. Komşusu aç iken tok yatan bizden değildir. Helalinden ye ki; duaların kabul olsun. Bilgisizler içinde bir bilgili ölüler içinde bir diridir. Rüşvet veren de alan da cehennemdedir. İnsanlar babalarından çok zamanlarına benzerler. Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır. Kuran okuyan kimse bunamaz, unutkanlık yaşamaz. En hayırlınız Kur’an’ı öğrenen ve öğreteninizdir. Yemeklerinizi toplu olarak yiyin; yemekleriniz bereketli olsun. Halka teşekkürde bulunmayan Allah a en faziletlisi zalim sultan katında hakkı söylemektir. Mizana ilk konulacak amel, güzel ahlak ve cömertliktir. Allah sevdiği kulunun kalbini sevdiği kulunun kalbiyle birleştirir. Nefret etme, çok seversin. Çok sevme, nefret edersin. Canı yanan sabretsin. Can yakan canının yanacağı günü beklesin. Kalp kırmak 70 kere Kabe’yi yıkmaktan daha büyük günahtır. Bana yakın olanlar soyumdan gelenler değil, yolumdan gidenlerdir. Bir kavme su dağıtan, onların hepsinden sonra su içecektir. Her çile cennet yolunun bir taşıdır. İmtihandan kaçan Ahireti kaybeder. Hayatta üç şey kişinin özüne zarar verir. Öfke, açgözlülük, kardeşlerine gelen belaya sevinme. Sonra Allah ona afiyet sana bela verir. Kolaylaştırınız, güçleştirmeyiniz, müjdeleyiniz, nefret ettirmeyiniz. Hiçbir kimse, el emeği ve helal kazancından daha hayırlı bir yemek yememiştir. Allah’tan faydalı ilim isteyin ve fayda vermeyen ilimden Allah’a sığının. Veren el alan elden hayırlıdır. Çünkü veren el infak edici alan el ise isteyici eldir. Hiçbir baba, çocuğuna, güzel terbiyeden daha üstün bir hediye veremez. Kalbi dürüst olmadıkça kulun imanı doğru olmaz. Dili olmadıkça da kalbi doğru olmaz. Zenginlik servetin çokluğuyla değildir. Gerçek zenginlik ruhun zenginliğidir. Şurası muhakkak ki oruçlunun iftarını açtığı zaman reddedilmeyen makbul bir duası vardır. İnsanları inandıklarından vazgeçirmek onları bir şeye inandırmaktan daha zordur. İnsanoğlu Allah’a karşı kurban gününde kurban kesmekten daha sevimli bir iş yapmamıştır. Cennete ilk çağırılacak olanlar, bollukta darlıkta hep Allah’a şükür eden hamdçılardır. İki sesi Allah sevmez Musibete uğradığında feryat etmeyi ve nimete kavuştuğunda saz çalmayı. Kafir bile olsa hiç kimsenin kalbini kırma! Kalp kırmak Allahü Tealayı incitmek demektir. İyilik yap ehli olana da olmayana da ehline isabet ederse yerini bulur. etmez ise ehli sen olursun. Kıyamet günü insanların en çok azap görenleri, Allah’ın yarattıklarını taklit edenlerdir. Allah sizin ne dış görünüşünüze ne de mallarınıza bakar. Ama o sizin kalplerinize ve işlerinize bakar. Herhangi bir kimse, bir kadınla yalnız kaldığı takdirde mutlaka onların üçüncüsü şeytandır. Cenazede çabuk olun; eğer salih biri ise kendisine iyilik etmiş olursunuz. Böyle biri değilse, belayı bir an önce sırtınızdan atmış olursunuz. Kınayıcı olmayın, kınamayın insanları, bir kınayıcının kınadığı şeyi Allah ona göstermeden canını arkadaşının dini üzeredir. O halde sizden birisi kiminle arkadaşlık yaptığına dikkat etsin. Kişi sevdiği ile beraberhaşrolunacaktırdir.
Peygamberimizin konuşması nasıldı? Konuşma üslubu ve adabı nasıl olmalı? 11 maddede İslam’da konuşma adabı...Konuşmak, insanlar arasındaki iletişimi, muhabbeti ve anlaşıp kaynaşmayı sağlayan büyük bir ilâhî lutuftur. Yani insanlar duygu ve düşüncelerini, arzu ve taleplerini çoğu kez konuşarak ifâde ederler. Bir kimsenin kullandığı dil ve üslûb, onu hayatta başarılı kılabildiği gibi hüsrâna da uğratabilir. Hatta kişinin dilini muhafaza etmesi, cenneti elde etme vesileleri arasında zikredilmiştir. Resûl-i Ekrem Efendimiz şöyle buyurur “Kim bana iki çenesi arasındaki dili ile iffet ve nâmusunu koruma sözü verirse, ben de ona cennet sözü veririm.” Buhârî, Rikâk, 23 Bir başka hadis-i şerîfte, “En faziletli kimdir?” sorusuna Resûlullah “Dilinden ve elinden Müslümanların emniyette olduğu kimsedir.” mukâbelesinde bulunmuştur. Buhârî, İmân, 4-5 11 MADDEDE İSLAM’DA KONUŞMA ADABI Fahr-i Kâinât Efendimiz konuşma âdâbıyla alâkalı bir kısım kâideler koymuştur ki bunları şöyle sıralayabiliriz 1- Açık ve anlaşılır bir şekilde muhâtabın seviyesine göre konuşulmalı, gerektiğinde önemli görülen ifâdeler tekrar edilmelidir. Nitekim ashâbın, fasih ve beliğ bir üslûp ile konuşan Peygamber Efendimiz hakkındaki şu tespitleri oldukça önemlidir “Resûlullah’ın konuşması her dinleyenin rahatlıkla anlayabileceği şekilde açıktı.” Ebû Dâvûd, Edeb, 18 “Konuştuğu zaman onun kelimelerini saymak isteyen sayabilirdi.” Buhârî, Menâkıb, 23 “İyice anlaşılmasını istediği kelime ve cümleleri, üç kere tekrar ederdi.” Tirmizî, Menâkıb, 9 Sözün, muhâtap tarafından iyice anlaşılabilmesi için bazen tekrar edilmesi gerekebilir. Bu sebeple Kur’ân-ı Kerîm’de câlib-i dikkat vâkıâlar önemine binâen bir kaç kez tekrarlanmıştır. Meselâ şeytanın emr-i ilâhîye isyân edip secde etmemesi yedi yerde, Hz. Musâ’ya îmân eden sihirbazların durumu ise dört yerde tekrarlanmıştır. Fahr-i Kâinât Efendimiz, namaz kıldırırken dikkat çekici âyetleri bazen iki, bazen üç defâ tekrarlardı. Sahâbeye nasihat ve îkazda bulunurken bir kısım ifâdeleri tekrarladığı olurdu. Allah dostlarının sohbetlerinde de bu şekilde tekrarlara çokça rastlamak mümkündür. Ancak bunun telkin maksatlı olması, sıkıcı olmaması ve cemaatin seviyesine münâsip olması gerekir. Sözü anlayacak kimsenin bulunmadığı meclislerde konuşmak ise nefesleri isrâf etmekten başka bir şey değildir. Zîrâ Meşhûrî’nin dediği gibi; “Âkilân tâ söz mahallin bulmadıkça söylemez!” 2- Bilgiçlik taslama ve kendini başkalarına üstün gösterme niyetiyle yapmacık konuşmalarda bulunmak veya insanların anlayamadıkları kelimelerle onlara hitap etmek şiddetle yasaklanmıştır. Sevgili Peygamberimiz “Şüphesiz ki Allah Teâlâ, sığırın otu yerken ağzında evirip çevirdiği gibi, sözü ağzında evirip çevirerek lügat paralayan kimselere buğz eder.” buyurmuştur. Ebû Dâvûd, Edeb, 94 Vazifesi, hakkı ve hakîkati beyan olan Resulullâh, konuşmalarında hiçbir zaman san’at kaygısı taşımamıştır. Sevgili Peygamberimiz, tertemiz duygular içinde, şefkat ve merhamet hisleriyle dolu olarak ve ruhûnun en tabiî ifâdeleriyle konuşmuştur. Böylece onun mübârek sözleri apayrı bir güzellikte ve şânına yakışır bir hüsn-ü edeb üzere olmuştur. 3- Bağırıp çağırmak sûretiyle yüksek sesle konuşulmamalıdır. Kişinin karşısında sağır varmışçasına bağırarak ya da kavga ediyormuş gibi öfkeli bir ses tonuyla konuşması doğru değildir. Kibar ve nazik bir üslûbun benimsenmesi, her zaman için en isâbetli yoldur. Kur’an-ı Kerim’in beyânıyla Lokman -aleyhisselâm- oğluna söz konusu metodu şöyle tavsiye etmektedir; “Yavrum! Yürüyüşünde tabiî ol ve sesini alçalt. Unutma ki seslerin en çirkini merkeplerin sesidir.” Lokman 31/19 Bir başka âyette de “Kullarıma söyle, en güzel sözü söylesinler!” el-İsrâ 17/53 buyurmaktadır. Hatta Allah Teâlâ, Hz. Musâ ile kardeşi Hârûn’u, Fıravun’a gönderirken onu yumuşak bir sözle uyarmalarını istemiş Tâhâ 20/43-44, muhâtab kâfir de olsa âdâb gereği güzel bir üslûbun kullanılmasını emretmiştir. Bir hadis-i şerifte de, söyleyeceğimiz güzel bir sözle bile cehennem azabından kurtulabileceğimiz müjdelenir “Yarım hurma vermek sûretiyle de olsa cehennemden korunun. Bunu da bulamayan hiç olmazsa güzel bir sözle cehennemden korunsun!” Müslim, Zekât, 68 4- İki kişinin, yanlarında bulunan üçüncü kişiyi dışlayarak aralarında fısıldaşmaları yasaklanmıştır. Resûl-i Ekrem Efendimiz böyle bir tavrın, yalnız kalan kimsenin üzülmesine sebep olabileceğini belirtmektedir. Buhârî, İsti’zân, 47 Olgun bir Müslüman ise mü’min kardeşini üzecek ve kalbini incitecek davranışlarda bulunmak istemez. 5- Bir mecliste herhangi bir konu görüşülüyor ise veya cevaplandırılmak üzere bir soru sorulmuşsa, ilk söz hakkı meclisin büyüğüne aittir. Bununla birlikte diğer kişiler de yeri geldiğinde edebe uygun bir şekilde fikirlerini beyân edebilirler. Nitekim bir hâdiseyi anlatmak için, yaşça en küçük olan Abdurrahman bin Sehl ilk önce söze başlayınca, Efendimiz “Sözü büyüklerine bırak, sözü büyüklerine bırak!” buyurmuş, bunun üzerine olayı büyükler anlatmıştır. Buhârî, Cizye, 12 Abdullah bin Ömer şöyle anlatır “Bir gün Allah Resûlü ashâbına – Bana mü’mine benzeyen bir ağacı söyleyin!» buyurdu. Oradakiler çölde bulunan ağaçları tek tek saymaya başladılar. Gönlüme onun hurma ağacı olduğu düştü ve hemen söylemek istedim. Ancak orada benden büyük insanlar bulunduğundan konuşmaktan çekindim. Onlar cevâbı bilemeyip sükût ettiklerinde, Efendimiz onun hurma ağacı olduğunu söyledi.” Müslim, Münâfikîn, 64 6- Az ve öz konuşmalı, lüzumsuz tafsilattan kaçınmalıdır. Diğer bir ifadeyle çok konuşmamayı, yerinde ve ölçülü konuşmayı âdet edinmek gerekir. Allah Teâlâ mü’minlerin mümtaz hasletlerini sayarken “O kimseler ki boş söz ve işlerden yüz çevirirler.” el-Mü’minûn 23/3 buyurmakta, lüzumsuz sözlerle meşgul olmayı fâsıklık ve dalâlet olarak nitelendirmektedir. Lokmân 31/6 Peygamberimiz ise bu konuya şu hadisleriyle dikkat çekmektedir “Allâh’ı zikretmeksizin çok konuşmayın! Allah’ın zikri dışında çok söz söylemek kalbi katılaştırır. Katı kalpli olanların ise Allah’tan en uzak kimseler olduğunda şüphe yoktur.” Tirmizî, Zühd, 62 “Kendisini doğrudan ilgilendirmeyen şeyi terk etmesi, kişinin iyi müslüman oluşundandır.” Tirmizî, Zühd, 11 Taşlıcalı Yahyâ, çok konuşanların çok hata yapacağını ifâde ile şöyle der Ehl-i dillerde bu mesel anılur Kim ki çok söyler çok yanılur. 7- Maddî veya manevî hiçbir faydası olmayan, bilâkis zararı bulunan konuşmalardan şiddetle kaçınılmalıdır. Zîra “İnsan hiçbir söz söylemez ki yanında onu gözetleyen, yazmaya hazır bir melek bulunmasın.” Kaf 50/18 âyet-i kerîmesi, insanın kendisine bahşedilen hayatın kelime kelime hesabını vereceğine dikkat çekmektedir. Hz. Peygamber de şöyle buyurmuştur “Allâh’a ve âhiret gününe inanan, ya hayır söylesin ya da sussun!” Buhârî, Edeb, 31, 85 8- Kişinin helâl mi haram mı, güzel mi çirkin mi, hayır mı şer mi henüz tam olarak kestiremediği bir sözü söylemesi de konuşma âdâbına aykırıdır. Hadis-i şerifte “Kul, iyice düşünüp taşınmadan bir söz söyleyiverir de bu yüzden cehennemin doğu ile batı arasından daha uzak bir yerine düşer gider.” buyrulmaktadır. Buhârî, Rikâk, 23 Atalarımız da, “Bin düşün bir söyle” ve benzeri güzel sözleri söylerken herhalde bu hadislerden ilham almışlardır. 9- İkili ilişkilerde insanı müşkil duruma sokacak anlamsız sözlerden kaçınmak, dostlukların devamı açısından fevkalâde ehemmiyeti hâizdir. Fahr-i Kâinât Efendimiz “Özür dilemek zorunda kalacağın bir sözü söyleme!” buyurmuştur. İbn-i Mâce, Zühd, 15 10- Mü’min her hâlukârda doğruyu konuşmalı, yalan söz ve yalan haberden şiddetle sakınmalıdır. Allah Resûlü şöyle buyurmuştur “İnsan sabahlayınca, bütün âzâları dile mürâcaat eder ve âdeta ona şöyle derler; Bizim haklarımızı korumakta Allah’tan kork! Biz ancak senin söyleyeceklerinle ceza görürüz. Biz, sana bağlıyız. Eğer sen doğru olursan biz de doğru oluruz. Eğer sen eğrilir, yoldan çıkarsan biz de sana uyar, senin gibi oluruz.»” Tirmizî, Zühd, 61 Kur’an-ı Kerîm ise aynı çerçevede bizlere şu uyarıda bulunmaktadır “Ey îmân edenler! Allah’tan korkun ve doğru söz söyleyin ki Allah amellerinizi salih hâle getirsin ve günahlarınızı bağışlasın.” el-Ahzâb 33/70-71 11- Gelecekle ilgili konuşurken “inşaallâh” demek, konuşma ile alâkalı bir diğer edeb kâidesidir. Kulun cüz’î irâdesi herhangi bir şeyin olması için kâfi bir sebep değildir. Önemli olan Allah’ın dilemesidir. Zîra istikbale ait bir şey dilerken “inşâallâh” demek, Allah’ın irâdesinin farkında olmak ve O’nun irâdesinin üstünde bir irâde tanımamak demektir. Nitekim bir âyet-i kerîmede; “İnşaallâh» ifâdesini kullanmadıkça hiçbir şey için, bunu yarın yapacağım» deme!” buyrulmaktadır. el-Kehf 18/23-24 Bir hadis-i şerifte ise Süleyman -aleyhisselâm- istikbâle mâtuf bir işinde, inşâallâh demediği için, dileğinin gerçekleşmediği haber verilmektedir. Buhârî, Eymân, 3 Kaynak Üsve-i Hasene, Erkam Yayınları İslam ve İhsan
peygamber efendimizin doğumuyla ilgili sözler